Ama ellerini Önden kelepçeleyim ki benim çavuşa tokat atabilesin. | Open Subtitles | ولكن سأقيّد يديكِ من الأمام حتى تتمكني من الإستمناء لي |
Kameralar da arkanızdaki şeyi filme çekebilir ve o görüntüyü yansıtabilir, böylece Önden görünmez gibi gelirsiniz. | TED | وتستطيع الكاميرات تصوير ما خلفك وعرض الصورة فتبدو غير مرئيٍّ من الأمام. |
Omurgaya Önden ya da arkadan baktığınızda 33 omurun hepsi aynı hizada olmalıdır. | TED | عندما تنظر للعمود الفقري من الأمام أو من الخلف يجب أن تبدو جميع الفقرات الثلاثة والثلاثون مصفوفة على خط مستقيم. |
Ben ön taraftan girerken, sen de arka kapıdan gireceksin. | Open Subtitles | يجب أن تدخل من الباب الخلفي بينما أباغتهم من الأمام |
Birbirinize etle tırnak misali yakın durun. ön taraftan gireceğiz. | Open Subtitles | ايقوا قريبين ، كاللحم مع العظم سوف ندخل من الأمام |
Evet, bütün bu puştlar ön tarafta toplandığı için iyi olur. | Open Subtitles | نعم، لا سيما أن كل هؤولاء الأوغاد يتدفقون جميعهم من الأمام |
bunlar polisler gibi değil ben ön tarafı kapatacağım hepimizi birden yakalayamazlar | Open Subtitles | إنهم لا يبحثون عن رجال شرطه سأخرج من الأمام و أنتم اُخرجوا من الجانب في زي الشرطه |
Anlık duraklaması sırasında, dansçının havadaki bacağı Önden yana doğru giderek düzleşir, sonra tekrar dizine doğru kıvrılır. | TED | حتى أثناء التوقف الخاطف تعدل الراقصة ساقها المرتفعة وتحركها من الأمام إلى الجانب قبل أن تثنيها عائدةً إلى ركبتها |
Neden Önden düğmeli şeyler giymezsiniz anlamıyorum? | Open Subtitles | لم لا ترتدين واحدة من هذه الأشياء التى لديها أزرار من الأمام ؟ |
İplerini çöz ve arkadan vurul, ya da Önden... eğer Meksikalı isabet ettirebilirse. | Open Subtitles | اطلقي سراحها و تلق طلقة في ظهرك أو من الأمام لو أن المكسيكيين بأسفل سيفعلونها |
Önden beni göremesinler diye onunla aynı hareketleri yapıyordum. | Open Subtitles | مؤدية ً نفس الحركات حتى لا أحد يراني من الأمام |
Şimdi mermiyi Önden alıyor, fakat ceset bu yöne düşüyor, o yöne değil. | Open Subtitles | والآن تعرض لطلقة من الأمام لكن الجثة ترقد هنا وليس هناك |
Önden ve sağ tarafından vurulmuş Başkan... arkaya doğru, sol tarafına yatıyor. | Open Subtitles | الرئيس ترنح للخلف وإلى يساره الطلقة أتت من الأمام وإلى اليمين |
İşte o an saldırır. Önden değil, yandan. | Open Subtitles | عندها تهاجم فجأة وليس من الأمام بل من الجانبين |
İçeri girdiğinde, o kanepede oturuyordu cinayeti canlandırınca, ilk darbeyi Önden aldığını tespit ettik. | Open Subtitles | عندما دخلت و كان بوب على الاريكة عندمنا تحققنا من الجريمة تأكدنا أن الضربة الأولى جاءت من الأمام. |
Köpeklere yaklaşmak isterseniz, her zaman Önden yaklaşın. | Open Subtitles | إذا أردت الإمساك بهم فإمسك بهم من الأمام |
Biri onu vuruyor, sonra mermi ön taraftan giriyor, fakat o sırada ceset orada değil, buradadır. | Open Subtitles | شخص ما قتله ثم دخلت الرصاصة من الأمام لكن عندها تكون الجثة هنا وليس هنا |
Katil onu gördü, ön taraftan vurdu, ve ceset onu tam bulduğumuz yere düştü. | Open Subtitles | يراه المجرم يقتله من الأمام وتقع الجثة حيثما وجدناه |
Ama 9 numaranın servis kapısı ön tarafta. | Open Subtitles | ولكن المدخل للمنزل 9 من الأمام |
Yani mermi buradaysa ön tarafta olmalı. | Open Subtitles | فلو كانت الرصاصة هنا ستكون من الأمام |
Hiç olmazsa ön tarafı okşar diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | أعتقدتُ علي الأقل ، سأحصل على هذا من الأمام |