Bu, birkaç deri işini zımbalamak için riskli bir operasyon. | Open Subtitles | هذه عملية خطرة للنيل من بعض ألاهداف ذو السنحة البشرية |
birkaç kişiye daha yer verseniz ne olur ki? Olanaklarımızı ve gücümüzü birleştirebiliriz. | Open Subtitles | لا أرى مانع من بعض الحجرات للمزيد من القوم سوف نزودك بالقوة العاملة |
Aslında paylaşılan veriyi bildiğimde ve açık bir şekilde benim rızam istendiğinde Bazı sitelerin benim alışkanlıklarımı anlamasını istiyorum. | TED | في الواقع، حين أعرف البيانات التي تتم مشاركتها وتطلب مني موافقتي بوضوح، أريد من بعض المواقع أن تفهم عاداتي. |
Evet, Morgan Bazı kayıplardan zarar gördü ama likiditemiz sağlam. | Open Subtitles | نعم , مورجان تعاني من بعض الخسارات لكن سيولتنا قوية |
Üzgünüm, zarar verme potansiyeli olan bir kaç bakteri inceliyordum. | Open Subtitles | معذرة ، كنت أتخلص من بعض البكتيريا قد تكون ضارة |
Bizim tavan arasına Biraz toprak koymak için izin istiyor. | Open Subtitles | طلب الإذن للتخلص من بعض أتربة الحفر فى غرفتنا العلوية |
Bir çeşit afet gibi bir olay. Boşluk onları bırakmayacak. | Open Subtitles | القليل من بعض الأحداث الكارثية و الجوف لن يتركهم ابداً |
birkaç kişiye daha yer verseniz ne olur ki? Olanaklarımızı ve gücümüzü birleştirebiliriz. | Open Subtitles | لا أرى مانع من بعض الحجرات للمزيد من القوم سوف نزودك بالقوة العاملة |
Karınla şehirde karşılaşıp konuştuktan sonra ters bir şey yok kardeşim, ters bir şey yok birkaç şeyi gözden geçirmeye karar verdim. | Open Subtitles | وبعدما ألتقينا أنا وزوجتك معاً فيالبلدة.. لا شيء في الحسبان، يا صاح لا شيء حسناً، قررت بأن علينا التحقق من بعض الأشياء |
Bazen kasadaki elmaları kurtarmak için birkaç çürüğü atman gerekir. | Open Subtitles | بعض الاحيان عليك التخلص من بعض التفاحات الفاسدة لتنقذ الكثير |
Her kesimden insanla bağ kurabilen bir dinleyici olmak için birkaç şeyi yeniden gözden geçirin. | TED | لذا، لكي تكون المستمع الذي يتواصل مع جميع أنواع الناس، عليك أن تتخلص من بعض الأشياء. |
birkaç iyi eski trend Çin propagandasını bir inceleyelim, sevimli. | TED | تحقّقوا من بعض الدعايات الصّينية قديمة الطراز، جميل. |
Araştırmacılar bir grup insandan birkaç pazar yorumu okumalarını ve bir sonraki günün fiyat eğilimlerini öngörmelerini istedi. | TED | وقد طلب الباحثون من بعض الأشخاص قراءة بعض تعليقات الأسواق ومن ثم توقع إتجاه مؤشر السوق لليوم التالي |
Bazı problemleri var, ama kimin yok ki, değil mi? | Open Subtitles | أجل، إنه يعاني من بعض المشاكل لكنه خلاف ذلك، صحيح؟ |
Yani evet Bazı sorunlarım oldu ama ben şimdi iyiyim. | Open Subtitles | أقصد أنّي طبعًا عانيت من بعض المشاكل، لكنّني بخير الآن. |
Bu işler burada böyle yürümez değil mi? Üzerindeki Bazı çullardan kurtulsan? | Open Subtitles | ذلك لن يُنجز المُهمّة يا صهباء، يجب عليكِ التخلّص من بعض الطبقات. |
Bakteriler başlıca besinlerin sindirrilmesine yardım ederler ve sizi Bazı hastalıklara karşı korurlar. | TED | إنها تساعد في هضم الغذاء الأساسي. وتساعد في الحماية من بعض الأمراض. |
Bu, bir kaç yıl önce bir ticaret dergisinde yayınlanmış. | Open Subtitles | لقد نشر هذا في مجله تجاره من بعض اعوام مضت |
Onlar da güzel bir iş çıkardı bir kaç okunabilirlik probleminin dışında. | TED | وقاموا بعمل جيد٬ ولكنهم عانوا من بعض المشاكل في القراءة. |
Benim de Biraz baş ağrım var. Umarım bir tane daha vardır. | Open Subtitles | أعانى من بعض الصداع أيضا ألا يوجد معك أى قرص آخر ؟ |
Bunu denedim. Biraz yakıt boşalttım. Şimdi havada yakıt ikmali yapacaklardır. | Open Subtitles | حاولت ذلك بالتخلص من بعض الوقود وسيتم تزويدهم الآن بالوقود جواً |
Bir çeşit ayrışmamış hafıza bankası sebebiyle krize giriyormuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنها ينزف من خلال من بعض البنوك الذاكرة غير المخصصة. |
Bence Biraz ayrı kalmak ikimiz için de iyi olur. | Open Subtitles | أعتقد بأننا نستطيع أن نستفيد من بعض الوقت ونحن بعيدان |
Ama onları Birazcık daha zamandan mahrum etmek bir utanç gibi gözüküyor. Bizi aramadıklarını söylediğini sanıyordum | Open Subtitles | ولكني أحس بالندم لاني حرمت من بعض الاوقات الجميله اعتقدت أنك قلت بأنهم لن يلاحقوننا |