Ama sana söylememi istedi, eğer Braddock itirafta bulunursa... sana verecekmiş. | Open Subtitles | لكنه طلب مني أن أخبرك أنه لو اعترف برادوك سيعطيه لك |
Makine yollarımızı ayırmadan önce sana bir şey söylememi istedi. | Open Subtitles | لكن الآلة طلبت مني أن أخبرك شيئا قبل أن نفترق |
Bak, Vanessa bunun iyi bir zaman olmadığını söylememi istedi. | Open Subtitles | أنظر ،أرادت فانيسا مني أن أخبرك هذا ليس وقتا طيباً. |
Şef, seninle konuşacak önemli bir şeyi olduğunu söylememi istedi. - Tamam. | Open Subtitles | و الزعيم طلب مني أن أخبرك أن هناك شئ هام يريد أن يتحدث هو إليك عنه |
Size oğlunun güçlü kollarının olduğunu söylememi istedi. | Open Subtitles | .طلبت مني أن أخبرك أنه كان يمتلك ساعدين قويين |
Pekâlâ. Ama önce sana şunu söylememi istedi. | Open Subtitles | حسناً، لكن أولًا، أراد مني أن أخبرك هذا. |
Amia söylemek istediklerini tam olarak anlamadığınızı veya duymadığınızı söylememi istedi. | Open Subtitles | أميا تريد مني أن أخبرك أنك لم تفهم ما تريد أن تقوله لك |
Ayrıca, bir daha evimize adamlarını gönderirsen paranın iki katına çıkacağını söylememi istedi. | Open Subtitles | و طلب مني أن أخبرك هذا أيضا سيتم زيادة المبلغ ان أرسلت رجالك الي بيتنا مرة أخري |
Henüz hayatın tokadını yemediğinize sevindiğini size söylememi istedi. | Open Subtitles | طلب مني أن أخبرك أنه سعيد لأن الحياة لم تكسرك بعد |
Grace bileziğini geri istediğini söylememi istedi. | Open Subtitles | - جرايس طلبت مني أن أخبرك -أنها تريد إستعادة إسوارتها |
Size dersini aldığını söylememi istedi. | Open Subtitles | لقد أراد مني أن أخبرك أنه تعلم درسه |
Colonial'da kaldığını söylememi istedi. | Open Subtitles | طلب مني أن أخبرك أنه ينزل في " الكولونيال" |
Sana bir şey söylememi istedi. | Open Subtitles | طلب مني أن أخبرك شيئاً لقد قال : |
Ziyaretleri artık denetleniyor ama sana üzgün olduğunu söylememi istedi. | Open Subtitles | لكنها أردات مني أن أخبرك أنها آسفه |
Elbette sevdi ve eğer seni bir daha görürsem bunu söylememi istedi. | Open Subtitles | - نعم وأرادت مني أن أخبرك إذا رأيتك ثانية. |
Çalışmanı çok beğendiğini söylememi istedi benden. | Open Subtitles | طلبَ مني أن أخبرك بأنه يقدر عملك |
Sadece size bir şey söylememi istedi. | Open Subtitles | لكنه طلب مني أن أخبرك بشيء |
Sana Casey Donovan'ın evlatlık olduğunu söylememi istedi. | Open Subtitles | طلبت مني أن أخبرك أن (كايسي دونوفان) ابن بالتبني |
Annen sana "seni herşeyden çok sevdiğini", ve sen evlenme fikrine alışana kadar Dr. Melnick'le evliliklerini erteleyeceklerini söylememi istedi. | Open Subtitles | على أيّة حال، لقد طلبت مني أن أخبرك أنهاتحبكأكثرمنأيّشئ.. (وأنهالنتتزوجمنالطبيب(ميلنيك.. حتى تتأقلم أنت مع الفكرة .. |
Sizi görmek isteyen biri var. Tree Hill'den geldiğini söylememi istedi. | Open Subtitles | "طلبت مني أن أخبرك انها من "تري هيل |