Meşajın burada bulunacağını söylüyordu, düğün pastam için malzeme almak için. | Open Subtitles | لقد ذكرتِ في رسالتكِ أنّك ستتواجدين هنا لشراء مكوّنات كعكة زفافي |
Birkaç malzeme ve büyü kitabını ödünç alıp... babama ne olduğunu öğrenebiliriz. | Open Subtitles | نستعير بضعة مكوّنات إذاً وكتاب تعويذات ونتعرّف على ما جرى لوالدي |
Eğer acıkırsan, buzdolabının üstünde... sandaviç malzemeleri var, tamam mı? | Open Subtitles | ثمة مكوّنات الشطيرة في البراد اذا شعرت بالجوع، حسناً |
İşte bu yüzden senin şu malzemeleri bulmak zorundayız. | Open Subtitles | ولهذا يتوجّب علينا العثور على مكوّنات تعويذتك |
Ayrıca, bir büyünün bileşenlerini anlayabilecek kadar cadılık bilgisine sahibim. | Open Subtitles | أعلم أيضًا ما يكفي عن السّحر بما يخوّلني تمييز مكوّنات تعويذة. |
Sonuçları aldığımda, tersine mühendislik yaparak uyuşturucunun kimyasal bileşimini bulabileceğimi buradaki olanakları kullanarak kendime ait sentetik bir versiyonunu üretebileceğimi fark ettim. | Open Subtitles | حين وردتني النتيجة تمكنت بالهندسة الإنعكاسيّة من تبيّن مكوّنات العقار وأنتجت إصدارًا خاصًّا بي باستخدام الإمكانيّات المتاحة هنا |
Laboraturvarlarda mercan resiflerinden çoğaltılan kimsayal bileşenler kronik ağrıları hafifletmek doğumları kolaylaştırmak ve hatta AIDS hastalarının ömrünü uzatmak için kullanılır. | Open Subtitles | مكوّنات كيميائية من الشقوق المرجانية أعيد إنتاجها في المختبر لتزويد الراحة من الألم |
Çiçek değil. Evet, çiçek ama onlar malzeme. | Open Subtitles | بل أجل، ورود لكنّها بالأحرى مكوّنات. |
Ve hayatta kalanlar da daha çok malzeme sağladılar. | Open Subtitles | وجلبت مكوّنات أكثر للناجين |
Emma'nın kulübesinde hala denemediğim... birkaç malzeme var. | Open Subtitles | ثمّة بضعة مكوّنات في سقيفة (إيمّا) لمْ أجرّبها بعد |
Burada yaşam malzemeleri oluşturabilirler. | Open Subtitles | حيث يمكن أن تتكوّن مكوّنات الحياة |
Bu yaşam malzemeleri nereden geliyor? | Open Subtitles | من أين تأتي مكوّنات الحياة؟ |
Yalnızca kendisinin iyi ebeveynlik bileşenlerini, öğrenmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | مبنيًّا على الأفعال التّي صوّرها، إنّي أحاول إكتشاف مكوّنات أبوّته الجيّدة. |
Nefes aldığın havanın bileşenlerini bilmiyor musun? | Open Subtitles | ألا تعرف مكوّنات الهواء الذي تتنفّسه ؟ |
Sonuçları aldığımda, tersine mühendislik yaparak uyuşturucunun kimyasal bileşimini bulabileceğimi buradaki olanakları kullanarak kendime ait sentetik bir versiyonunu üretebileceğimi fark ettim. | Open Subtitles | حين وردتني النتيجة تمكنت بالهندسة الإنعكاسيّة من تبيّن مكوّنات العقار. وأنتجت إصدارًا خاصًّا بي باستخدام الإمكانيّات المتاحة هنا. |
Anneni dinle. Kanındaki zehir temel kimyasal bileşenler içeren bir toksik madde. | Open Subtitles | أنصتي لأمك، السم الذي في دمائك سم توكسينيّ ذو مكوّنات كيميائيّة. |
Tablodaki bileşenler ve benim kanım Dahlia'yı incinebilir duruma getirecek. | Open Subtitles | خلط مكوّنات رسمه مع دمي سيجعل (داليا) غير منيعة. |