| Açık alkol var. Sarhoşuz. Cebimde ot var. | Open Subtitles | لدينا علب جعّة مفتوحة ونحن مخمورون وبحوزتي ممنوعات في جيبي. |
| Geçen hafta bir tomar ot kemiriyordu. | Open Subtitles | فالأسبوع الماضي رأيتها تمضغ كتلة ممنوعات |
| Donan Zel dul kaldıktan sonra Uyuşturucu satmaya başlamıştı.. çocuklarını besleyebilmek için. | Open Subtitles | لطالما كانت تعطي ممنوعات للصبية مقابل خدمات خاصة |
| Babam, ben 10 yaşındayken bir Uyuşturucu işinde öldürüldü. | Open Subtitles | تعرض والدي للقتل في صفقة ممنوعات حين كنت في العاشرة |
| Hücrenizi yasak mal var mı diye bakmak için detaylıca aramam gerekiyor. | Open Subtitles | احتاج لبحث عميق في الغرفة لارى ان كان هنالك ممنوعات |
| Ayrıca, kadınların külot giymesi yasak. | Open Subtitles | كما أن النساء ممنوعات من لبس البناطيل. |
| Eğer bu geminin içinde bir şekilde Kaçak mal varsa bir yere saklanmıştır, değil mi? | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}،لو ثمّة أيّ ممنوعات على متن السّفينة فلسوف تكون مخبّأة، صحيح؟ |
| En sonunda da satıcı olursunuz. | Open Subtitles | ولاحقاً يصبحون تجّار ممنوعات أو "بخاراً"0 |
| Üstünde ot var, değil mi? | Open Subtitles | ان معك ممنوعات اليس كذلك؟ |
| Kadınlar için ot! | Open Subtitles | ممنوعات للنساء! |
| Bunlar çöp! ot değil! | Open Subtitles | هذه نفايات وليست ممنوعات! |
| - Bedava ot! | Open Subtitles | - ممنوعات مجانية، خذوها! |
| - Bedava ot! | Open Subtitles | - ممنوعات مجانية! |
| Kafayı yemişsin. Uyuşturucu falan yok. | Open Subtitles | حسناً، أنتَ مجنون ليس بحوزتي أية ممنوعات |
| Alkol kokusu almıyorum, nöbet geçirmiş olabilir, büyük ihtimalle Uyuşturucu. | Open Subtitles | لا أشم رائحة كحول ممنوعات ربما أو مخدرات |
| Uyuşturucu meselesinde anlaşmazlık çıkmış. İçeri giriyoruz. Kapıyı uçuruyoruz. | Open Subtitles | حسناً، هذا إشتباك مع تاجر ممنوعات سنقوم بإختراق كامل عند إشارتي. |
| Sistemi boğan katiller, Uyuşturucu tacirleri var. | Open Subtitles | لدينا قتلة ومروّجين ممنوعات يزعجون نظامنا. |
| Kadınların kampa girmesi yasak. Çok dikkatli geldim. | Open Subtitles | فالنساء ممنوعات من دخول المعسكرات |
| bize yasak bir adami dusunmek, ya da beraber olmak cunku bizim ebeveynlerimiz ve babamiz izin vermez. | Open Subtitles | في الحقـيقة، نحـن ممنوعات من التفكـير في ،الرجـالالىأن يأتـواعلى ظهـورالخـيل... يغـيرون علينـا من أجـل الطـعام ... ، ويخطـفوننا من بيـوتِ آبـائنـا المتسـلطة. |
| Dolabında yasak şeyler mi var? | Open Subtitles | هل لديه ممنوعات في خزانته ؟ |
| Kaçak mal da yok yani. | Open Subtitles | ولا ممنوعات بعد الآن |
| - Biliyorsun her gün üstlerini değiştirtiyorlar. - Mahkumlar her zaman Kaçak mal bulundurur. | Open Subtitles | 304)}أتعلمين، إنّهم يجعلونهم يغيّرون ملابسهم كلّ يوم - السجناء يحصلون على ممنوعات - |
| Daha sonra satıcı ya da "Buhar" olurlar. | Open Subtitles | ولاحقاً يصبحون تجّار ممنوعات أو "بخاراً"0 |