Belki bir köpek sürüsü, ya da şehirde gezen bir kaç çakal. | Open Subtitles | حشد من الكلاب البرّية .. ربما .. أو بعض الذئاب التي تتجوّل في المدينة |
Artık ne tür bir köpek olduğunu anladık galiba. | Open Subtitles | اعتقد اننا الان نعلم جميعا اي نوع من الكلاب هو |
Bulduğum izlere bakılırsa yanında bir köpek vardı, | Open Subtitles | من الأثار التي وجدتها يبدو انه كان معه نوع من الكلاب |
köpeklerden insanlara kadar tüm dünyayı bir araya getirmeye bayılıyorsun. | Open Subtitles | انت تحبين أن تربطي العالم بأسره من الكلاب الى الناس |
Üç bacağıyla, dört bacaklı köpeklerden daha çok şey yapabiliyor. | Open Subtitles | يمكنه فعل الكثير بثلاث أرجل أكثر من الكلاب ذو الأربعة |
Yalnız bir kurt, doğru zamanlamayla, bir takım köpeği defedebilir. | Open Subtitles | ذئب واحد يمكنه هزيمة قطيع من الكلاب اذا كان الوقت مناسبا |
12,000 köpeği olan bir çatlak değilim. | Open Subtitles | أنا لست سيدة مجنونة لديها إثنا عشر ألفاً من الكلاب |
Şimdi iğrenç genelevdeki bir düzine köpek ve fahişeler milyoner oldu! | Open Subtitles | حفنة من الكلاب والعاهرات من بيوت البغاء القذرة أصبحوا الان مليونيرات |
Şeker gibi görünen ilaçlar şimşek atan eller ve kasırgaya dayanıklı yeni bir köpek nesli. | Open Subtitles | الحبوب التي تبدو مثل الحلوى الايادي التي تطلق البرق وجيل جديد من الكلاب التي تقاوم الاعاصير |
Sadece birkaç köpek olacak demiştin. Burası bir köpek parkı. | Open Subtitles | لقد قلت بأنه لن يكون هناك الكثير من الكلاب |
bir köpek nasıl olur da dışarıda yaşayamaz? | Open Subtitles | أي نوع من الكلاب لا يمكنه أن يعيش في الخارج ؟ |
Ve burada beni yabani bir köpek sürüsü kovaladı ve en öndeki kıçımdan beni ısırdı ve yine kıçımdan iğne olduğum garip bir Portekiz kliniğine gitmek zorunda bıraktı. | TED | وكنت مطاردا من قبل مجموعة من الكلاب الضالة وعضني أحدهم في مؤخرتي حيث اضطررت الى الذهاب عيادة برتغالية غريبة لأخذ بعدها حقنة في المؤخرة |
Ne cins bir köpek demiştiniz? | Open Subtitles | أيّ نوع من الكلاب كان على حسب قولكِ؟ |
İlkel ve aptal, fakat kedi ve köpeklerden 20 kat daha akıllı. | Open Subtitles | بدائي واخرس ، لكنه مازال اذكاء بـ20 مره من الكلاب والقطط |
Niye o köpeklerden birini almıyorum. | Open Subtitles | لا، كنت حصلت على الكثير من الكلاب. أريد واحدة من هؤلاء. |
- Eski töreler ağır basar. Abu'yu köpeklerden kurtarmanız iyi oldu. | Open Subtitles | القوانين القديمة قاسية بشدّة جيّد أنكِ أنقذتِ أببو من الكلاب |
köpeklerden kurtulduğunu bilmiyordum! | Open Subtitles | أنا لم أعرف بأنكي كنتي ستتخلصين من الكلاب |
Her şeyi fotoğrafladılar komik görünüşlü köpeklerden asık suratlı çocuklara kadar. | Open Subtitles | صوروا كل شيء من الكلاب المضحكة لأطفال مبتسمة |
Seyşel Adalarından buraya bana bir fino köpeği gibi bakasın diye gelmedim, tamam mı? | Open Subtitles | لم اتي الى هنا من جزر السيشل حتى تعتني بي كنوع من الكلاب اللطيفة حسناً ؟ |
Ayrıca T.J'nin bir sürü köpeği olabilir. | Open Subtitles | و تي جي سيتمكن من الحصول على الكثير من الكلاب ، و |
Gözlerine baktığımda, ...ikimizi, ön sundurmada otururken, ...çocuklar etrafımızda, birkaç tane köpek ve elbiseleri asarkan görüyorum. | Open Subtitles | عندما أنظر الي عيونها ، رأيت نحن الاثنين نجلس معاً أمام شرفتها و أطفالنا حولنا ، و أثنين من الكلاب و تجفيف ملابسنا علي حبل الغسيل |