Bakımları çok zor olduğundan deniz aşırı yolculuklarda hizmet için bile kullanmazlar. | Open Subtitles | هم حتى لا يرسلونهم للخدمه بالخارج لانه من الصعب جدا ان يبقوا |
Kız için de çok zor oldu. Adamı teşhis etmek zorundaydı. | Open Subtitles | ولقد كان من الصعب جدا عليها كان عليها أن تتعرف عليه |
İkinizin de o kazadan sağ kurtulduğuna inanmak çok zor. | Open Subtitles | من الصعب جدا ان نصدق إنكم نجوتو من تحطم الطائره |
Sonuçta; bilinç gibi bir şey hakkında insanların fikrini değiştirmek çok zordur, ve bunun neden bu kadar zor olduğunu sonunda anladım. | TED | إنه من الصعب جدا أن نغير عقول الناس عن شيء ما مثل ا لإدراك و تبين لي بشكل نهائي السبب في ذلك |
Fiji müziğini dinlemek benim için gerçekten zor. | TED | من الصعب جدا بالنسبة لي أن أستمع لموسيقى من فيجي. |
Kocan en önemli lider olunca yakın arkadaş edinmek çok zor. | Open Subtitles | من الصعب جدا الحصول على صديقة عندما يكون زوجك القائد الأعلى |
Gerçek hislerimi açıklamam benim için de çok zor oldu. | Open Subtitles | كان من الصعب جدا عليّ أن أعبّر عن مشاعري الحقيقية |
Kapalı fotobioreaktörlerle ilgili sorun: Çok pahalı ve otomatikleştirilmiş olmaları ve geniş ölçekte elde edilmelerinin çok zor oluşudur. | TED | المشاكل الحالية بالنسبة للمفاعلات المغلقة هي: أنها غالية جدا، و آلية، و من الصعب جدا الحصول عليها على نطاق واسع. |
Fakat bir kere kaymaya başlarsanız tekrar başa dönmeniz çok zor oluyor. | TED | لكنه يكون من الصعب جدا حين تبدأ بالتزلج هبوطا، أن تعود إلى الأعلى. |
Sanırım bir çok nedenden dolayi bu konuda gerçekten dürüst olmuyoruz. Cinsiyetten konuşmak gerçekten çok zor. | TED | وأعتقد أننا لسنا صرحاء جدا فيما يخص هذا الأمر ، وذلك لعدة أسباب. من الصعب جدا التحدث عن النوع. |
Kimin bilgiye ihtiyacı olduğunu ve kimin olmadığını bilmek çok zor. | TED | من الصعب جدا معرفة من يحتاج الحصول على المعلومة، ممن لا يحتاجها. |
Buna baktığımızda ise, bulduğumuz şey, bu hastalıkların ön-izleme yapılmasının çok zor oluşu. | TED | عندما نلقي نظرة أخرى، ما نجده أيضا أنه من الصعب جدا فحص هذه الأمراض. |
Ona hakim olmak çok zordur. Onunla bir şey yapmaya kalkıştınız mı? | Open Subtitles | من الصعب جدا التعامل معها هل حاولت أن تفعل أي شيء معها؟ |
Vurguncu bir politikacının belediye başkanı olması çok zordur. | TED | من الصعب جدا ان تكون مستفيد و عمدة في نفس الوقت |
Tam bir alçaksın. Sana kızmak o kadar zor ki. | Open Subtitles | انت طاغية حقيقي من الصعب جدا ان اكون مجنونة بك |
Anlamıyorum bir doktor bulmak senin için neden bu kadar zor? | Open Subtitles | لماذا من الصعب جدا بالنسبة لك ان تعثر على الطبيب؟ |
Bu, yatırımcıları kötü bir şekilde davranmaya yönelten, haciz krizine neden olan önyargıların üstesinden gelmenin gerçekten zor olduğu anlamına gelir. | TED | هذا يعني أن التحيز الذي قاد المستثمرين للإخفاق، الذي أدى إلى أزمة الرهن سيبقى من الصعب جدا التغلب عليه. |
Özel okul ücretini karşılamak ve bir sürü çocuğu doyurmak oldukça zordur. | TED | وكان من الصعب جدا عليه توفير المال للتعليم بمدرسة خاصة و إطعام حشد كبير من أطفاله |
Yani üstü, bilirsin, çok sert. | Open Subtitles | أعني، وأعلى من ذلك هو، كما تعلمون، من الصعب جدا. |
Bunun mümkün olduğuna inanmak senin için çok mu zor? | Open Subtitles | يكون من الصعب جدا بالنسبة لك إلى الاعتقاد بأن هذا ممكن؟ |
Bunun adım adım bu şekilde nasıl evrildiğini hayal etmek çok güç fakat bu işleyişi tam anlamıyla gerçekten anlıyoruz. | Open Subtitles | ويبدو من الصعب جدا ان نتخيل كيف تطورت في سلسلة من الخطوات الصغيرة، ولكن في الحقيقة، نفهم تلك العملية بشكل جيد للغاية. |
Böylesine küçük oyunlar için adam bulmak epey zor iş. | Open Subtitles | من الصعب جدا الحصول على رجال يستحقون هذه الألعاب البسيطة |
Babam yaşarken onu tanıma şansına sahip olamadım çünkü bu onun için çok zordu. | Open Subtitles | لم أحصل على فرصة لمعرفة والدي عندما كان على قيد الحياة ل كان من الصعب جدا بالنسبة لها. |