"من الطائرة" - Traduction Arabe en Turc

    • Uçaktan
        
    • Uçak
        
    • Uçağın
        
    • uçağı terk
        
    • uçakta
        
    Kibarca adama dedim ki, "Ya kontrol ettirirsin ya da Uçaktan inersin." Open Subtitles لذلك اخبرته بكل ادب اما ان تجعلنى افحصها, او تنزل من الطائرة
    Çünkü beni lanet olası Uçaktan kimin attığını bulmak istiyorum. Open Subtitles لكي أستطيع معرفة من الّلعين الّذي رمى بي من الطائرة.
    Uçaktan yeni inen kızları kesen bir tip olması lazım. Open Subtitles ربما يكون مراقب. الذي يختار الفتيات التنّ ينزلنّ من الطائرة.
    Uçak dağa çarpmadan önce, atlayıp güvenli bir yere düştüm. Open Subtitles قبل أن أصطدم بالجبل ، قفزت من الطائرة نحو شبكة أمان
    Eğer Uçağın yanında bir kişi görürsem, rehineleri öldürmeye başlarız. Open Subtitles اذا رأيت شخصا واحدا بالقرب من الطائرة سنبدأ بقتل الرهائن
    Tutuklunun uçma korkusu vardı ve uçağı terk etti. Open Subtitles كان خائفاْ من الطيران لذلك خرج من الطائرة
    Uçaktan indiğimizden beri birinin bana söylediği en nazik ve anlayışlı şey buydu. Open Subtitles هذا أكثر الأمور لطفاً ومراعاة قاله لي أي شخص منذ نزلنا من الطائرة
    Sen Uçaktan inene ve gerçek saat çoktan uzaklara gidene kadar... Open Subtitles لم يكن يفترض بك أن تدرك ذلك حتى تخرج من الطائرة
    Ve babamın anlattığına göre Uçaktan inmiş ve bu yemeğe gitmiş ve orada bu inanılmaz ziyafet varmış. TED وكان والدي قد خرج من الطائرة الى هذا العشاء .. وكان هناك الكثير من الطعام
    Uçaktan indi ve deneyimli biriymişcesine basınla konuştu. TED خرجت من الطائرة وتحدثت إلى الصحافة كما لو كانت من المخضرمين
    Bazı yolcular onlara kulak misafiri oldu, nasıl olduysa bunu bir terörist konuşması olarak algıladılar, onları Uçaktan attırdılar. TED بعض المسافرين سمعوا حديثهم و أساؤوا الفهم و اعتقدوا أنه حديث ارهابيين, و تم طردهم من الطائرة.
    İnanıyorum ki, çoğu yardım Uçaktan dışarı para atmaktan daha iyidir. TED أؤمن أن معظم المساعدات هي أفضل من مجرد إلقاء الأموال من الطائرة.
    Uçaktan bırakılan bir torpido uygun seviyeye gelmeden önce 20-25 metrelik veya daha fazla bir derinliğe dalıyor. Open Subtitles حسناً , الطوربيد ينزل من الطائرة يهبط إلى عمق 75 قدم أو أكثر . قبل أن ينفجر
    Ama o insanları Uçaktan çıkaran sensin. Open Subtitles و لكنك أنت الرجل الذى أنقذ هؤلاء الناس من الطائرة
    Şerif, adamlarımdan biri bana ihanet etti ve Uçaktan kaçtı. Open Subtitles ايها الضابط... . احد رجالى خدعنى و هرب من الطائرة
    Paramı alacağım, Uçaktan ineceğim ve biletini iade edeceğim. Open Subtitles سآخذ مالي وأخرج من الطائرة ثم أقوم بإرجاع تذكرتك
    Uçaktan inmem lazım. İndirin beni. Open Subtitles عليّ الخروج من الطائرة، أخرجوني من الطائرة
    - Belki bu insanları Uçaktan çıkarabiliriz. Open Subtitles يا إلهي سيدي؟ ربما هناك طريقة لإخراج هؤلاء الناس من الطائرة ماذا تقصد ؟
    Dün gece düşen Uçaktan biri kaçtı. Open Subtitles لدينا سجين هارب من الطائرة التي سقطت ليلة أمس
    Ve gerçek şu ki 7 insanın Uçak düşmeden önce o Uçaktan çıkması... Onlar için yeterince tuhaf değil mi? Open Subtitles و حقيقة أن سبعة أشخاص خرجوا من الطائرة غريبة بما فيه الكفاية
    Bayanlar ve baylar, Uçağın sol kısmında olanlar için, söz verdiğimiz gibi, Open Subtitles السيدات و السادة لمن يجلس في الجانب الأيسر من الطائرة وكما وعدناكم
    Düşmesinden önce uçağı terk etmeyi başaran kişiler kısa bir süre içinde, garip ve gizemli kazalar sonucu hayatlarını kaybettiler. Open Subtitles الأحياء الذين خرجوا من الطائرة قبل إنفجارها قتلوا قريباً في حوادث أخرى عرضية
    uçakta kaptığın mikropları atmanın en iyi yolu. Nereden geliyorsunuz? Open Subtitles هذه أفضل وسيلة لتجنب البق من الطائرة. من أين أنتم؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus