Onu bulmuş olsaydı, çoktan ölmüş olurdu. Ama biz onun bir hafta önce sahilde tek başına dolaştığını ve hayatta olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | لو أخذها، فكانت ستكون ميتة، ونحنُ نعلم أنها منذُ أسبوع كانت حية وتمشي على الشاطئ لوحدها |
Bir hafta önce toplu tecavüze uğradı. | Open Subtitles | اغتصاب جماعي منذُ أسبوع تقريباً |
Buluşmayı birkaç hafta önce kararlaştırmıştık. | Open Subtitles | لقد حددنا هذا الميعاد منذُ أسبوع |
Burasını bir haftadır işetiyorsun ve hastalar hala kaçıyor mu? | Open Subtitles | تُديرين المكان منذُ أسبوع والمرضى بدأت فعلاً في الهروب |
Bir haftadır eve gitmiyorum ...ve elbisemin altına ödünç aldığım ...slip boxerı giyiyor haldeyim ...daha doğrusu çaldığım parantez aç - kapa ...geri vermeyeceğim çünkü. | Open Subtitles | لم أعدّ إلى المنزل منذُ أسبوع و تحت ثوبي ، أرتديّ... . زوج من سراويلك الداخلية ، التى إستعرتها سرقتها ، و لن أرجعهم لك |
Bir hafta önce belirledik her şeyi. | Open Subtitles | كنتُ لوضعتك في لجنة تزين الحفّل منذُ أسبوع. كلا، لم أتأخر، يا (إيرنست). |
Sonraki protesto Tel Aviv'deydi, ki ilk scientology binası bir hafta önce yapılmıştı. | Open Subtitles | الآن , التظاهر التالي في (تل أبيب), الذي بالحقيقة حصلوا على مبناهم للسينتالوجيا منذُ أسبوع قبلَ هذهِ الأحداث. |
Bir hafta önce yemeyi kesti. | Open Subtitles | توقفت عن الأكل منذُ أسبوع. |
- Bir hafta önce çıktı. | Open Subtitles | ـ اجل, منذُ أسبوع |
- Bir hafta önce çıktı. | Open Subtitles | ـ اجل, منذُ أسبوع |
- Öyle mi? Bir haftadır işe gitmiyormuşsun. | Open Subtitles | يقول أنك لم تحضر للعمل منذُ أسبوع |
Bir haftadır işe gitmiyormuşsun. | Open Subtitles | يقول أنك لم تحضر للعمل منذُ أسبوع |
Mesele şu ki, bir haftadır burada. | Open Subtitles | الأمرُ هو, أنّها قد عادت منذُ أسبوع |
Bir haftadır ilk defa umutlanmışlardı. | Open Subtitles | {\pos(194,215)}إنها أولى لحظاتِ الأمل التي حظيا بها منذُ أسبوع |
- Bir haftadır buralarda kimseyi görmedim. | Open Subtitles | لم أرى احداً هنا منذُ أسبوع |