"مقتنعون" - Traduction Arabe en Turc

• ikna
• eminiz
• inanıyoruz
• eminler

Biz bu anlaşmayı kampanya sırasında ABD ile hazırladık. Daha ikna edici oldu.
نحن مقتنعون أنه تمت صياغة هذه الصفقة مع الولايات المتحدة خلال الحملة الانتخابية

Biz, uzamış görsel yoksunluğa rağmen tedavinin mümkün olduğu konusunda oldukça ikna olduk.
إذن فنحن مقتنعون أن الشفاء في متناول اليد, مهما طالت مدة العمى.

Şu an pek çoğumuz Güney kutbu buz tabakasının erimeye başladığına ikna olmuş durumda.
ونحن مقتنعون كثيراً الآن أن غرب القارة القطبية الجنوبية، غطاء الجليد في غرب القطب الجنوبي، بدأت في الذوبان.

Bilindik gamma-ışını patlamalarının muazzam büyüklükte yıldızların ölümü sonucu oluştuğundan neredeyse eminiz.
نحن مقتنعون تماما أن إنفجار جاما تأتي نتيجة فناء نجم ضخم

Şimdi biz aslında seçtiğinizden eminiz ..
الأن نحن مقتنعون بأننا قمنا بأختيار..

Bu tarz yapım sürecinin dünyanın birçok yerinde tekrarlanabileceğine ve mimariye dair bakışı değiştirebileceğine inanıyoruz.
ونحن مقتنعون أن طريقة البناء تلك يمكن تطبيقها في مختلف أنحاء العالم ونغيّر الطريقة التي نتحدث بها ونعرف قيمة البناء.

Planlarını bozmada Dudley'in suç ortağının sen olduğuna eminler.
انهم مقتنعون بأنك كنت متواطئاً مع دادلي على تخريب مؤامرتهم

Eğer insanları, ürünlerini denemeleri konusunda ikna edebilirlerse bunu kullanmaya devam edecekler.
حتي أنهم مقتنعون بأن اذا كان بامكانهم حمل الناس على تجربة منتجاتهم فإنهم سوف يستمرون في إنتاجها

Buna inandığını biliyorum, Michael ama hiçbirimiz ikna olmadık.
اعلم انك تصدق كلامي يا مايكل لكن ليس جميعنا مقتنعون

Ruslar herkesi bunu yapanın Almanlar olduğuna ikna ediyor.
الروس مقتنعون أن الألمان هم من فعلوا ذلك

Bu sorunlu bölgeye barışı getiren kişinin sen olduğuna ikna olduk.
نحن مقتنعون أنك الشخص الذي يمكنه أخيرا أن يجلب السلام للمنطقة المضطربة

Eşinizin bir ilişkisi olduğuna ikna olduk.
نحن مقتنعون أن زوجتك كانت على علاقة غير شرعية

Ve hepimiz için özel bir durum ikna etmek, projeler, garantiler... yani bizim gibi büyük şirketleriin geleceği.
وشملت بدخول المميزين فقط لأننا جميعا مقتنعون سيكون المشروع ضماناً لمستقبل شركتنا العظيمة

Tıpkı onların hile yaptığına çoktan ikna olduğunuzu herkesin bilmesi gibi.
كما يعلم الجميع أنكم مقتنعون سلفًا أنهم يخرقون الاتفاق النووي

Zor bir iş ama ben, Lewis ve Tommy halledebileceğimizden eminiz.
انها مهمة صعبة ، لكن انا ولويس وتومي مقتنعون يمكننا التعامل معها .

Bundan eminiz.
نحن مقتنعون بذلك

Chestnut, Nancy ve ben eminiz ki katil arabası hâlâ burada daireler çiziyor ve hepimizi kaçıracak.
(تشيسنات)، (نانسي) وأنا، مقتنعون جدًّا أن سيارة القاتل مازالت تدور وعلى وشك قتلنا جميعًا.

Bu programın dünya çapında birçok şehir için... örnek oluşturacağına inanıyoruz.
نحن مقتنعون بِأَنَّ هذا البرنامجِ سَيَخْدمُ. كنموذج للمُدنِ حول العالمِ.

Bu programın dünya çapında birçok şehir için örnek oluşturacağına inanıyoruz.
نحن مقتنعون بِأَنَّ هذا البرنامجِ سَيَخْدمُ. كنموذج للمُدنِ حول العالمِ.

Çete işinin gerçek olmadığına dair bir teori üzerinde çalıştık ...ve Calvin'in cinayetinin rıhtımdaki çalışması ile alakalı olduğuna inanıyoruz.
إذاً, بالعمل منْ نظريّة بأنّه ليس للعصابات علاقة بالأمر نحن مقتنعون أنّ القاتل كان يعمل مع كالفن) على رصيف الميناء)

Avrupa'da çekildiğinden eminler.
مقتنعون بأنّه مصوّر في أوروبا.