Kardeşi yaptı. Şimdi burada, hayatı için savaşıyor, başkasının hatasının bedelini ödüyor. | Open Subtitles | , هو هنا الآن يقاتل من أجل حياته يدفع ثمن أخطاء غيره |
Buna rağmen bu adam hayatı için savaşmaya devam ediyor | Open Subtitles | حتى مع ذلك هذا الشخص مازال يقاوم من أجل حياته |
hayatı için yalvaran mahkum adamın beyaz gömleği. | Open Subtitles | القميص الأبيض لرجل بائس يتوسل من أجل حياته |
Para karşılığı dövüşen ile hayatı için savaşan iki adamın kavgasında, kime oynardınız? | Open Subtitles | في معركة بين رجل مدفوع الأجر ورجل يقاتل من أجل حياته من الذي من شأنه أن تراهنى عليه؟ |
Hastanede hayatı için mücadele ediyor şu anda.... ...ve istediği tek şey sensin. | Open Subtitles | . إنه في المشفى ، يحارب من أجل حياته الآن . و الشيء الوحيد الذي يسأل عنه هو أنت |
Evini bir daha göremeyeceğini biliyordu. hayatı için de yalvarmıyordu. | Open Subtitles | عرف أنه لن يرى منزله مجدداً و لم يتوسل من أجل حياته أيضاً |
Hastam hayatı için savaşırken bu kadar komik olan şeyi öğrenmek isterim. | Open Subtitles | أريد أن أعرف مالذي يضحكك بشدة بينما مريضي يحارب من أجل حياته! |
Hepsi kendi hayatı için savaşır. | Open Subtitles | على كل شخص أن يكافح من أجل حياته |
Altına doldurmuş bir şekilde hayatı için yalvarıyor. | Open Subtitles | يتوسل من أجل حياته ببنطلون ملطخ بالبول |
Bir adam, hayatı için mahkemeye çıkarılıyor. | Open Subtitles | أعتقد أن الرجل يُحاكم من أجل حياته |
Orada hayatı için savaşıyor. | Open Subtitles | إنه في الداخل يكافح من أجل حياته |
Fakat çocuk ölmeyince o küçük çocuk hayatı için mücadele edince onu çantaya tıktı ve nehire attı. | Open Subtitles | لكن حينها لم يمت الطفل ذلك الفتى الصغير كان يكافح من أجل حياته لذا قام بوضعه في الحقيبة و رمى به في النهر! |
Fakat çocuk ölmeyince o küçük çocuk hayatı için mücadele edince onu çantaya tıktı ve nehire attı. | Open Subtitles | لكن حينها لم يمت الطفل ذلك الفتى الصغير كان يكافح من أجل حياته لذا قام بوضعه في الحقيبة و رمى به في النهر! |
Govind, Rewari'ye ulaştığında hayatı için mücadele eden Aman çoktan kaybetmişti. | Open Subtitles | بحلول الوقت جوفيند حصلت على رواري... الأمان الخاص الذين قاتلوا من أجل حياته... الشهوة وترك لنا. |
Ve... hayatı için merhamet mi istiyordu? | Open Subtitles | كان يتوسل من أجل حياته |
hayatı için yalvaran bir adama. | Open Subtitles | رجل يناضل من أجل حياته |
O hayatı için kaçıyordu. | Open Subtitles | كان يهرب من أجل حياته |
hayatı için yalvardı. | Open Subtitles | يتوسل من أجل حياته |
Sadece hayatı için yalvarıyordu. | Open Subtitles | هو فقط كان يتوسل من أجل حياته |
Nuck hayatı için boğuşuyor. | Open Subtitles | "ناكي" يحارب من أجل حياته. |