"ملتزمة" - Traduction Arabe en Turc

    • bağlıyım
        
    • bağlı
        
    • bağlılık
        
    • kararsız
        
    • kendini adamış
        
    Ben o yasalara bağlıyım, her ne kadar yardım etmek istesem de. Open Subtitles و أنا ملتزمة بتلك القوانين مهما كانت رغبتى فى مساعدتكم
    Her koşulda babana bağlıyım ve onu hala seviyorum. Open Subtitles على الرغم من كل شيء، ما زلت ملتزمة بأبيك وما زلت أحبه
    Lütfen karakterinize bağlı kalın soylu genç kız. Open Subtitles رجاء ابقِ ملتزمة بشخصيتك، الفتاة اللطيفة
    Wayne Endüstrisi sosyal sorumluluklu programlara bağlı kalma zorunluluğu hisseder iyi bir örnek alternatif enerji kaynakları alanında sürdürdüğümüz çalışmalar olurdu. Open Subtitles وين للصناعات ملتزمة بالبرامج التي تخدم المجتمع كمثال رئيسي، عملنا على إيجاد حلول بديلة لمصادر الطاقة
    Ben Sparta'nın bizim kadar bağlılık duygusu taşıdığını sanıyordum. Open Subtitles نعم لقد كنت مخطئ لتوقعي بان سبارتا ملتزمة بمجارات عددنا.
    Bunca zaman kararsız kalmayı nasıl başardın? Open Subtitles كيف كنتِ غير ملتزمة طوال هذا الوقت؟
    Günden güne, ormanda nasıl yaşam sürülebileceği, kendini adamış anneden oğluna aktarılır. Open Subtitles يوماً بعد يوم سيتطلب الأمر أماً ملتزمة لتعليمه كيف يعيش في الأدغال
    Bağlanıyorum. bağlıyım. Bağlandım! Open Subtitles أنا ألتزم , أنا ملتزمة أنا ملتزمة
    Evet, İsa'ya bağlıyım. Open Subtitles نعم ، حسناً أنا ملتزمة مع إلاهي
    Bak, özgür değilim. Başkasına bağlıyım. Open Subtitles لا، اسمع، لست حرة أنا ملتزمة
    Yemin ederim ki Checkmate'e tamamen bağlıyım. Open Subtitles أقسم أنّي ملتزمة بالكامل بـ"مات الشاه."
    Anayasa'nın ikinci ek maddesine hâlâ bağlıyım. Open Subtitles سأبقى ملتزمة بالتعديل الثاني.
    Bu dövüşe %100 bağlıyım. Open Subtitles أنا 100٪ ملتزمة هذه المعركة.
    Yani ortağınızın anlattığı şeylere bağlı kalıyorsunuz? Open Subtitles إذاً أنت ملتزمة بنفس نسخة الأحداث كما شريكك ؟
    Şimdilerde yasalara bağlı bir aktris olarak takılıyor demek. Open Subtitles الأن هي تعمل ممثلة ، وهي ملتزمة بالقانون
    Doğu Avrupa, hâlâ doğal gaz ve kömüre bağlı, bin bir zorluk yaşayarak Rusya’dan gelen doğal gaza oldukça bağlılar. TED أوروبا الشرقية، لازالت ملتزمة بشكل كبير بالغاز الطبيعي والفحم، ومن الغاز الطبيعي القادم من روسيا، مع كل ما يترافق معها من مشاكل.
    Demek Krirsten bu ilişkiye beyzadesinden daha bağlı. Open Subtitles -اذاً, "كريرستن" ملتزمة بالعلاقة أكثر من رفيقها
    Yani sen, seni fetheden 11 kişiye de karşı, derinden bağlılık ve tutkulu bir aşk mı yaşadın? Open Subtitles حسنا كنت واقعة في الحب؟ وكنت ملتزمة بجميع من احببت؟
    Gordon ve benim, birbirimize bağlılık sözü verdiğimiz bir ilişkimiz var, değil mi Gordon? Open Subtitles مرحباً، جوردن - مرحباً - أنا وجوردن في علاقة ملتزمة
    Nedeniyse, sunduğu herşeyi yüzüne geri fırlatan hayat boyu sahip çıktığı her şeye zarar vermeye çalışmış biri için Dünya'nın gözü önünde yas tutma konusunda kararsız kalması! Open Subtitles كل ذلك لأنها تكافح في قيادة عالم في الحداد على أحد رمي في وجهها كل شيء عرضته عليه وكانت في السنوات الأخيرة ملتزمة 24 ساعة يومياً...
    Ama bildiğim şey, senin kendini adamış bir hafiye olduğun. Sen algısı güçlü bir ajansın. Open Subtitles لكن ما أعرفه بالفعل أنّك تحرية ملتزمة وعميلة سريعة البديهة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus