"من اللطيف" - Traduction Arabe en Turc

• çok güzel
• memnun oldum
• ne güzel
• çok hoş
• sevindim
• güzel bir
• çok güzeldi
• ne hoş
• çok tatlı
• hoştu
• çok iyi
• çok memnun
• büyük incelik

Seninle baba oğul gibi vakit geçirmemiz çok güzel, Baba.
من اللطيف أن نمضي معاً هذه اللحظات الأبوية، يا أبي

Sorunlarımızı kendimizin halletmemize izin vermenin çok güzel olduğunu düşünüyor.
إنها تعتقد انه من اللطيف أن تدَعِينا نقرِّر الأمور بأنفُسِنا

Gidip iyi mi diye bakayım. Sizi tanıdığıma memnun oldum.
‫يفضل بي الذهاب للتأكد أنها بخير ‫كان من اللطيف لقاؤكما.

Evet, sana özel şeylere böyle tamamen saygı göstermem ne güzel.
أجل, كم هو من اللطيف أنني أحترم خصوصتيها بالكامل و تماماً.

Pazarları çocuklar için sıcak bir yemek olması çok hoş.
من اللطيف أن يتناول الصغار عشاءً ساخناً في يوم الأحد

Tanıştığımıza sevindim. Eşinizle süpermarkette karşılaşmıştık.
من اللطيف مقابلتك ، لقد قابلت زوجتك بالسوبرماركت

Biliyor musun, şunu söylemeliyim ki evde bir erkeğin olması gerçekten çok güzel.
أتعلمين؟ يجب أن أقول بانه من اللطيف أن يكون هناك رجل في المنزل

Oy ya, sonunda yer çekimli yatakta uyumak çok güzel.
من اللطيف أن انام على فراش مع وجود الجاذبية مجدداً

Ama yine de, bazen iyi şeyler yapabilmek çok güzel.
مع ذلك فانه من اللطيف ان يستطيع المرء فعل الاشياء

Bütün bunları yaşarken yanımda olman çok güzel bir şey.
من اللطيف جداً منك أنّ تبقى معي خلال كل هذا

Seni gördüğüme çok memnun oldum MacLeod.
من اللطيف مشاهدتك ثانية،مكلاود سررت بلقائك

memnun oldum. Kötü bir zamanda geldiğim için kusura bakmayın.
من اللطيف مقابلتك اسف إن كنت قد أتيت في وقت سئ

- Marty Crane, memnun oldum.
أنا مورين كاتلر مارتي كرين.من اللطيف مقابلتك

"Hoş geldin, baba. Seni görmek ne güzel. Taşınma hediyeleri için çok teşekkürler"
مرحباً يا أبي ، من اللطيف رؤيتك شكراً لجلبك هدية الترحيب بالمنزل الجديد

Evet, gerçek dünyadan birini görmek ne güzel, değil mi?
نعم، من اللطيف وجودُ شخصٍ من العالم الحقيقي، أليس كذلك؟

- Birlikte Paris'te vakit geçirebilmek çok hoş.
من اللطيف أننا قادران على تمضية بعض الوقت في باريس

Hep birlikte ölerek zaman geçirmek çok hoş. Haydi, çal bir şeyler.
من اللطيف قضاء بعض الوقت ونحن نحتضر سويا أعزف شىء لنا

Sizi tekrar gördüğüme sevindim hanımefendi. Ben de gelebildiğine sevindim.
من اللطيف رؤيتك مجددا سيدتي - انا سعيدة لقدومك -

Adaya gitmek güzel bir şey olmalı. Ben yıllardır tatil yapmadım.
، سيكون من اللطيف زيارة جزيرة لم أحظى بإجازة منذ سنوات

Pekala, seninle tanışmak çok güzeldi, AngeIa.
حسنا، لقد كان من اللطيف حقا مقابلتك، أنجيلا.

Annenizle hala böyle konuşmanız ne hoş.
انه من اللطيف أن تبقى على اتصال مع والدتك

Ona her güç çiçek veriyor olmanın çok tatlı olduğunu söyledi.
قالت أنه فعلاً من اللطيف أنك .تجلب لها زهوراً كل يوم

Nabızı hissetmek zordur. Artı, suçu üstümüze atman çok hoştu.
بالاضافة الى ذلك ، انه من اللطيف ان تعود ادراجك.

Yeniden bir grubun parçası olmak bana çok iyi geldi kızlar.
أيتها الفتيات من اللطيف للغاية أن أكون جزءاً من مجموعة مجدداً

Bizi davet etmeniz büyük incelik.
من اللطيف أن تستقبلونا في منزلكما