Beni bir sürtük olarak düşünmeni istemedim. | Open Subtitles | لأننى لم أكن أريد أن تظن أننى منحطة |
Ne sürtük ama. | Open Subtitles | يا إلهي، كم هي منحطة |
Hanımına aşağılık bir yankesici olduğunu söyleyeyim mi? | Open Subtitles | أتريديني أن أخبر السيدة أنك لصة منحطة ؟ |
Tamam, tabi ki aşağılık birisi ama bu kadar tiksinç bir eylemi yapacak kadar mı? | Open Subtitles | أعني أنها منحطة بلا شك. و لكن هل هذا دافع كاف لمثل هذا العمل الشنيع؟ . |
Medeniyetleri çöküşteydi ve... böylece ölümsüzlüklerine bir çare aramak için... kendi dünyalarını terkettiler. | Open Subtitles | حضارتهم كانت منحطة وكذالك تركوا عالمهم يتطلب علاج لفنائهم |
Medeniyetleri çöküşteydi ve... böylece ölümsüzlüklerine bir çare aramak için... kendi dünyalarını terkettiler. | Open Subtitles | حضارتهم كانت منحطة وكذالك تركوا عالمهم يتطلب علاج لفنائهم |
Tam bir sürtük! | Open Subtitles | عاهرة منحطة! |
İnanılmaz bir şey, aşağılık, tarihe gömülmüş politik oyunlar. | Open Subtitles | يالها من خدعة سياسية منحطة |
Ama Tyler'ın yazısı, çok başarılı bir roman yazarının kızıyla çok aşağılık ve erotik bir ilişkisi amaçlayan bir gencin hikâyesini içeriyor. | Open Subtitles | لكن نص (تايلر) يتضمن كاتباً شاباً طموحاً و الذي لديه علاقة منحطة و شهوانية مع ابنة روائي ناجح جداً |