"ملاذ" - Traduction Arabe en Turc

    • sığınak
        
    • sığınma
        
    • çare
        
    • sığınağı
        
    • liman
        
    • cennet
        
    • yeri
        
    • güvenli
        
    • sığınağa
        
    • barınağı
        
    • barınak
        
    • sığınağıdır
        
    Kumarbazlar tarafından dolup taşan kumarhanelerle dolu bir sığınak ve tamamen mafyanın kontrolünde. Open Subtitles لرجال العصابات بعيدا من القانون ملاذ مليئ بالكازينوهات والمقامرين وهو تحت سيطرة العصابات
    Bizler birer sığınak, birer sınıf, güvenli bölge, yemekhane, kaynak merkezi ve evet, hatta cankurtaran halatıyız. TED نحن مأوى طبيعي، صف دراسي، ملاذ آمن، غرفة غداء، محور الموارد ونعم، نحن حتى شريان حياة.
    Bu süreçte, vücudun kaynakları fetüs için uygun bir ortam oluşturacak şekilde kullanılır. Annenin büyüyen çocuğu besleyebilmesi için bir iç sığınak oluşturulur. TED أثناء هذه العملية، تبدأ أعضاء الجسم بتشكيل بيئة مناسبة للجنين بذكاء. وإنشاء ملاذ داخلي للأم لرعاية جنينها.
    Kilisede kendi köşesine çekilmiş sığınma talep etmeye çalışıyormuş. Open Subtitles مُدّعي عام. مُتحصّن في كنيسة يحاول الحصـــــــــــول على ملاذ.
    Sahadayken, kontrol şefinizle direkt görüşmek, son çare olmalıdır. Open Subtitles عندما تكون في الميدان أن تكون على اتصال مباشر مع الضابط المسؤول عنك من المفترض أن يكون آخر ملاذ لك
    Çoğu insan burayı bir kuş sığınağı olarak görür ama biz robotumuzu aldık ve aşağı gönderdik. TED ويعتقد أغلب الناس بأن هذا نوع من ملاذ للطيور، لكننا أخذنا الروبوت الخاص بنا، وأرسلناه إلى الداخل.
    Beni sığınak olarak kullanırken en kaliteli mermerden yapıldığımı söyleyip yağ çekiyordun. Open Subtitles عندما كُنتي تقومي بإستغلالي، كُنتِ تقولي أنني ملاذ غالي الثمن مصنوع من أغلى أنواع الرُخام
    Bu, tapınağın haritası. Bir sığınak. Adadaki, belki de son güvenli yer. Open Subtitles هذه خريطة لـ"المعبد"، إنّه ملاذ وقد يكون آخر مكان آمن بهذه الجزيرة
    Senden istediğim daha önce de yaptığın gibi zihninde bir sığınak oluşturman. Open Subtitles لهذا اريدك ان تصنع ملاذ في عقلك، .كما فعلت سابقاً
    Ve var oldukları zamanlarda, insanlar yalnızca vücutlarındaki yenilenmeyi hissetmekle kalmıyor, aynı zamanda ruhani bir sığınak buluyorlardı. Open Subtitles وعندما يستوعب الجميع ذلك لن يمكن للناس مرة أخرى تقوية بنيتهم وحسب لكنها أيضا ملاذ روحي
    Senin New York sığınak'ı başı görevin feshedildi. Open Subtitles مكانك كرئيس ملاذ مدينة نيويورك تم إلغائه
    Yaşlılar için sağlıklı güvenli bir sığınak olduğu sanılan bu yer bir kalp krizi merkezi haline dönüşmüş. Open Subtitles ما يفترض أن يكون ملاذ آمن للمسنين الأصحاء تحول إلى مركز نوبات قلبية
    Sahile vuran her şeyi toplayıp elimizde ne var ne yok bakmamız gerekiyor. Bir sığınak bulmalıyız. Open Subtitles ونعد قائمة بمؤونتنا، وعلينا العثور على ملاذ هيا بنا
    sığınma'da bir şeyler olmasını ve modern sosyetede yaşayabilir olmasını istiyor. Open Subtitles إنّه يريد شيئاً عن ملاذ واستمراريته في المجتمع المعاصر.
    Şu andan itibaren bunu son çare olarak kullanacağız. Open Subtitles من الآن فصاعدا، نحن فقط نستخدمة بمثابة ملاذ أخير.
    Yakınlarda peri sığınağı olduğunu duydum. Open Subtitles لقد سمعت بوجود ملاذ للجنيات بالقرب من هنا.
    İsterseniz fırtınada bir liman deyin. Open Subtitles سميها كما تشائين ملاذ عظيم من العاصفة إن كنتي ترغبين بذلك
    Kendi evim artık cennet olmadığına göre Tanrı'nın cennetinde gezinmeye olumlu bakıyordum. Open Subtitles وكنت كذلك بما أن المنزل لم يعد ملاذ آمن كنت مستعدة للبحث عن الرب
    Siyaset adamları, şirket liderleri için dinlenme yeri gibi. Open Subtitles الذي يشبه ملاذ للسياسيين، لقادة الشركات،
    Bu güvenli bir yerden çok uzaklara gitmek için kendi aracını nasıl tasarlayacağı konusunda fikir verir. TED ذلك يجعلك تفكر في كيفية تصميم المعدات الخاصة بك لطائفة طويلة بعيدا عن ملاذ آمن.
    Kıymetli şeyleri al, kardeşlerini uyandır, sığınağa gidiyoruz. Open Subtitles خذي كل شيء قيم، أيقظي أخوتك وأخواتك سنذهب إلى ملاذ آمن.
    Bugün bu verimli, uçsuz bucaksız otlaklar yaban hayatının dünya üzerindeki en önemli barınağı olarak korunuyor. Open Subtitles منتجة مراعي شاسعة اليوم يتمّ الحفاظ عليها بإعتبارها أهم ملاذ للحيوانات على الأرض
    Lanet olası çalışanlardan biriyim ve barınak aramaya geldim... Open Subtitles أنا عبدًا لعين، أتيت إلى هُنا بحثًا عن ملاذ
    Dua, bir hergelenin son sığınağıdır Open Subtitles الدعاء، آخر ملاذ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus