"مكان يدعى" - Traduction Arabe en Turc

• diye bir yer
• denen yerde
• denilen yeri
• denilen yerde
• denen bir yerin
• denen bir yerde
• denilen bir yerde
• adlı bir
• diye bir yere
• adında bir yer
• diye bir yerde
• diye bir yerden
• adında bir yere

Çin Hindi diye bir yer duyduğunu sanmıyorum.
لا اعتقد انك سمعت عن مكان يدعى الهند الصينية

Bu adamla Moke'un Yeri denen yerde tanıştım.
قابلت هذا الرجل في مكان يدعى موكيز.

Windsor'da Yeraltı Mezarlıkları denilen yeri araştır.
في ويندسور أسال عن مكان يدعى سراديب الموتى

İsa O'na cennet denilen yerde, babasının yanında bir yer teklif etti.
لقد منحه المسيح مقعدا بجوار والده في مكان يدعى الفردوس

Bauer Las Nieves denen bir yerin yakınında. Delta takımları şu anda yerlerini alıyorlar.
(باور) قريب من مكان يدعى "لاس تيفيز" فرق "دلتا" تزحف الى هناك الآن

Güneyde Dabris denen bir yerde yaşıyor.
إنها تعيش في الجنوب, في مكان يدعى دابريس

Güney Afrika'nın vahşi doğu kısmı olan Londolozi Safari Parkı denilen bir yerde büyüdüm.
ترعرعت في براري الجانب الشرقي لجنوب إفريقيا في مكان يدعى محمية لوندولوزي جايم.

Looney Liquors diye bir yer. Dosyayı çıkarttım.
حوض روما، مكان يدعى لوني للمشروبات لقد تحققت من الملف

Evladım, hiç cehennem diye bir yer duydun mu?
يا بنى، هل سمعت من قبل عن مكان يدعى الجحيم؟

Jersey Devil Refinerisi diye bir yer. 5 mil kadar uzakta.
مكان يدعى مصفاة شيطان جيرسي ربما خمسة أميال إلى الأمام

Toronto denen yerde doğdum, değil mi?
وانا ولدت في مكان يدعى تورنتو صحيح

ÇAKAL KUMLUĞU denen yerde NELER OLDUĞU HAKKINDA BİR BİLGİN VAR MI?
أتعرف ما حدث في مكان يدعى كايوتي ساندز"؟"

Yeraltı Mezarlıkları denilen yeri arıyorum.
أبحث عن مكان يدعى سراديب الموت

Asec'in Tepesi denilen yeri seçerdim Lordum.
كنت لأختار مكان يدعى بـ(تل أسيك)، يا مولاي

Geçtiğimiz ayın her Salı ve Perşembe günleri Red Rabble denilen yerde harcama yapmış.
لقد أقامت معاملات كل يومي ثلاثاء وخميس الشهر الأخير في مكان يدعى الرعاع الحمر.

Sibirya'da Murmansk denen bir yerin civarında bir silah arıyorlar.
إنّها يبحثون عن سلاح من نوع ما في (سيبيريا) قرب مكان يدعى (مورمانسك)

Tranquility denen bir yerde alkol bağımlılığı tedavisi görüyordu.
لقد كانت تعالج من ادمان الكحول فى مكان يدعى مستشفى السكون

Bu küçük slide gösterisini "Silikon Vadisi" denilen bir yerde yaptım ve çok da düzgün yaptım.
قدمت عرض الشرائح الصغير هذا في مكان يدعى وادي السيليكون قدمته على اكمل وجه.

El Rodeo adlı bir yere gideceksin. Pico Rivera'da, Washington Bulvarı'nda.
سنذهب الى مكان يدعى "الروود ديل" في واشنطن في "بيكو ريفيرا"

El Rodeo diye bir yere gidiyoruz. Pico Rivera'da, Washington Bulvarı'nda.
سنذهب الى مكان يدعى "الروود ديل" في واشنطن في "بيكو ريفيرا"

Buradan bir kaç mil uzakta Kodi adında bir yer var.
هناك مكان يدعى كودى يبعد عن هنا بضعة أميال

Thermopylae diye bir yerde bir zamanlar bir savaş olmuş.
كان هذا في معركة سابقة في مكان يدعى ثيرموبيلا

Houston diye bir yerden.
لقد أتوا من هناك من مكان يدعى هيوستون

Bir kısmımız dağdan ayrılıp hâlâ çiftliklerin ve ormanların bulunduğu Machida adında bir yere gitti.
مجموعة منا قد تحركوا خارج الجبال الى مكان يدعى ماجيدا حيث لا يزال هناك غبات و حقول