Onun için dünyadaki her şeyden daha anlamlı olan kitabı bulmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تجدي كتاباً يعني له أكثر من أي شيء آخر في العالم |
Senin, benim gözümde dünyadaki her şeyden daha değerli olduğunu söylemek istedim. | Open Subtitles | بأنك أهم شيء بالنسبة لي من أي شيء آخر في العالم |
Ama şimdi Leonard var olmadığını kanıtlayınca dünyadaki her şeyden çok istiyorum. | Open Subtitles | لكن الآن بعد أن جعله لينورد غير موجود أريده أكثر من أي شيء آخر في العالم |
Bu süpürgeyi almanı istiyorum çünkü benim için her şeyden daha değerlidir. | Open Subtitles | أريدك أن تحصلي على هذه المكنسة لأنها بالنسبة لي أغلى من أي شيء آخر في العالم |
Sana baktım ve seni dünyadaki her şeyden çok seveceğimi biliyordum. | Open Subtitles | نظرت إليكِ وعلمت بأنني أحببتكِ أكثر من أي شيء آخر في العالم |
Seni özleyeceğim Gardner. dünyadaki her şeyden çok. | Open Subtitles | أنا سأفتقدك يا غاردنر، أكثر من أي شيء آخر في العالم |
"Seni dünyadaki her şeyden daha çok seviyorum. | Open Subtitles | أحبك أكثر من أي شيء آخر في العالم |
Seni bu dünyadaki her şeyden daha çok seviyor. | Open Subtitles | إنه يحبك أكثر من أي شيء آخر في العالم |
Seni dünyadaki her şeyden çok seviyorum. | Open Subtitles | أحبك أكثر من أي شيء آخر في العالم. |
Seni dünyadaki her şeyden çok seviyorum. | Open Subtitles | أحبك أكثر من أي شيء آخر في العالم. |
dünyadaki her şeyden daha çok. | Open Subtitles | أكثر من أي شيء آخر في العالم |
Sorun yok. Ama en çok istediğim şey her şeyden daha fazla istediğim şey son bir eğlence yaşamak. | Open Subtitles | لا بأس, ما أرغب به أكثر من أي شيء آخر في العالم |