"ملابسه" - Traduction Arabe en Turc

    • kıyafetlerini
        
    • giysilerini
        
    • Kıyafetleri
        
    • elbiselerini
        
    • üstünü
        
    • Elbiseleri
        
    • giysileri
        
    • çamaşırlarını
        
    • çamaşırını
        
    • soyunma
        
    • çamaşırı
        
    • kıyafet
        
    • Kıyafeti
        
    • elbisesini
        
    • giysilerine
        
    kıyafetlerini saklar bangır bangır müzik dinletir ve itfaiye hortumu ile kovalardık. Open Subtitles كنا نخفي ملابسه نشغل الموسيقي عليه طوال الليل نلاحقة بـ خرطوم حريق
    Her neyse, uzun lafın kısası erkek arkadaşım ve ben açık açık konuştuk ve kıyafetlerini bundan sonra çamaşır sepetine koymayı kabul etti. Open Subtitles على كل حال، لإختصار القصه تحدثت أنا وحبيبي من قلبٍ لقلب و لقد وافق على أن يضع ملابسه في سلة من الأن فصاعداً
    Zevkini beğenirim. Hatta giysilerini bile ödünç alırım. Open Subtitles يعجبنى ذوقه ، حتى أننى أحياناً أقترض ملابسه
    "Asker, işgal altındaki bir mevziden sadece altındaki zemin yandığı zaman ve Kıyafetleri için için yanarken sürünerek çıkabiliyordu." Open Subtitles الجندى يمكنه أن ينسحب من موقعه فقط عندما تشتعل النيران فى الأرض من تحته، و يبدأ الدخان فى التصاعد من ملابسه
    Ben ağlıyordum, elbiselerini parçalara ayırıyordum. Bütün gün yataktan çıkmıyordum. Sende tam yanımdaydın. Open Subtitles كنت أبكي، و كنت أمزق ملابسه و لم أستطع مغادرة الفراش طوال الوقت
    Vay canına, Maggie, inanılmaz görünüyorsun. Yani, tuvalette üstünü değişen biri için. Open Subtitles ماغي , أنت تبدين جميلة أعني لشخص يغير ملابسه في مكان عام
    İşte Mike'tan kalanlar, bunlar ve eskimiş Elbiseleri. Open Subtitles هذه كلها تركها مايك لى سويا مع ملابسه اللقديمة
    Cinayet silahı evinde bulunan, giysileri kurbanın kanıyla ıslanmış biri. Open Subtitles لدي سلاح الجريمة في حوزته لدي ملابسه عليها دم الضحية
    Onun evini temizlemek çamaşırlarını yıkamak... çocuklarını yetiştirmek için 35 yılımı harcadım. Open Subtitles لقد قضيت 35 عاما أنظف نزله وأغسل ملابسه وأربى أولاده
    Kurbanın kıyafetlerini çıkarmak genellikle ortak bir cinsel ilişkiyi gösterir. Open Subtitles تجريد الضحية من ملابسه عادة يشير إلى وجود العنصر الجنسي
    Canlı ve seçmeci kıyafetlerini seviyordu. TED وقد أحب ملابسه المنتقاة النابضة بالحياة.
    Yapmak istediğimiz şey bakan, hisseden ve onların kıyafetlerini dikmek için terzi tarafından kullanılıp işlenmiş bir malzeme gibi davranan teknoloji üretmek. TED ولكن ما نود فعله هو إنشاء تقنية تبدو وتشعر وتتصرف مثل المواد الخام التي يستخدمها الخياط في حياكة ملابسه.
    Eskiden giysilerini çıkarma zahmetine girmezdi. Open Subtitles لم يكن يتكبد عناء خلع ملابسه في الأيام الخوالي.
    giysilerini çıkarıp yere atardı. Open Subtitles هُو كان دائما ما يَخْلَعُ ملابسه عنه ويتركهم على الأرضيه
    Kana bulanmış Kıyafetleri nasıl açıklayacaksınız? Open Subtitles فهم دائماً مخطئون كيف ستفسر إذن ملابسه الملطخة بالدماء ؟
    Eve geldiğinde Kıyafetleri ve arabası çalınmıştı. Open Subtitles عندما عادت إلى المنزل ، لم تجد ملابسه وسيارته
    Ortağının elbiselerini ödünç almama bir şey demeyeceğine emin misin? Open Subtitles هل أنتِ متأكدة أن شريكك لا يمانع بشأن إستعارة ملابسه
    Sadece bu var. Duştayken elbiselerini karıştırdım. Open Subtitles لا أعلم هذا فقط لقد فتشت ملابسه بينما كان يستحم
    Bölüm Çeviri: filarete / Yeppudaa Çevirmen Adayı üstünü değiştirip dışarı gelmesini söylemiştim. Open Subtitles . لقد قلت له أن يغير ملابسه و يخرج أين ذهب حقا ؟
    " Bir adamı derisinin rengine göre, Elbiseleri, mücavherleri ve zaferlerine bakarak değerlendirmeyin. Open Subtitles لا يمكن أن نحكم على الرجل من لون جلده أو من ملابسه أو من جواهره أو من اٍنتصاراته
    Kan içindeki giysileri hakkında ne diyeceksiniz? Open Subtitles فهم دائماً مخطئون كيف ستفسر إذن ملابسه الملطخة بالدماء ؟
    Sence o kokladığın iç çamaşırlarını kim giyiyordu? Open Subtitles حسناً من تعتقد أنك كنت تشمّ ملابسه الداخلية؟
    Çorabını yaktı, iç çamaşırını değil. Open Subtitles وضع جواربه على موقد النار و ليس ملابسه الداخليه
    Bir tek onun soyunma odasında duş var. Gerçekten mi? Duş mu? Open Subtitles مستحيل، هو الوحيد الذي عنده دش في غرفة ملابسه
    İç çamaşırı da güzelmiş adam kafasına koymuştu bi tanesini Open Subtitles لكن إخبرني, ماذا كان يظن نفسه فاعلاً بإرتداؤه ملابسه الداخلية علي رأسه ؟
    Uyarlanabilir giyim; engelliler, yaşlılar ve kendi giyimlerinde zorlanan kişiler için yapılan kıyafet tasarımlarını kapsıyor. TED الثياب المعدلة تُصنف كثياب تُصمم للأشخاص المصابين بأي نوع من العجز، الكبار في السن وأي شخص يجد صعوبة في ارتداء ملابسه.
    Kıyafeti buruşmuştu, kravatı bir yandaydı. Her yanı kir ve toz içindeydi, yüzü bile. Open Subtitles ملابسه ملخبطة,والكرافتة على احد الجوانب والتراب والأوساخ على كل جسمه حتى على وجهه
    Siz kendi elbisesini yapan tanıdığım tek adamsınız. Open Subtitles أنت الرجل الوحيد الذي أعرفه يصنع ملابسه بنفسه
    10 yıl boyunca her gece onun çantasını karıştırdım bütün özel konuşmalarını gizlice dinledim, giysilerine dinleme aygıtları yerleştirdim. Open Subtitles كل ليله لمدة عشر سنوات,كنت أتسلل الى حقيبته تصنت على كل محادثاته الخاصه وزرعت أجهزة تصنت فى ملابسه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus