Kaçmasını engelledim ve ölümünü kesinleştirmek için bir şans yarattım. | Open Subtitles | لقد منعته من الهروب و وضعت الخطة المناسبة التي تضمن موته |
Onun seni bulmasını engelledim. | Open Subtitles | منعته من ايجادك |
Gelmesini engelledim. | Open Subtitles | منعته من الدخول إلى هنا |
Kilise bana yaklaşmaması için yasak koydu, biraz daha büyümemi bekleyecekti. | Open Subtitles | الكنيسة منعته من لمسي حتى أكون... أكثر نضوجاً |
Kilise bana yaklaşmaması için yasak koydu, biraz daha büyümemi bekleyecekti. | Open Subtitles | الكنيسة منعته من لمسي حتى أكون... أكثر نضوجاً |
- Kızı kurtarmasını engelledim | Open Subtitles | ـ لقد منعته من إنقاذها ـ (بيرلي) |
Meksika'ya gitmesini engelledim. | Open Subtitles | منعته من مطاردة حبيبته إلى (المكسيك). |