Uzun zamandır kadınsız kalmak kimse için kolay değildir. | Open Subtitles | إنـهُ ليس من السهل على الـشخص أن يكون بدون إمـرأة لفتــرة طويلة |
Yaptıklarını üstlenmen senin gibi biri için kolay değil. | Open Subtitles | ليس من السهل على طفل مثلك تحمل عواقب عمل كهذا |
- Buraya gelmek benim için kolay olmadı. | Open Subtitles | لم يكن من السهل على الصعود إلى هنا |
Yani, sanırım o, herkez için kolay olacağını sanıyor, eğer ben ceza alırsam, ama onlar onundu. | Open Subtitles | اعتقد انه كان يظن انه من السهل على الجميع انا اتلقى انا الأمر -لكنها كانت له |
Bunu söylemek benim için kolay değil. | Open Subtitles | وليس من السهل على قوله. |
İşin sonuna geldiklerinde kazdıkları denizaltı kaçış tüneli Beyaz Balina'nın yanına çıkan Manfredi ve Johnson için kolay olmuş muydu? | Open Subtitles | -هل كان من السهل على (مانفريدي) و (جونسون) عندما قاموا بحفر نفق بحري للهروب وجدوا أنفسهم داخل بطن أحد الحيتان البيضاء |
5.632 km öteden Reagan için kolay geliyor Sovyet Birliği'ne şeytan imparatorluğu demek. | Open Subtitles | على بعد ستة آلاف كم تقريباً، (من السهل على (ريجان (أن يطلق على السوفيت لقب (امبراطورية الشر |
onun oldugu yer için kolay değil... o ve onların milisi benim arkadaşlarımı bozdular... ırak'ın oldugu yukarı faaliyetler politikasında... boşamı çıktı? | Open Subtitles | ليس من السهل على أي شخص أن البحرية... وكان () والميليشيا التابعة له قتل لبعض أصدقائي... ونرى أنه ارتفاع في السياسة من العراق... |