Ne çeşit bir salak kaldırımın ortasında araba sürer ki ya? | Open Subtitles | أيُّ نوعٍ منَ الأغبياءِ قد يقودُ سيارةً في منتصفِ ممشىً جانبيٌّ؟ |
Bilmiyorum. Cümlenin ortasında durmuş. | Open Subtitles | لا أَعْرفُ.هو تَوقّفَ في منتصفِ الجملةِ. |
Hayal edin, sınıfın ortasında öylece dikiliyor ve aniden yerde bir sidik birikintisi. | Open Subtitles | أَعْني تخيّلْ: موقفا مثل ذلك في منتصفِ الفصل |
20 yıl sonra gecenin bir yarısı ortaya çıkmanın sebebi ne? | Open Subtitles | ماالذي جَعلَك تُقرّرُ الظُهُور في منتصفِ الليلِ بعد 20 سنةً ؟ |
Pekala, gece yarısı kedim beni uyandırdı. Gerçekten de çok açtı. Bu nedenle onun sevdiği kedi maması. | Open Subtitles | قطتي أيقظتني في منتصفِ الليل، وقد كانت جائعة جداً |
Şu anda bir işin ortasındayız. | Open Subtitles | عظيم، إنه فقط ـ ـ ـ ـ ـ ـ نحن في منتصفِ شيءِ |
hele bir o Laddoo ve şişkoyla karşılaşayım... onları Chandni Chowk'un orta yerinde... ayak uçlarından asmassam bana da babamın kızı demesinler. | Open Subtitles | دعني أمسك هذا البدين او التخين أقسم ان أعلقهم من أرجلهم في منتصفِ ساحة جاندي والا لن أكون بنت أبي |
Gece yarısında bunu çalan kişi aşkını ilan edecektir. | Open Subtitles | أي واحد يُمْكِنُ أَنْ يَسْرقَ هنا في منتصفِ الليل ويعلن بحبهم |
İşte kötü bir krizin tam ortasındayım. İstifa edeceğim. | Open Subtitles | أَنا في منتصفِ الأزمة في العمل أنا أستقيل |
Günün ortasında bütün yerler kapanıyor. | Open Subtitles | الطريق الذي المكان الكامل يُغلقُ أسفل في منتصفِ اليومِ، |
Çölün ortasında durup sizi almaya gelecek gemiyi beklemenin ne demek olduğunu bilirim. | Open Subtitles | أَعْرفُ شعور ان تنتظر مجىء سفينتك وأنت تَقِفُ في منتصفِ الصحراءِ. |
Tanrı, hepimizin sorunlar ortasında yaşayışımızı anlıyor. | Open Subtitles | الله يَفْهمُ بأنّ كلنا نَعِيشُ في منتصفِ التَوَتّراتِ. |
Günün ortasında bu tür şeyler yapamazsın. | Open Subtitles | أنت لا تَستطيعُ تَعمَلُ ذلك النوعِ مِنْ المادةِ في منتصفِ العصرِ. |
Nasıl olur da günün ortasında bu kızı içmeye götürürsün? | Open Subtitles | كَيْفَ أنت تُخرجُ هذه البنتِ الشرب في منتصفِ اليومِ؟ |
Arap çöllerinin ortasında altı asker kurumuş bir kuyuyu bekliyor. | Open Subtitles | ستّة جنود في منتصفِ الصحراء العربيةِ يحرسونبئراجافا. |
Altı asker, Arabistan Çölü'nün ortasında, kuru bir kuyu başında nöbet tutuyor. | Open Subtitles | ستّة جنود في منتصفِ الصحراء العربيةِ يحرسونبئراجافا. أمرغيرعادي. |
Michael, eve gecenin bir yarısı geliyorsun... bütün gün uyuyorsun. | Open Subtitles | مايكل، أنت تَرْجعُ للبيت في منتصفِ الليلِ و تَنَامُ طِوال النهار |
Ders çalışmak için gece yarısı evden gizlice çıktığına inanalım mı? | Open Subtitles | تَتوقّعُنا أَنْ نَعتقدَك إنسللتَ خارج في منتصفِ الليلِ للدِراسَة؟ |
Wolfowitz dedi ki Zoe Kasım 13'de gece yarısı ayrılmış. | Open Subtitles | قالَ Wolfowitz يسار زوي في منتصفِ الليلِ في الثلاث عشْرِ. |
Gecenin bir yarısı, kızımla tam olarak ne işin vardı senin? | Open Subtitles | بالضبط ماذا تَعْملُ مَع بنتِي في منتصفِ الليلِ؟ |
- Bir duanın tam ortasındayız, Solomon. | Open Subtitles | - يُعذرُني، حافلة. - نحن في منتصفِ a صلاة. |
Bu saç modelini sadece orta yaşlı lezbiyenlerin kullandığını yeni öğrendi de. | Open Subtitles | أن الأناس الوحيدين بنفس قصة شعرهـ هن المثليات في منتصفِ العمر |
Hey gecenin yarısında o kadar parayı nereden aldı peki? | Open Subtitles | يا... هكذا حَصلتْ عليك ذلك النقدِ الكثيرِ في منتصفِ الليلِ؟ |
Bir kaçak avının tam ortasındayım Doktor. Nedir bu kadar acil olan? | Open Subtitles | أَنا في منتصفِ المطاردةِ هنا أيها الطبيب،، ما الأمر الطارئ |
Ben de onu stadyuma götürüp, küllerini sahanin ortasina serpecegim. | Open Subtitles | لذا سأخذهُ إلى الأستاد لنشرِ رمادهِ في منتصفِ الحقل |