Davette duvarda bir resimlik boşluk olacak. | Open Subtitles | لذا سيكون هناك مكان شاغر على جدار العرض الليلة |
Duydum ki Askeri Tedarik Komitesinden biri emekliye ayrılıyormuş. Bu da demek oluyor ki: senin için bir boşluk açılmış olabilir. | Open Subtitles | وقد سمعت أن هناك من سيتقاعد من لجنة المشتريات، مما يعني أنه قد يتوفر مكان شاغر لك. |
Kasabada boş yer yok. Ancak ısrar ediyorsanız, onlara hemen burayı terk etmelerini söyleyeceğim. | Open Subtitles | لا يوجد مكان شاغر بالمدينة ان كنت تصر، سأبلغهن ان يغادرن |
Koca bölgede tek bir boş yer bile yok gibi görünüyor. | Open Subtitles | . لا يبدو أن هُناك مكان شاغر فى المنطقة بأكملها |
Şükran yemeği için beni boş bir araziye göndereceğini mi düşünüyorsun? - Eğer akıllıysa. | Open Subtitles | أتظنّها سترسلني إلى مكان شاغر لعشاء عيد الشكر؟ |
Başarırlarsa, eminim sizin için de bir yer bulunur madam. | Open Subtitles | لو نجحو انا متأكد بأنه سيكون هناك مكان شاغر لك سيدتي ارأيت تستطيعين الذهاب من فضلك |
Başka sorunlar olmadığı sürece, senin adaylığında diğer yerlerdeki pozisyonlar için halkaya geri girecektir. | Open Subtitles | طالما أنه لا توجد هناك أية مشاكل, فإن وظيفتك ستعود، على حالها بصفتكِ مرشحة لأخذ مكان شاغر في مكان ما. |
Gelin için gelin, orada hala Plaza Haziran bir oda. | Open Subtitles | من عروسة لأخرى , هناك مكان شاغر فى "البلازا" |
Acele edin, hala yer varmış. | Open Subtitles | أسرعي خطاكِ. هناك مكان شاغر. |
Bir boşluk ortaya çıktı ve sen de bu boşluğu dolduracaksın. | Open Subtitles | " ســـابقاً " هناك مكان شاغر,وانت ستقوم بملئه " ســـابقاً " |
Bir boşluk oluştu ve sen bunu dolduracaksın. | Open Subtitles | هناك مكان شاغر,وانت ستقوم بملئه |
Ve Johns Hopkins'de de sadece bir boşluk var. | Open Subtitles | ولدى جونز هوبكنز مكان شاغر واحد فقط |
Eğer Melinda kovulduysa Cyber Hugs takımında boşluk vardır. | Open Subtitles | طالما أن "ميليندا" قد تم طردها هذا يعني وجود مكان شاغر في قسم فريق الشحن الجوي |
Demem o ki, takımda bir kişilik boş yer var. İstediğin anda senindir. | Open Subtitles | أريد القول أن لدينا مكان شاغر في الفريق ، قل الكلمة و هو لك |
Her ihtimale karşı? Çünkü bir sonraki boş yer bir buçuk yıl sonra. | Open Subtitles | فقط في حالة هو لا يملك مكان شاغر خلال سنة و نصف |
Otelde yer yok ve yılbaşındayız. | Open Subtitles | ما من مكان شاغر في الفندق وهذه عشية عيد الميلاد |
Bildiği boş bir yer olursa... Orayı bir süreliğine evi gibi kullanabilir. | Open Subtitles | إن كان هناك مكان شاغر يعلم بهِ فربّما يأتوي فيه لفترة. |
İyi bir beslenme, organik yiyecekler ve sağlıklı bir yaşam için bir yer yok. | Open Subtitles | هناك مكان شاغر لكل شخص تغذى جيداً وتناول أطعمة عضوية وذو ذرية صالحة |
Başka sorunlar olmadığı sürece, senin adaylığında diğer yerlerdeki pozisyonlar için halkaya geri girecektir. | Open Subtitles | طالما أنه لا توجد هناك أية مشاكل, فإن وظيفتك ستعود، على حالها بصفتكِ مرشحة لأخذ مكان شاغر في مكان ما. |