"من العلاقات" - Traduction Arabe en Turc

• ilişkiler
• ilişkilerin
• ilişki
• iyi bağlantıları
• ilşkiler
• ilişkileri

Ve ideal anlamında siyaset, daha iyi bir yaşama ve daha iyi bir topluma erişmek için ilişkiler ağımızı sürekli irdelememizdir.
و السياسة في التفكير المثالي، هي الطريقة التي نوجه كلامنا بشكل مستمر لشبكة من العلاقات لتحقيق حياة أفضل و مجتمع أفضل

Aralarındaki her çizgi iki insan arasındaki ilişki. Farklı türde ilişkiler.
كل خط بينهم هو علاقة بين شخصين أنواع مختلفة من العلاقات.

Dijital ilişkilerin bu genel çeşitliliği bağlamında güvenli bir şekilde ‘’yabancılığı’’ aramak bu yenilik için çok iyi bir temel olacaktır.
وفي سياق هذا النطاق العريض من العلاقات الرقمية, البحث عن الغرابة بشكل آمن قد يكون وبشكل حسن أساس جديد لذلك الإبتكار

Güvenlik teknolojisi, tehditler ve saldırılar bağlamında internet koruması dizayn etmeye, ve beni katı ilişkilerin içine hapsetmeye devam ediyor.
تقنية أمنية تلو الأخرى تستمر في تصميم نظام حماية للبيانات متعلق بالتهديدات و الإعتداءات, تبقيني رهينة أنواع جامدة من العلاقات.

Hak yönetmeliği artık sadece sahip olmakla ilgili değil. Karmaşık bir ilişki ağı ve kültürel yapımızın önemli bir parçası.
الآن، إدارة الحقوق لم تعد مجرد سؤال بسيط عن الملكية. إنها شبكة معقدة من العلاقات وجزء مهم من المشهد الثقافي.

Burası Amerika, o seksi, silahlı ve bayağı da iyi bağlantıları var.
حسنا ، هذه هي أميركا. إنها جذابة ولديها الكثير من العلاقات

Gördüğünüz gibi, yeni bir takım toplumsal ilşkiler ve davranışlar ortaya çıkmaktadır, yeni fırsatlarınız var. Bazıları uzman aletçiler.
كما ترون مجموعة جديدة من العلاقات الإجتماعية والسلوك يظهر، فان لديكم فرصاً جديدة. بعضها هي صانعي الأدوات.

O dünyadaki hayvanlar ve bitkilerle ne tür ilişkileri vardır?
أي نوع من العلاقات لديهم؟ مع الحيوانات والنباتات في هذا العالم؟

Beni aldatan ya da terk eden adamlarla korkunç ilişkiler dizisi yaşadım.
كان لدي سلسلة من العلاقات الفظيعة مع رجال قاموا بخيانتي أو رحلوا

Her biri kendi başına tam değil, çünkü insanlar bir ilişkiler ağının parçası.
كل منها غير مكتمل، لأنك مندمج بشبكة من العلاقات.

Bir demokrasinin her katılımcısı bir ilişkiler ağının parçasıdır.
أي ممثل في الديمقراطية هو مندمج بشبكة من العلاقات

Ve insanlar arasında farklı türde ilişkiler var.
و هنالك أنواع مختلفة من العلاقات بين الأشخاص

Otelin halkla ilişkiler bölümünden bir bayan da oradaydı.
و كانت هناك أيضاً امرأة من العلاقات العامة للفندق

Garip ilişkilerin olmuş galiba.
يبدو أنك مررت بالكثير من العلاقات الغريبة

Kostümlü çocukların mutlu olması demek, anne-babalarının dostlarına bundan bahsetmesi, bu da daha çok ziyaretçi, bu da halkla ilişkilerin daha iyi olması demek.
فيعني هذا أصدقاء يتحدثون مع أصدقائهم، يعني المزيد من الأشخاص والكثير من العلاقات..

Halkla ilişkilerin bakış açısı için şirketi satmayışımızın gücümüzü göstermesi önemli.
الانطلاق من العلاقات العامة مهم جداً أن عدم بيع الشركة هو فهمها على أنها إظهار القوة.

Bir dizi ilişki ve anlatı meydana getiren yapıları nasıl yaratabiliriz?
كيف يمكن أن نبتكر هياكل تولّد سلسلة من العلاقات والروايات؟

10 yıl boyunca birçok ilişki kurdum.
لقد بنيت العديد من العلاقات خلال ال 10 سنوات.

Burası Amerika, o seksi, silahlı ve bayağı da iyi bağlantıları var.
حسنا ، هذه هي أميركا. انها مثيرة ولديها الكثير من العلاقات

Profesör Kim, müdürünün çok iyi bağlantıları olduğunu söyledi.
البروفيسور (كيم) اخبرني أن المدير لديه العديد من العلاقات

Sadece bana bir anlam duygusu verdiği veya Wikipedia da olduğu gibi daha çok dâhil olduğumuz yerlerde, bana bazı toplumsal ilşkiler sağladığı için.
فقط لأنها مرحة. فقط لأنها تعطيني إحساس محدد بالمعنى، أو، في أماكن أكثر ضلوعاً، مثل ويكي بيديا، تعطيني مجموعة محددة من العلاقات الإجتماعية.

Onların, bizim sahip olduğumuz gibi bir ilişkileri yok.
ليس لديهن ذلك النوع من العلاقات الذي لدينا