"مفرطة في" - Traduction Arabe en Turc

    • aşırı
        
    Bu durum, dopamin adlı bir nöroileticinin aşırı yüklenmesi sebebiyle oluşur. TED ويعزى ذلك إلى زيادة مفرطة في ناقل عصبي يدعى الدوبامين.
    Hastaların serotonin seviyelerini aşırı yükseltiyor. Open Subtitles وهي التسبب بزيادة مفرطة في معدل السيروتونين لدى مرضاها
    aşırı tedbirli ve bürokratik engellerle oyalanan hükümet kurallarına uymak için tedavi bulmayı ertelemek mi? Open Subtitles وفي النهاية سيختقون بسوائل افواههم وبالامتناع عن إيجاد علاج لاتباع المبادئ التوجيهية للحكومة التي هي مفرطة في الحذر
    Ancak mevzuyu araştırdık ve bazı müvekkillerinizin gerçekten aşırı faturalandırıldığını gördük. Open Subtitles لكن نحن قد بحثنا حول الموضوع، وبعض موكليك قد سجل لهم زيادة مفرطة في الفواتير.
    aşırı iyimser, çok nazik liste yapamayan. Open Subtitles .. مفرطة في التفاؤل، لطيفة جدا سيئة التصرف
    - Belki de biraz aşırı korumacı davrandım. Open Subtitles ربّما كنتُ مفرطة في الحماية قليلاً.
    Truth'da bir aşırı uyuşturucu kullanma vakası yaşandı. Open Subtitles مؤخراً تم تعاطي جرعة مفرطة في ملهاك
    "Siyah beyaz görmek", kişinin dünyayı aşırı basitçe ve genellikle yanlış algıladığını ifade eder. Open Subtitles "الرؤية بالأسود والأبيض" تعني أن الشخص ينظر إلى العالم بطريقة مفرطة في التبسيط وخاطئة غالباً.
    Birçok gazete gibi Daily Punctilio da siyah beyaz basılıyor, dünyaya da aşırı basitçe ve genellikle yanlış bakıyor. Open Subtitles كصحف عديدة، تُطبع صحيفة الـ"دايلي بونكتيليو" بالأسود والأبيض، ورؤيتها إلى العالم مفرطة في التبسيط وخاطئة غالباً.
    Hayatta olmaz Han. O adam her yerde aşırı dozdan ölebilirdi. Open Subtitles محالٌ (هان) ، ذلك الرّجل يُمكن أن يكون معطى جرعة مفرطة في مكانٍ آخر،
    aşırı mı övülmüştü? Open Subtitles هل كانت مفرطة في السعر؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus