Bu sabah olanlardan sonra, gidecek bir yeri kalmamıştı. - Kalmadı mı? | Open Subtitles | بعد ما حصل هذا الصباح , ليس لديها مكان آخر تذهب إليه |
Şirkette kalmış çünkü zaten gidecek bir yeri de yokmuş. | Open Subtitles | وبقيت مع الشركة لأنّه لمْ يكن لديها أيّ مكان آخر تذهب إليه. |
Ama Gidecek başka yeri yok ve o benim kardeşim. | Open Subtitles | ولكن لديها أي مكان آخر تذهب إليه، وهي أختي. |
Bana birlikte bir gece geçirdiklerini söylemişti. Gidecek başka yeri olmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لقد اخبرتني انهما ناما ليلة واحدة معا لا اصدق انه ليس لديها مكان آخر تذهب اليه |
Artık senin için gidebilecek bir yer yok. | Open Subtitles | لا يوجد مكان آخر تذهب اليه |
Artık senin için gidebilecek bir yer yok. | Open Subtitles | لا يوجد مكان آخر تذهب اليه |
Gidecek başka yeri yok. | Open Subtitles | ليس لديها أي مكان آخر تذهب اليه. |
Gidecek başka yeri yok. | Open Subtitles | ليس لديها أي مكان آخر تذهب إليه. |
Üzgünüm. Gidecek başka yeri yoktu. | Open Subtitles | أنا آسف , ليس لديها مكان آخر تذهب إليه |
Hadi ama, Shiv. Gidecek başka yeri yok. | Open Subtitles | بربّكِ يا (شيف) ليس لديها أيّ مكان آخر تذهب إليه |