Bak, kimse, ama hiç kimse, ...o genç yerli çocuğu gördüğünde benim kadar Üzgün ve şokta olamazdı. | Open Subtitles | أنظروا ، لا أحد ، لا أحد كان مصدوما و منزعجا أكثر منى عندما إكتشفت أنه الفتى الهندى الشاب |
Tabii, Sheldon Üzgün olduğunda anlatabilirsin. | Open Subtitles | أوه, بالتأكيد, يمكنك معرفة متى يكون شيلدون منزعجا |
Dan, alt kat sana kaldı diye hâlâ Üzgün müsün? | Open Subtitles | ألا زلت منزعجا لأنك حصلت على السرير الأسفل؟ كيف علمت أني كنت أفكر بذلك؟ |
Eğer fazla rahatsız değilseniz hediye yemeğimiz için şu masa uygun mudur? | Open Subtitles | أتمنى أن لا تكون منزعجا كثيرا هذه طاولة أخرى مع وجبة مجانية |
Bana olanlara bayağı kızacağımı sanardım, fakat dünyada bu kadar güzellikler oldukça, kızgın kalmak çok zor. | Open Subtitles | اعتقدت بأنّني سأكون منزعجا جدا حول ما حدث ، لكن من الصعب قول كلمة الغضب عندما يكون هناك الكثير جمال في العالم. |
Bir iş için kasabaya kadar gittiğini söyledim. Çok üzgündü. | Open Subtitles | قلت له أنك أضطررتى للذهاب إلى المدينة من أجل شيئ ما , لقد كان منزعجا قليلا |
Sence birini öldürecek kadar sinirli miydi? | Open Subtitles | تعتقدين بأنه كان منزعجا لدرجة يدفعه الى القتل ؟ |
Belkide o evlatlık olduğundan Üzgün yada sinirliydi? | Open Subtitles | أكان غاضبا أو منزعجا بخصوص أنه كان متبنى, ربما؟ |
Üzgün bir şekilde masadan kalktı ve "Ne düşündüğün umurumda değil." | Open Subtitles | فنهض منزعجا وقال لا يهمني رايك |
Belki de daha sonra, siz bu kadar Üzgün değilken konuşmalıyız. | Open Subtitles | ربما نتحدث لاحقا عندما لا تكون منزعجا |
Anlıyorum. Üzgün olduğunda, kendini yemeye veriyorsun. | Open Subtitles | أتفهم، أنت تأكل حين تكون منزعجا |
Geoff'in bankaya gidemediği için Üzgün olduğunu umursamazlardı. "Git başka banka bul." | TED | و لا يهمّهم إن كان (جيف) منزعجا لأنه ليس بإمكانه الذهاب إلى البنك. |
Üzgün görünüyorsun. | Open Subtitles | كارلا: تبدو منزعجا |
o neden Üzgün değil? | Open Subtitles | كيف يمكن الايكون منزعجا ؟ ؟ |
Umarım kolundaki kemerler fazla rahatsız etmiyordur. | Open Subtitles | حتى أجد شخصا ليقيم حالتك العقليه أمل أن القيود لا تجعلك منزعجا. |
Bundan çok rahatsız oldum çünkü o şiddeti kendi gözlerimle görmüştüm. | TED | لقد كنت منزعجا جدا، لإني رأيت العنف بأم عيني . |
Bundan rahatsız olduğunun farkındayım... | Open Subtitles | ...أعرف بأنك منزعج حول ذلك أنا لست منزعجا. |
Bana kızgın değilsin, kendine kızgınsın. | Open Subtitles | أنت لست منزعجا مني أنت منزعج من نفسك |
Havza yasasına kızgın olduğunu sanıyorum. Sana değil. | Open Subtitles | أفترض أنك منزعجا بشأن مشروع القانون |
- Bir görüşmenin ortasındaydım üzgündü, beni görmek istedi. | Open Subtitles | و كنت منشغلا في صفقة ... كان منزعجا و أراد أن يراني ... |
Kandırılmış olduğu için Marshall hâlâ çok üzgündü. | Open Subtitles | مارشال) كان منزعجا للغاية) على الرغم من انها اغرته كثيرا |
Odadayım, sinirli ya da öfkeli görünmüyorum. | Open Subtitles | أنا بالغرفة ولا أبدو منزعجا أو عاضبا |
Odadayım, sinirli ya da öfkeli görünmüyorum. | Open Subtitles | أنا بالغرفة ولا أبدو منزعجا أو عاضبا |
- Hayır kızmadım. | Open Subtitles | كلا لست منزعجا |