"مقدرة" - Traduction Arabe en Turc

• takdir
• yeteneği
• kaderinde
• minnettarım

Benim adıma iyi bir söz söylemenizi takdir ediyorum, ama J.J. Londra'dan henüz dönmedi.
أنا مقدرة أنك وضعت كلمات جيدة لى ولكن جى جى لم يعد من لندن بعد

Böldüğün aileler, mizah anlayışını çok takdir ediyordur herhâlde.
أنا واثق بأن العائلات التي تحطمها مقدرة جداً لهذا الحس الفكاهي

Hey, Ben, bilirsin, koruyucu olmanı takdir ediyorum ama bu - düşündüğün gibi değil.
أنا مقدرة لمحاولتك لحمايته لكن الأمر ليس كما تظنين.

Okyanusun inanılmaz bir iyileşme yeteneği var, yeter ki onu rahat bırakalım.
لدى المحيط مقدرة مدهشة على التعافي، إذا تركناه بدون أذى.

Hava yoluyla bulaşmıyor görünüyor ama ... değişik canlılarda sağ kalabilmek gibi özel bir yeteneği var.
البيكتيريا ليست منقولة في الهواء ولكن لديها مقدرة على الصمود في احلك الظروف

kaderinde yazan kişi ol kendi geleceğini şekillendirmeye devam et, ne şiirde kal, ne de karanlıkta.
كونى ما أنت مقدرة لكونه وإستمرى فى تشكيل مستقبلك لا فى الشعر ولا فى الظلام

Sarıl bakalım. Taşınmamıza yardım edeceğin için çok minnettarım.
احضني أنا حقاً مقدرة لك مساعدتنا في الرحيل

Rincon'u bulmak için yaptığın şeyleri takdir ediyorum.
انا مقدرة لما قمت به لايجاد رين كون

İlgini takdir ediyorum ama ben iyiyim.
إنني مقدرة لاهتمامك بي ولكنني بخير

Bardan ayrılabilir ve takdir edilebilirsin.
تستطيعين ترك الحانة وتكونين مقدرة

Teşekkür ederim.Dürüstlüğünü takdir ediyorum.
حسناً، شكراً لك، أنـا مقدرة لصراحتك.

Şu Ambrosia takdir edilmemiş bir grup muydu?
أن " أمبروزيا " فرقة غير مقدرة حق قدرها ؟

Edgar, endişelenmeni takdir ediyorum, gerçekten.
(إدحار) أنا مقدرة لاهتمامك، مقدرة تماماً

Efendimize olan hizmetin bir kez daha takdir edilmiştir.
خدماتك لسيادته مرة اخرى مقدرة بشكل كبير لقد ذبحك !

Şu anda hükümetin özel izni olmadan, bir 4400 yeteneği kullanmak yasadışı.
انه غير قانونى فى الوقت الحالى استخدام مقدرة ال 4400 بدون ترخيص خاص من الحكومه

Sana, başka evrenden olan şeyleri ayırt edebilme yeteneği verdik.
أعطيناك مقدرة التعرّف على أشياء من العالم الآخر

Tononi'nin yeteneği, bilinçli halde bir beyinle, olmayan farkını söyleyebilmek için, komadaki hastalarda farkındalık düzeyini, tıbben hazırlıklı bir ortamda kısa sürede değerlendiren uygulama bulabilmesidir.
فريمان: إن مقدرة تونوني على أن يفرّق بين مخ متيقظ وآخر نائم

Bu salağın gözleri kulakları ve bilgiyi işleyebilecek yeteneği var mıydı?
هل كان لهؤلاء الأغبياء عيون و آذان و مقدرة على قراءة المعلومات

232.000 dolar, ve açlara yardım kuruluşunun ki 84.000 dolar. Simdi sizin 400.000 dolarlık yeteneği olup açlara yardim kurulusunun CEO'su olmak için 316.000 dolarlık fedakarlık yapacak
الان لا توجد طريقة تمكنك ان تجعل الكثير من الناس بمواهب مقدرة ب400 الف دولار ان يقوموا بتضحية قدرها 316 الف دولار سنوياً ليصبحوا مدراء تنفيزيين لأعمال الخير ضد الجوع

Doğmamış çocuğunun kaderinde büyük şeyler yazıIı Kashi.
هناك امور عظيمة مقدرة لابنك الذى لم يولد بعد يا كاشى

Nereden biliyorsun? Çünkü kaderinde var.
لأنها مقدرة لخدمة الشر

Bizim için yaptığın her şey için minnettarım.
أنا فعلاً مقدرة كل شيء فعلته لأجلي , حقاً

Sen ve Phil'in benim için yaptıkların minnettarım.
وأنا مقدرة لما فعلتيه لى أنتى وفيل