Sirkeye döner. kaderinde salata sosu olmak yazmıyor Mel Burke. | Open Subtitles | تتحول إلى خل وأنتِ ليس مقدر لكِ أن تكونى توابل |
kaderinde, Roger'ın olup olmadığını kartlar bize gösterecek. | Open Subtitles | سوف نرى إذا ما كنت أنت و روجر مقدر لكما أن تكونا معا |
Bu beni şaşırtmadı.Gördüğün gibi konsey senin kabiliyetlerini takdir edemiyor. | Open Subtitles | من المحزن لي رؤية ذلك المجلس غير مقدر لمواهبك باكاملها |
Ve birlikte olmanın kaderimizde olduğunu düşünüyorum sonucu ne olursa olsun. | Open Subtitles | وأشعر أنه مقدر لنا أن نكون معاً. بغض النضر عن النتيجة. |
Ama yardımınız için minnettarım. Bu kadar kısa sürede bana yardım ediyorsunuz. | Open Subtitles | أنا حقا مقدر لما تفعلوه من أجلى و دون أن يلاحظ أحد. |
Anne ve babası o gün evlenmişler ve biz de kader diye düşünüyoruz. | Open Subtitles | الأمر أن والديها تزوجا ذلك اليوم ونحن نفكر أنه أمر مقدر |
- Bilemiyorum, belki düşünmemiz gereken... - Birbirimizle olmak mı? | Open Subtitles | لست أدري، ربما نحن مقدر لنا أن نكون لبعضنا البعض؟ |
Ama bence, burada olmak onun kaderinde vardı. | Open Subtitles | و لكنني أرى أنه مقدر لها أن تكون هنا سواء بسبب الإنسان الآلى أو غيره |
Ama bence, burada olmak onun kaderinde vardı. | Open Subtitles | و لكنني أرى أنه مقدر لها أن تكون هنا سواء بسبب الإنسان الآلى أو غيره |
O sayfa kapandı. Birbirimizin kaderinde yoktuk. | Open Subtitles | هذا الفصل إنتهى ، نحن لم يكن مقدر أن نكون سوياً |
Konseyin tam olarak yeteneklerini takdir etmemesi beni üzüyor. | Open Subtitles | من المحزن لي رؤية ذلك المجلس غير مقدر لمواهبك باكاملها |
Tamam, beni yenebileceğin gerçeğini takdir ediyorum. | Open Subtitles | حسنا ، انا مقدر الحقيقة انك تظن انك يمكنك ان تضربني |
Bizler, insan ırkı, kaderimizde Kurakdiyarlar tarafından yutulup yok edilmek mi var? | Open Subtitles | هل نحن البشر مجرد قبائل مقدر لها ان تبلع وتدمر |
Böylece kaderimizde olmadığını anlayacaktık. | Open Subtitles | بهذه الطريقة نعلم أنه ليس مقدر لنا أن نكون معاً |
Evet, tabii yaptığını ve bana inandığını biliyorum, buna çok minnettarım. | Open Subtitles | نعم بالطبع, أعرف ذلك وصدقني أنا مقدر ذلك كثيرا |
Bu kader olmalı. | Open Subtitles | لابد أن هذا مقدر |
Birlikte olmam gereken tek kişiyi onca boyutun içinden bulup her şeyi tam olarak hayal ettiğim gibi yaşamak. | Open Subtitles | لكي أجد وسط الأبعاد الشخص الذي مقدر لي أن أكون معه و يتم كل شىء تماما كما أتمني |
Diğer yandan, tüm hayatında hata yapmak kaderin olmuş ama sonunda başarmışsan? | TED | ولكن على الجانب الآخر، ماذا يحدث عندما تكون كل حياتك مقدر لها الفشل ولكنك رغم ذلك تنجح؟ |
Evet Sayın Başbakan. Durumun hassaslığını anlıyorum. | Open Subtitles | نعم سيدى رئيس الوزراء أنا مقدر أهمية الموضوع |
- Beraber olmak kaderinizde varmış. | Open Subtitles | أنتما يا رفاق مقدر لكما أن تكونا معاً. أجل. |
Sonunda, zayıfın kaderi belirlendi ve güçlü tarafından fethedildi. | Open Subtitles | في النهايه , مقدر للضعفاء أن يأكلو من قبل الأقوياء |
O programa katılıp, rekor kırmak benim kaderimde var. | Open Subtitles | انه مقدر لي أن أَنتصرُ في تلك البطولة بشكل رائع |
Bilmiyorum. İkimiz de istedik. Ben sadece olması gerekiyordu değildi sanırım. | Open Subtitles | لا أعلم ، مع أننا نحن الإثنان أردناهم أعتقد أنه لم يكن مقدر لنا ذلك |
Çünkü kim olduğumuzu kökenlerimiz belirliyorsa o zaman dünyanın en kötü anneye sahip olmak benim kaderim olurdu. | Open Subtitles | إذا لأنه كأهلنا كنا لي مقدر إذاً أم أسوأ اكُون أن أجمع العالم في |
Belki de bugünün 4 Temmuz olması kaderdir. | Open Subtitles | ربما انه مقدر أن يكون اليوم الرابع من يوليو |
O halde bizde o günü olması gerektiği gibi kutlayabiliriz. | Open Subtitles | بالضبط. وبعد ذلك يُمْكِنُنا أَنْ نحتفلْ بهذا اليومِ كما هو مقدر |