"مناقشته" - Traduction Arabe en Turc

    • konuşmak
        
    • konuşmamız
        
    • tartışmak
        
    • Tartışmamız
        
    • konu
        
    • konuşmam
        
    • konuşabiliriz
        
    • konuşuldu
        
    • görüşmek
        
    • görüşmem
        
    • konuşacak
        
    • tartışabiliriz
        
    Bugün hakkında konuşmak istediğim konu babamın durumundaki diğer insanlara nasıl yardım edebiliriz, çünkü kanser araştırmalarına yatırım sağlamak konusundaki düşüncelerimizi değiştirmek zorundayız. TED و الذي أريد مناقشته اليوم هو كيفية مساعدة أشخاص كوالدي, لأنه من المهم تغيير طريقة تفكيرنا فيما يتعلق جمع الأموال لتمويل أبحاث السرطان.
    Tamam, yalnız konuşmak istiyorsun demek ki... Open Subtitles . .حسناً ، إذا كنت لا تريد مناقشته إلا لوحدنا
    Bir sorun olduğu belli. Bunu şu anda konuşmamız gerektiğini söylemiyorum. Open Subtitles واضح أنّ هناك خطب ما ولستُ أقول أنّ علينا مناقشته الآن
    Bir sorun olduğu belli. Bunu şu anda konuşmamız gerektiğini söylemiyorum. Open Subtitles واضح أنّ هناك خطب ما ولستُ أقول أنّ علينا مناقشته الآن
    tartışmak istediğin sahici bir dedektif işi çıkarırsan haber verirsin. Open Subtitles و ابلغيني عندما يكون لديكي عمل تحقيق فعلي تريدي مناقشته
    Birlikte çalışacaksak, ilk Tartışmamız gereken şey strateji. Open Subtitles لو كنا سنعمل معاً,أول أمر يجب علينا مناقشته هو الاستراتيجية
    Sizinle konuşmak istediğim acil bir mesele vardı. Open Subtitles هناك أمر بالغ الأهمية يجب علي مناقشته معكِ يا آنسة
    Sizinle konuşmak istediğim acil bir mesele vardı. Open Subtitles هناك أمر بالغ الأهمية يجب علي مناقشته معكِ يا آنسة
    Bu arada, konuşmak istediğiniz bir şey olursa... Open Subtitles و في نفس الوقت إن كان هناك ما تود مناقشته
    Telefonda konuşmak istemedi. Sonraki gün Aschen doktorlarla konuştum. Open Subtitles لم يمكنه مناقشته على الهاتف و فى اليوم التالى أخبرت أطباء الأشين
    Başkan'la konuşmak istediğin bir şey var sanıyordum. Open Subtitles أعتقد أنه كان لديك شيئاً ما تود مناقشته مع الرئيسة
    Aldo, dün akşam konuşmamız gereken başka bir şey daha vardı. Open Subtitles ألدو، هناك شيء آخر كان علينا مناقشته البارحة.
    İlgilendiğim bir fikri vardı. Hemen konuşmamız lazımdı. Open Subtitles كان لديه فكرة أثارت إهتمامي، فأردت مناقشته في الحال
    Saati aldı hanımefendi... ve sizinle başka bir zaman konuşmamız gereken bir konu açtı. Open Subtitles استعاد ساعته، سيدتي وتطرق إلى موضوع آخر علينا مناقشته في وقت لاحق
    Ama Başbakan'ın tartışmak istediği tek şey kocanızın yeni meşgalesiydi. Open Subtitles كل ما أراد رئيس الوزراء مناقشته هو هواية زوجك الجديدة.
    Bunu daha sonra tartışmak istemiyorum. Hemen şimdi karar verilsin istiyorum. Open Subtitles أنا لا أريد مناقشته أريد تقريره هنا والآن
    İyi değil. İşten önce Tartışmamız gereken bir şey var mı? Open Subtitles أهنالك ما علينا مناقشته قبل أن نبدأ بالعمل؟
    O kadar çabuk değil. Çözmemiz gereken başka bir konu var Bay Ronald. Open Subtitles ليس بهذه السرعة ، هناك أمر آخر يجب علينا مناقشته ، سيد رونالد
    Daha sakin bir yerde seninle konuşmam gereken bir şey var. Open Subtitles هنالك أمراً أود مناقشته بمكان أكثر إنفراداً
    Derse gitmek zorundaysan şimdi... belki bir gece konuşabiliriz bunu? Open Subtitles لو أنك بحاجة للذهاب للفصل، فهل يمكننا مناقشته بإحدي ليالي هذا الأسبوع؟
    Yalıtım konuşuldu zaten bina sahibiyle. Open Subtitles العزل تم مناقشته فى السابق مع مالك المبنى.
    Dr Soran. Anladığıma göre, görüşmek istediğiniz acil bir mesele varmış. Open Subtitles أتفهّم أن ثمّة أمر مُلِّح ترغب في مناقشته معي.
    - Sizinle görüşmem gereken bir şey var. Open Subtitles أنتتعملمتأخراً هُناك شيئاً اريد مناقشته معك
    konuşacak çok şeyiniz vardır. Open Subtitles أعتقد أن لديكما ما تودان مناقشته على إنفراد
    Gerekirse bunu sonra da tartışabiliriz ama şu an bu vakayla ilgilenmemiz gerekiyor. Open Subtitles هذا حيث ينتمي لو كان الأمر ضرورياً فيمكننا مناقشته لاحقاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus