"منعش" - Traduction Arabe en Turc

    • temiz
        
    • ferahlatıcı
        
    • taze
        
    • rahatlatıcı
        
    • canlandırıcı
        
    • serin
        
    • serinletici
        
    • rahatlatıyor
        
    • nane
        
    Daha sonra temiz havada kahvaltı yapmak için bahçede olun. Open Subtitles و النزول للحديقة من أجل هواء منعش قبل تناول الفطور.
    Dr. Seward temiz havaya ihtiyacı var dedi. Pencereleri her zaman açık. Open Subtitles لقد قال دكتور سيوارد بانها تحتاج الى هواء منعش لذلك نوافذها مفتوحة دائما
    Sıfır yaşında birine gezegenimizin nasıl çalıştığını açıklamak ferahlatıcı bir şey. TED إنه منعش عندما تشرح كيف يعمل الكوكب لطفل رضيع.
    ferahlatıcı kokusuyla stik veya roll-on olarak kullanılabiliyor. Open Subtitles متوفر على شكل بخاخ منعش رائع، وعلى الشكل الذي يُحرك على الإبط.
    dedi. Gerçekten de sıcak bir günde tropikte içebileceğin en iyi besinli ve taze içecek, tabii ki içerim dedim. TED وهو أكثر مشروب منعش ومغذٍ يمكنك شربه في يوم حار في المناطق الإستوائية، لذا أنا قلت بالتأكيد.
    Televizyonda şiddetten başka bir şeyler de olması rahatlatıcı. Open Subtitles انه منعش رؤية شيء آخر غير العنف في الأخبار
    K.çımdaki boğa esprilerinden sonra çok canlandırıcı geldi. Open Subtitles هذا منعش بعد كل تلك النكات عن الثور في المؤخرة
    Bu 30 yıl içindeki son temiz hava alışın olabilir. Open Subtitles قد تكون اخر هوء منعش لك طوال ثلاثيين سنة
    Biraz yürümek, temiz hava almak ister misin? Open Subtitles أتُريد أن تتمشي قليلا، تأخذ نفس منعش او شئ من هذا القبيل؟
    Bütün gün burada tıkıldık kaldık. temiz havaya ihtiyacımız var. Open Subtitles بقينا محبوسان هنا طيلة اليوم نحتاج لهواء منعش
    Biraz güneş ışığı temiz hava ve su tam ihtiyacım olan şeyler. Open Subtitles بعض الشروق هواء منعش ,ماء فقط ما كنت أحتاجه
    Burada biraz temiz hava alırsın. Open Subtitles ؟ أبقى هنا قليلا وبهذا يمكنك أن تحصل على هواء منعش
    Springfield`da havada yeni bir ruh hali var şu an hava, önceden hafifçe ıslatılmış tuvalet kağıdı kadar ferahlatıcı. Open Subtitles ظهر مزاج جديد في هواء سبرنغفيلد منعش مثل معطر الحمّام
    Soda'yı nasıl sevmezsiniz? Kabarcıklı. ferahlatıcı. Open Subtitles كيف لكم ان لا تعجبوا بصودا انه منعش وفوار
    Bağnaz, edepten yoksun halini çok ferahlatıcı buldum. Open Subtitles لعلمك، أجد تقاعسكَ عن الإحتشام منعش جداً
    Normal, uyumlu, düzgün bir insanoğluyla vakit geçirmek nasıl ferahlatıcı bilemezsin. Open Subtitles ،أنت لا تدري كم هذا منعش قضاء الوقت مع شخص عادي منظبط جدا،إنسان منظم
    - taze hava solumak ne güzel. - İyi haber, prensesim. Open Subtitles انا مسروره لتنفس هؤاء منعش أخبار جيده , يا أميره
    Son kez; taze, nane kokan nefesini almışsın ve ofisinde ölmüşsün, ne kadar üzücü. Open Subtitles تخرجين أخر نفس منعش برائحة النعناع وتموتين في مكتبك بدون أن تأكلي الكعكة
    Bütün uluslararası psikopatların buraya toplanmış olması bir yana havası o kadar taze ki. Open Subtitles أعني,ماعدا حقيقة أن هذا المكان مأهول بحشد من المرضى النفسين الدوليين الهواء منعش للغاية
    Sizi sonunda takım elbiseyle bir videoda görmenin ne kadar rahatlatıcı olduğunu belirtmek isterim efendim. Open Subtitles و هل أستطيع أن أقول كم هو أمر منعش أن أراك أخيرا على شريط ترتدي به بذلة رسمية
    Sekiz farklı bitki suyunun birleşmesiyle oluşan canlandırıcı bir içecek. Open Subtitles عصير ٌ في 8 ٌ ، هو مزيج منعش .... متكون من ثمانية عصائر نباتية
    Yoksa odadan çıktıklarında onları serin içeceklerle mi karşılayayım? Open Subtitles هل أنتظر لأحييهم مع شراب منعش ؟
    Sana tamir ettiğim lavabodan güzel serinletici bir su teklif edebilirim miyim? Open Subtitles هل أحضر لك كوب ماء منعش ولطيف من الحوض الذي أصلحته للتو؟
    Tıp fakultesinde öyle düşünmeseler de itiraf etmeliyim ki, tavrın insanı rahatlatıyor. Open Subtitles ليس ما علمنا في مدرسة سيدة الطبيب. ولكن لا بد لي من القول، والموقف الخاص بك هو منعش جدا.
    Yeni yıkanmış bir bardak, birkaç nane şekeri ve göz damlası. Open Subtitles الكأس الذي تم غسله مؤخراً , منعش نفس الفم قطرة العين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus