"منتظرة" - Traduction Arabe en Turc

    • bekliyorum
        
    • bekliyor
        
    • Beklettiğim
        
    • bekleyen
        
    • bekliyordum
        
    • bekledim
        
    • beklemek
        
    • bekliyorlar
        
    • bekleyerek
        
    • bekliyorsun
        
    • bekleyeceğim
        
    • beklerken
        
    • bekliyordu
        
    • bekleyecek
        
    • bekletmek
        
    Öyle bulsam bile, sanki birini ya da bir şeyi bekliyorum. Open Subtitles حتى لو كنت هذا. ،انا منتظرة لشىء ما او شخص ما
    uyanıyorum ve sarımsaklı ekmek derdine düşüyorum ve başlayacak yeni hayatımı bekliyorum ama oldu, oldu işte ben de iz bıraktım ailem büyük ve gürültücüdür ama onlar benim ailem, Open Subtitles انا خائفة ان استيقظ و لازلت ادهن الخبز بالذبد منتظرة ان تبدأ حياتي لكن هذا حدث، حدث فعلا
    Size Pat'in arabasını getirdim. Sizi bir arkadaşının evinde bekliyor. Open Subtitles جلبت بات العربة وفريق لك هي منتظرة في بيت صديقِ
    Sadece orda dikildi, anlaşılan sihirli yakıtın kendi kendine dolmasını bekliyor. Open Subtitles فقط وقفت هناك تقريباً منتظرة الوقود السحرى ان يمر
    Selam, Beklettiğim için üzgünüm. Belediye başkanı beklenenden daha uzun tuttu bizi telefonda. Open Subtitles أعتذر لإبقائك منتظرة كانت لدي مكالمة أخذت وقتاً أطول مما توقعت
    Bu kent, becerilmeyi bekleyen bir kadın gibi. Open Subtitles هذه المدينة شبيهة بالمرأة اللعوب منتظرة أن يجامعها أحدهم
    Seni bekliyordum- bu lanetin geçmesini bekliyordum. Open Subtitles لقد كنت فقط فى انتظارك منتظرة أن تمر تلك الغُمة
    Telefon faturasını ödemek için bile senin işsizlik çekinin gelmesini bekliyorum ben. Open Subtitles اعني، أنا منتظرة لشيك العاطل الخاص بك أن يأتي ليكونَ بإمكاني دفع فاتورة الهاتف
    Paramı nakit ve kısa süreli senetler halinde tutuyorum. Hisseler ne zaman fırlama yapacak diye bekliyorum. Open Subtitles كنت أعيش على النقد والسندات قصيرة المدى منتظرة حدوث المحتوم
    Vakit öldürüp, biricik sürekli müşterimi bekliyorum. Open Subtitles أنا بخير أشغل وقت فراغي وحسب منتظرة زبوني الوحيد
    Ve ben de benimle buluşup buluşmayacağını öğrenmek için ondan telefon bekliyorum. Open Subtitles و انا منتظرة لأعرف اذا كان يريد ان يقابلني
    Onlara iyi davranıp pazarlanabilir bir fikir ortaya çıkana kadar pusuda bekliyor ve sonra da en yüksek teklifi verene satıyor. Open Subtitles تصادقهم, ثم تقبع منتظرة حتى يعلنون فكرة قابلة للتسويق وتسرقها لتبيعها لأعلى مُزايد
    Piyano hemen şurada, tuşları çalınmayı bekliyor. Open Subtitles هيا البيانو في مكانه انيابه منتظرة لمداعبتها
    O da artık tek göz odalı bir dairede çürüyerek HIV virüsünün AIDS'e dönüşmesini bekliyor. Open Subtitles وهاهي الآن تشق طريقها في شقة بغرفة واحدة منتظرة للـ أتش أي في ليتحول الى الأيدز
    Uzun süre Beklettiğim için üzgünüm. Open Subtitles آسف لابقائك منتظرة
    Yani, kaldırımda bekleyen bir taksi yok. Open Subtitles أَعْني، ليس هناك سيارةِ أجرة منتظرة بالخارج.
    Ne biliyorsun belki de dışarıda bu kapıdan içeri girecek ve kendimi size açacak cesaretin gelmesini bekliyordum. Open Subtitles نعم، ولكن قد اكون منتظرة في الخارج أحاول التحلي بالشجاعة للدخول الى هنا التحدث عن كل شيء
    Göz yaşlarıyla dolu sıkıntılı bir yaz geçirdim bir telefon bekledim, hiç gelmeyen. Open Subtitles كان صيفاً كئيباً.. مليئاً بالدموع المحبوسة منتظرة مكالمة هاتف منه
    Yaptığım şeylerden iyisini yapabilirim... etrafta dolanıp çığlık atma zamanının gelmesini beklemek. Open Subtitles أعلم إنني أفضل من السير بحذاء مُثير، منتظرة للصراخ.
    Savaşçılar havada sizin sağlayacağınız koordinat bilgilerini bekliyorlar. Open Subtitles المقاتلات في الهواء منتظرة الاحداثيات التي سوف توفرها انت
    Başından beri evren başka birine ait olduğumu bildiği hâlde 2000 yıllını sırf benimle beraber olabilmek için ölümümü bekleyerek geçirdin. Open Subtitles أمضيتِ ألفيّ عام منتظرة موتي ليتسنّى لك أن تكوني معي. بينما يعلم الكون من البداية أنّي أنتمي لامرأة أخرى.
    Sense, o çizgide durup, güçlü bir rüzgârın gelmesini ve iki taraftan birine seni atmasını bekliyorsun. Open Subtitles و يبدو انكِ تقفين على هذا الخط منتظرة رياح قوية كي تدفعكِ إلى أحد الجانبين
    Ama seni uyarayım, hiç kıpırdamadan öylece yatacağım ve bu işkencenin bitmesini bekleyeceğim. Open Subtitles لكنني أحذرك، سأقوم بالتمدد هنا فحسب مستاءةٌ منكَ طوال الوقت منتظرة نهاية هذا الجحيم
    Bu gerçek, bu madenlerde yıllarımı tükettim, bana ihtiyacınızı beklerken. Open Subtitles إنها الحقيقة إنننى قضيت سنوات بهذه المناجم فقط منتظرة أن تطلبني
    Yarım milyon orada öylece alınmayı bekliyordu. Open Subtitles لدينا نصف مليون جنيه هناك منتظرة أن يأخذها أحدهم
    Bildiğim tek şey, Cuma öğlen beni Boğaziçi Köprüsünün altında bekleyecek olması. Open Subtitles كل ما أعرفه الأن أنها ستكون منتظرة تحت جسر البوسفور نهار يوم الجمعة
    Ben olsam ben de giderdim. Onu bekletmek istemezsin. Canına okur. Open Subtitles كنت لأذهب لو كنت مكانك,أنت لا تريد إبقائها منتظرة سوف تخرج أحشائك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus