"من الشمس" - Traduction Arabe en Turc

    • güneşten
        
    • güneş
        
    • güneşe çok
        
    • güneşin
        
    • ışık
        
    Onu dışarıda bir yere koymak istiyoruz ve enerjisini güneşten almasını istiyoruz. TED ونريد أن نطلقها فى البيئة المحيطة، ونريدها أن تستمد الطاقة من الشمس.
    güneşten dolayı son birkaç zamandır tuhaf bir hastalık çekiyorum. Open Subtitles بسبب تعرضي لكثيراً من الشمس لقد عانيت من مرضٍ غريـــب.
    Bir manyetik alan olmadan, güneşten gelen yoğun bir parçacık akınından ve gezegenin güneş rüzgarlarından korunması mümkün olmazdı. Open Subtitles من دون الحقل المغناطيسي لن يكون هناك حماية من الرياح الشمسية تيار حاد من الجسيمات الدقيقة آتية من الشمس
    edilmiş enerji bunu finanse ediyor. Petrol, güneş enerji konsantresidir. TED بالطاقة التي ركزن من الشمس فالبترول هو مركز للطاقة الشمسية
    Sonuçta ortaya çıkan ince tabaka aktif tabakadır, güneş enerjisini emer. TED الطبقة الرقيقة الناتجة هي الطبقة الفعالة، التي تمتص الطاقة من الشمس.
    güneşe çok yakın uçtuğu için balmumu kanatları eridi ve öldü. Open Subtitles لقد طار قريباً من الشمس وجناحيه المصنوعة من الشمع ذابت، ومات
    Sabır, özen ve güneşin sıcaklığı en büyük umudumuzdur majesteleri. Open Subtitles الصبر، الرعاية وبعض الدفئ من الشمس هو سقف آمالنا، جلالتك
    güneşten gerçekten keyif almalarını sağlayabilirler güneşin iyi tarafını. Ve güneşten keyif almak TED بالاستمتاع بضوء الشمس بالجزء الجيد من الشمس والاستمتاع بالشمس
    Pil ile güneşten, parlamazken bile, elektrik çekebilirdik. TED نستطيع من خلالها استمداد الكهرباء من الشمس حتى لو كانت الشمس غير مشرقة.
    Bu eğilimli bir alanla genişliyor bu da binada açık hava alanı yaratıyor ki bu da kendi şekliyle kendini güneşten ve yağmurdan koruyor. TED وهذا يمتد مع نفق منحدر يخلق مكانا مفتوحا في المبنى ويحمي نفسه ذاتيا بطبيعة شكله من الشمس والمطر.
    Tropikal bölgelerde güneş dikkat edilmesi gerekli en önemli şey ve aslında güneşten korunulmak isteniyor. TED في المناطق الاستوائية، الشمس هي أهم شيء يجب إيلاءالاهتمام لها. وفي الواقع، ما نسعى إليه هوالاحتماء من الشمس.
    Peki ama güneşten yayılan tam olarak nedir ve biz onu nasıl görürüz? TED ولكن، ما هي بالضبط الأشياء التي تنبعث من الشمس وكيف نراها؟
    Füzyonun çok kısa bir sürede olması için alanın sıcaklığının güneşten daha sıcak olması gerekir. TED من أجل الاستفادة من الإنصهار في فترة قصيرة من الزمن، درجة الحرارة في المنطقة يجب أن تكون أكثر حراً من الشمس.
    Bahse girerim göğsün kıllıdır ve yazın güneş yağı ile kaplanıyordur. Open Subtitles وأراهن أن صدرك مشعر وفى الصيف تغطيه بزيت الحماية من الشمس
    güneş'ten kopan bu kızgın radyoaktif plazma kütlesi nereye gider? Open Subtitles بينما تغادر هذه البلازما الإشعاعية عالية الطاقة والحرارة من الشمس
    Katilin güneşe alerjisi vardı ve reçeteli güneş kremi kullanıyordu. Open Subtitles القاتل لديه حساسية من الشمس ويستخدم وصفة طبية مضادة للشمس
    Her saniye, güneş kütlesinin 4 milyon tonu saf enerjiye dönüşüyor. Open Subtitles كل ثانية، أربعة مليون طن من الشمس تتحوّل إلى طاقة مجرّدة.
    Tatil yapmak için çok meşgulüm. Karım biraz güneş görse bayılırdı ama. Open Subtitles إنني منشغل جداً للسفر، بالرغم من أن زوجتي ستحب القليل من الشمس
    Sığır pastırmasının kanatları üzerinde güneşe çok yakın uçtum. Open Subtitles اقتربت من الشمس طائراً على جناحيّ البسطرمة.
    - Gerçekleştiğinde gemi güneşe çok yakınmış. Open Subtitles السفينة كانت قريبة جدا من الشمس عندما حدث ذلك
    Bu ışık taneciği büyümüş ve sihirli, altından bir çiçeğe dönüşmüş. Open Subtitles ومن تلك القطرة الصغيرة المنبثقة من الشمس نمت زهرة ذهبية سحرية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus