"مقعد في" - Traduction Arabe en Turc

    • bir koltuk
        
    • bir sandalye
        
    • boş yer
        
    Geçen hafta Arizona Hükümet Binasında bir koltuk kazanan Athena Salman gibi insanlar. TED أُناس كـ أثينا سلمان، التي فازت مؤخراً بالحصول على مقعد في مجلس ولاية اريزونا.
    Sana mekikte bir koltuk ayarlayacağımı söylesem? Open Subtitles ماذا إن اخبرتك أنه من الممكن أن احصل لك على مقعد في مكوك ؟
    Bu sabah konseyde bir koltuk açılmıştır. Open Subtitles إذاً, فلتثقوا بها في هذا الصباح شغر مقعد في مجلس الحكم
    Dün yemek masasında oturamayan bir kız bugün üniversitede bir sandalye sahibi. Open Subtitles البنت التي لم تَستطيعُ أَنْ تجلسْ علي منضدةِ الطعام. لها مقعد في الجامعةِ اليوم. شيء لا يصدق
    Kolayca buranın altını üstüne getirip... milletvekiline ilk sırada bir sandalye ve... düşünecek zaman veririz. Open Subtitles بإمكاننا قلب هذا المكان بسهولة ونعطي عضو الكونغرس مقعد في الصف الأمامي وشئ ليفكر فيه
    Bu sene 200 boş yer için tüm New York genelinden 10,000'in üzerinde başvuru aldık.. Open Subtitles هذه السنه استقبلنا حوالي عشره الاف طلب قبول للمئتين مقعد في مدينه ( نيويورك )ّ
    Olivia Pope dünyanın en güçlü masasında seçilmesine yardım ettiği adamın yanında kendine bir koltuk edindi. Open Subtitles أوليفيا بوب في الواقع قد حصلت على مقعد في أقوى طاولة في العالم بجوار الرجل الذي ساعدته أن يكون المنتخب
    37.sırada ortalarda bir koltuk vardı. Open Subtitles هناك مقعد في الصف الــ37 ، على بعد من المنتصف
    O masada bana bir koltuk verildi. Open Subtitles أنا أعطيت مقعد في تلك المنضدة.
    Daha cellat size sağlamak için ve kendi kanında Charmed Ones boğmak için gerekli eğitim Masada bir koltuk. Open Subtitles لأوفر لك المزيد من الجلادين و التدريب الذي تحتاج إليه ... لتغرق المسحورات بدمائهم مقعد في الطاولة
    Ben de gidip sizi gören bir koltuk bulayım? Open Subtitles انا سأخذ لي مقعد في الأمام حسناً ؟
    Dostlarına müzayedede onlara da bir koltuk ayrıldığını söyle. Open Subtitles وأخبر أصدقائك أنّ لديهم مقعد في المزاد
    Dampir bölümünde benim için bir koltuk ayır, şapşal. Open Subtitles أحفظ لي مقعد في قسم "الدامبير" أيها الأحمق
    Kongrede bir koltuk kapıp başkente renk katacağım. Open Subtitles مقعد في "الكونغرس" سأضيف بعض اللون عليه.
    O kişiyi şu an yıllardır ar-gesi yapılan bir proje hakkında bilgilendirmiş oldun ve şimdi bu bilgiyi en büyük rakibimin yönetim kurulunda bir koltuk için takas edebilirler. Open Subtitles وأنت قمت بإعلام ذلك الشخص بالمنتج الذي كنت أملكه لسنوات والآن يمكنهم تقديم المعلومات للحصول على مقعد في مجلس أكبر شركة منافسة لي
    Konseyde bir koltuk istiyorum. Open Subtitles أريد الحصول على مقعد في المجلس
    Bize önde bir koltuk buldum. Sizi tanıştırayım. Open Subtitles - لقد حصلنا على مقعد في المقدمة
    Sanki biri öldüğü zaman hep böyle oluyormuş gibi bana yöneldiler ve devlet senatosunda bir sandalye teklif ettiler. Open Subtitles و.. قدِموا إلي كعادتهم عندما يموت أحدهم وعرضوا علي مقعد في مكتب السيناتور.
    Şimdi de bana kurulda bir sandalye verip sonra da geri mi alacaksın? Open Subtitles والآن ستعطيني مقعد في مجلس الإدارة فقط لتعويضي عن للمليون التي اضعتها
    C.E.O. olduğun zaman bana, yönetim kurulunda boşalacak bir sandalye için beni aklında tutacağını söylemiştin. Open Subtitles سابقا عندما أصبحت الرئيس التنفيذي للشركة أخبرتني أنك ستبقيني على عين الإعتبار في الحالة المستبعدة أن يكون هناك مقعد في مجلس الإدارة
    Levi boş yer için Karen'la yarışıyordu. Open Subtitles لكن(ليفاي) كان يتنافس مع(كاري)على مقعد في المعهد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus