Bazı durumlarda, kasıtlı olaraktı. | TED | حسناً، في بعض الحالات، كان الأمر مقصوداً. |
Her ne yaptıysam, her ne yaptıysam kasıtlı değildi. | Open Subtitles | أياً كان ما فعلتُه, أياً كان لم يكن مقصوداً |
Ölümünün kaza mı kasten mi olduğunu henüz belirlemedik. | Open Subtitles | لا يزال يجب علينا ان نحدد إذا كان موته مقصوداً أو عرضي |
Bunu bilerek yapmadılar bu bir kazaydı, onlar daha çocuk. | Open Subtitles | هذا لم يكن مقصوداً كان هذا حادثاً، إنهم مجرد أطفال |
Herkes Outfit'ler kadar büyük bir örgüt tarafından öldürülmek istenmez. | Open Subtitles | ليس أي شخص ينجح في أن يكون مقصوداً بالقتل من قبل مؤسسة كالمجموعة. |
Aşağıda her ne olduysa saldırı sonucuydu ve kasıtlıydı. | Open Subtitles | أياً ما حدث هنا فقد كان عنيفاُ وكان مقصوداً |
Birden önünüze geçivermem kasıtlı değildi. | Open Subtitles | ان كنت تجاوزت الخطوط المحددة لي لم يكن ذلك مقصوداً |
Bunun kasıtlı olmadığından eminim. | Open Subtitles | حسناً، أنا مُتأكّد أنّ ذلك لم يكن مقصوداً. |
Dün gece yaşanan olayların ise kasıtlı bir şekilde gerçekleştiğine inanmıyorum. | Open Subtitles | ,وما حدث الليلة الماضية لا أعتقد أنه كان مقصوداً |
- kasıtlı yaptığım bir şey değil. - Tamam. | Open Subtitles | حسناً , لم يكن ذلك مقصوداً حسناً |
kasıtlı olmadığını biliyordum. | Open Subtitles | أَعْرفُ بأنّه لم يكَنَ مقصوداً. |
Tanrım! Bunların hiçbiri kasıtlı değildi. | Open Subtitles | لا شيء من ذلك كان مقصوداً |
Yangın konusunda yanılsa da bunun kasten yapıldığını düşünüyorsa suçlayacak birini bulana kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | ، فحتى إن كان مخطئاً بشأن الحريق و اعتقد أنه كان مقصوداً ، فلن يتوقف حتى يجد أحداً ليلومه على ماحدث |
Barajın delilleri ortadan kaldırmak için kasten patlatıldığını düşünüyorsun demek? | Open Subtitles | أتشعر بأن تفجير السد كان مقصوداً لإخفاء الأدلة ؟ |
- Bence bu kasten yapıldı. | Open Subtitles | مقصوداً أنا أنا أنا أسميه |
Hepimiz bunun bir kaza olduğunu gördük. | Open Subtitles | على أي حال، لقد رأينا جميعاً أن أطلاق النار لم يكن مقصوداً |
Bir kaza oldu. Talihsiz bir hata. Evet, gördüm. | Open Subtitles | كانت هناك حادثة, خطأ غير مقصوداً. |
Yakınında olsam da kesinlikle bilerek yapmış değilim. | Open Subtitles | أياً كان مدى قربي منه فهو لم يكن مقصوداً بالتأكيد |
Nerdeyse bilerek yapılmış gibi. | Open Subtitles | . كما لو كان مقصوداً |
Herkes Outfit'ler kadar büyük bir örgüt tarafından öldürülmek istenmez. | Open Subtitles | ليس أي شخص ينجح في أن يكون مقصوداً بالقتل من قبل مؤسسة كالمجموعة. |
Bu şekilde olması istenmez. | Open Subtitles | لم يكن مقصوداً أن يكون هكذا |
Tamam , bu çok kasıtlıydı. | Open Subtitles | هذا كان مقصوداً |