| Ancak Mallory'nin evden çıkıp bu büyük maceralara katılmanın neşeli ve eğlenceli olduğu tezi benim kendi tecrübelerimle çok da iyi uyuşmuyor. | TED | نقاش مولاري حول الخروج من المنزل ، والشروع في هذه المغامرات العظيمة هو مبهج وممتع، عمومًا، هذا لا ينسجم مع تجربتي أنا. |
| Tracy'ye söylediğim ilk şey evden dışarı çıkması gerektiği oldu. | TED | الشيء الأول الذي قلته لتريسي أن عليها الخروج من المنزل. |
| Bir devriye arabası şu anda yolda. Hemen o evden çık. | Open Subtitles | سيارة للشرطة على الطريق الآن فقط أخرجي من المنزل على الفور |
| Eğer Evde izliyorsanız, bir parça kağıt alın ve sizi özel kılan şeyi yazın. | TED | وإذا كنتم تشاهدونني من المنزل احضروا ورقة واكتبوا فيها ما يجعلكم مختلفين |
| Uzaya yolculuk yapacaksınız, ve gizemli bir yere ama eve çok yakın. | Open Subtitles | وعليكم أن تسافروا إلى الفضاء، وإلى مكان غامض ولكنه قريب من المنزل. |
| Beni bu evden dışarı atarsam beni tekrar içeri alana kadar kapıyı yumruklarım. | Open Subtitles | إذا ما طردتني من المنزل لإانني سأستمرّ بقرع الباب إلى أن تدخلني ثانيةً |
| Silah sesi korudan veya o evden gelmemişti. Senin evden gelmişti. | Open Subtitles | لم تأتي لا من الغابة ولا من المنزل بل من السقيفة |
| Beni evden atmaya uğraşıyorlar. Bir çeşit hayvan yorgunluğu fobisi. | Open Subtitles | يريدون طردي من المنزل لأن لديهم فوبيا من فضلات الطيور |
| Annem ve babam seni evden atıyor, onların suçu oluyor. | Open Subtitles | طردك ابى و امى من المنزل و كان هذا ذنبهم |
| Saat geç, evden çıkmam lazımdı, ve bu saatte açık tek yer burası. | Open Subtitles | تأخر الوقت و أردت الخروج من المنزل و كان هذا المكان الوحيد المفتوح |
| Peki oyunlarının teması neymiş evden son çıkan hayalet kazanır mı? | Open Subtitles | حسناً ما مغزى لعبتهم؟ آخر شبح يخرج من المنزل هو الفائز؟ |
| Guffey, evden saat 3:20'de, 911'e isimsiz bir çağrı yaptığını söylemişti. | Open Subtitles | أعترف بإجراء إتصال 911 مجهول من المنزل الساعة 3: 20 مساءً |
| Sanırım emniyetsiz ve kopyacı kıçını bu evden dışarı çıkarma vaktin geldi. | Open Subtitles | أظن أنه حان الوقت أيتها المخادعه, المثيرة للشفقة لتخرجي من المنزل الأن |
| Hiç değilse evden çıkıp, yaşıtlarıyla biraz vakit geçirmiş oldu. | Open Subtitles | جعلته يخرج من المنزل و يسهر مع أصدقاء فى سنه |
| Bu sabah evden çıkmak için çok acele ettiğini söylüyorum, benden uzaklaşıp işe gelmek için acele ettiğini söylüyorum-- | Open Subtitles | ما قلته أنكِ كنتِ مستعجلة , للخروج من المنزل صباحاً . . مستعجلة للذهاب إلى العمل و الابتعاد عني |
| evden kaçıyorum. Beni hayvanat bahçesinde aramayın çünkü orda yokum Theo | Open Subtitles | هربت من المنزل, لا تبحثوا عنى بحديقة الحيوان لأنى لست هتاك |
| O evden çıkar çıkmaz ben de getirdiği yemeğin hepsini çöpe attım. | Open Subtitles | على اي حال، لقد رحلت من المنزل ورميت كل شيء في القمامة. |
| Anne, o gezide neler olduğu hakkında en ufak bir bilgin olsaydı bir daha evden çıkmama asla izin vermezdin. | Open Subtitles | أمّاه، لو كانت لديكِ أيّ فكرة عمّا حدث في تلك الرحلة فإنّكِ لمْ تكوني لتسمحي لي بالخروج من المنزل مُجدداً. |
| Fazla akıllı olursanız, hep Evde kalabilirsiniz. | Open Subtitles | لكي تتصرف بحكمة,فعليك أن لا تخرج من المنزل |
| Başka bir hizmetçi bulana kadar Evde tıkılı kalacaksın. | Open Subtitles | حسناً إلى أن اجد مدبرة منزل آخرى , أنتي ستبقين قريبة من المنزل |
| eve girip çıkan herkesi çilingir dahil olmak üzere sorgulamıştık. | Open Subtitles | لقد حققنا مع كل شخص دخل أو خرج من المنزل |
| Şu evi görüyor musun? Bu Evin bir parçası olmalı. | Open Subtitles | تبدو جزءاً من المنزل لذا يجب أن تتماشى مع المنزل. |
| Bir süre yalnız kalabilmek için beni kapı dışarı etmeni de anlıyorum. | Open Subtitles | أيضاً أتفهم رغبتكِ لطردي من المنزل من أجل أن تكوني لوحدكِ لفترة |