Tanrım sonunda... seninle tanışmak çok güzel. | Open Subtitles | من الرائع أن أقابلك أخيراً سرتني مقابلتكِ |
Ve geri döndüğünde, seninle tanışmak isteyen biri var. | Open Subtitles | وعندما تعودين، هناك شخص ما يريد مقابلتكِ. |
Sadece altı haftası kaldı ve ölmeden seninle tanışmak istedi. | Open Subtitles | تبقى له ستة أسابيع قبل أن يموت وأمنية ماقبل الموت كانت مقابلتكِ |
Tanıştığımıza memnun oldum. Ben gidiyorum. Hemen gelirim. | Open Subtitles | حسناً،لقد كان من الجميل مقابلتكِ,أنا مغادر |
- Tanıştığımıza memnun oldum. - Hayır, memnuniyet bana ait. | Open Subtitles | يُسعدني مقابلتك لا , يُسعدني أنا مقابلتكِ |
- Tanıştığıma çok sevindim. - Ben de Tanıştığıma çok sevindim. | Open Subtitles | ـ كان من الرائع جداً مقابلتكِ ـ كان من الرائع جداً مقابلتكِ |
Ama o ortaya çıkardı ve seninle tanışmak istedi. | Open Subtitles | لكنه اكتشف ذلك ، وارادَ مقابلتكِ |
Sadece tanışmak istedim. | Open Subtitles | أنا متأسف. لقد كان علي مقابلتكِ و حسب. |
Seninle tanışmak da çok hoştu Jack. | Open Subtitles | لقد كان من الجيد مقابلتكِ ليزلي |
Sarah, merhaba... Seninle tanışmak çok güzel. | Open Subtitles | مرحبًا سارا ، من الرائع مقابلتكِ |
Seninle tanışmak isteyen bir arkadaşım var. | Open Subtitles | إننى أعلم شخصاً، يريد مقابلتكِ |
Arthur Campbell ve Teo Braga ili fotoğraflarınız gördüğümden beri sizinle tanışmak istiyordum. | Open Subtitles | لقد أردت مقابلتكِ منذ ان رأيت صوراً لكِ مع "آرثر كامبل" و "تيو براغا" |
Dr. Montague. Tanıştığımıza memnun oldum. | Open Subtitles | نعم، د. "موناغو" من دواعي سروري مقابلتكِ |
- Tanıştığımıza çok memnun oldum Amy. | Open Subtitles | -من الرائع مقابلتكِ حقاً -نعم ، وأنت أيضاً |
- Tanıştığımıza memnun oldum. - Memnun oldum. | Open Subtitles | من اللطيف مقابلتكم - من اللطيف مقابلتكِ - |
Tanıştığıma memnun oldum. Mahkemede iyi şanslar. | Open Subtitles | أسعدني مقابلتكِ وحظاً موفقاً مع المحاكمة |
Geldik. - Seninle Tanıştığıma sevindim. | Open Subtitles | ها نحن ذا - اسمعي لقد كان من اللطيف مقابلتكِ - |
- Seninle Tanıştığıma memnun oldum. | Open Subtitles | من الجميل حقًا مقابلتكِ. أنتِ أيضا. |
görüşmek istedim çünkü filmdeki Frobisher karakterini hâlâ çözmeye uğraşıyorum. | Open Subtitles | آه ، أردت مقابلتكِ لأنّي لازلت أسعى لايجاد الهويّة المناسبة لفيلم فوربشر |
Hayır, ama sizinle tanışmayı uzun zamandır istiyordum bu sabah uyandığımda bugünün o gün olduğuna karar verdim. | Open Subtitles | لا ، ولكنني أردت مقابلتكِ منذ فترة طويلة وعندما استيقظت هذا الصباح ، قلت لنفسي: |
Beraberlik. Charlie Rose ile olan röportajın bunu yaptı. Bana, beni bir daha asla aynı duruma sokmayacağına dair söz ver. | Open Subtitles | فوز ساحق كان هذا بفضل مقابلتكِ مع تشارلي روز عدني بألا تعرضني |
Sizi görmek her daim çok güzel Bakan Hanım. | Open Subtitles | من الرائع دائماً مقابلتكِ, سيدتي الوزيرة |
Bugün burada buluşmak istememin sebebi gözlerinin içine bakmak bu gözlerin ve seni geri istediğimi söylemek içindi. | Open Subtitles | ... سبب أنني طلبت مقابلتكِ اليوم ... هو أنني أريد النظر في عينيكِ ... بداخل عينيكِ |
Benimle buluştuğun için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً على مقابلتكِ لى |
Yarbay! Sonunda sizinle tanışabildik. | Open Subtitles | أيتها العقيد يسعدني أخيرا ً مقابلتكِ |
Merhaba, ben Karena. Sizinle nihayet tanışabildiğimize sevindim. | Open Subtitles | (مرحباً , أدعى (كارينا من اللطيف مقابلتكِ أخيراً |