"من السجناء" - Traduction Arabe en Turc

    • sayım için
        
    • mahkum
        
    • mahkumlar
        
    • mahkumların
        
    • olmayan suçlu
        
    Sürekli olarak sayım için geri gelmek, duvarı geçmek için yapmam gerekeni, yapmamı engelleyecek. Open Subtitles إنهم يواصلون التفقد من السجناء لن يتركونني أفعل ما أريد لعبور الجدار
    Sürekli olarak sayım için geri gelmek, duvarı geçmek için yapmam gerekeni, yapmamı engelleyecek. Open Subtitles إنهم يواصلون التفقد من السجناء لن يتركونني أفعل ما أريد لعبور الجدار
    Geri sayım başlıyor. Yaşama döndürülecek mahkum grupları: 290, 310, 480 ve 570. Open Subtitles العدّ العكسى لإعادة إحياء مجموعات من السجناء 290، 310، 480، 570
    İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon gardiyanları hapishaneye yeni bir mahkum geldiği zaman eski mahkumlardan birini öldürürlerdi. Open Subtitles حراس المعسكر الياباني في الحرب العالمية الثانية دائماً يختاروا رجل واحد لقتله كلما تصل دفعة جديدة من السجناء
    Benim zavallı, yaşlı müvekkillerim o mahkumlar kadar hakka sahip değil mi yani? Open Subtitles هل تقول أن موكلي المساكين الكبار في السن لديهم حقوق أقل من السجناء
    Sorgudaki mahkumların dördünü yeniden yargılama ve kefalet olmaksızın tutmak için zemin buldum. Open Subtitles لقد وجدت أسباب تدعو إلى عقد دون كفالة، وإعادة المحاولة أربعة من السجناء في السؤال.
    Daha önce hiç bu kadar şiddet yanlısı olmayan suçlu salmamıştım. Open Subtitles لم أطلق سراح هذا العدد من السجناء الغير عنيفين من قبل
    Sürekli olarak sayım için geri gelmek, duvarı geçmek için yapmam gerekeni, yapmamı engelleyecek. Open Subtitles إنهم يواصلون التفقد من السجناء لن يتركونني أفعل ما أريد لعبور الجدار
    Sürekli olarak sayım için geri gelmek, duvarı geçmek için yapmam gerekeni, yapmamı engelleyecek. Open Subtitles إنهم يواصلون التفقد من السجناء لن يتركونني أفعل ما أريد لعبور الجدار
    En az Sylar kadar kötü bir düzine mahkum kaçtı. Open Subtitles مما سمح للكثير من السجناء بالهروب و الذين قد يكونون مثله أو أسوأ
    Dediğine göre F bloğunda iki mahkum bir şeyler planlıyormuş. Open Subtitles هذه السجينة تدعي أنها سمعت اثنين من السجناء يخططون لشئ ما
    Yatağını düzgün yapıncaya kadar hiç bir mahkum uyuyamayacak. Open Subtitles لا تجعل ايا من السجناء الباقين ينامون حتى اكون موافقا على ترتيب سريرك.
    mahkumlar genelde böyle bir işi bulacak kadar şanslı olmazlar. Open Subtitles لا يحالف الحظ كثير من السجناء ويحصلون على مثل هذا العمل
    Ama kamptaki Yahudi olmayan mahkumlar arasından seçildiklerine inanılıyordu. Open Subtitles لكنّه يعتقد بأنّهم إختيروا من السجناء غير اليهود في المعسكر
    Diğer mahkumların en çok ne tür mahkumlardan nefret ettiklerini bilirsin. Open Subtitles أنت تعرف أى نوع من السجناء يكرههم السجناء الأخرون بشده
    İçinde hasta mahkumların kusmukları ve saç örnekleri var. Open Subtitles بداخله عينات من القيء من السجناء المصابين وشعرهم أيضًا.
    Daha önce hiç bu kadar şiddet yanlısı olmayan suçlu salmamıştım. Open Subtitles لم أطلق سراح هذا العدد من السجناء الغير عنيفين من قبل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus