Ayaklarına eğildiğim bu tatlı, nazik adam bana gerçeği kendi ağzıyla söyledi. | Open Subtitles | ,الرجل الدمث, الذى أكن له خالص الإحترام لقننى الحق من فمه قدم لهم الإناء النقى |
Ayaklarına eğildiğim bu tatlı, nazik adam bana gerçeği kendi ağzıyla söyledi. | Open Subtitles | .. ذلك العذب ,الرجل الدمث, الذى أكن له خالص الإحترام لقننى الحق من فمه |
Kelimeler yanlış olabilir ama onun ağzından çıkınca hoş geliyor. | Open Subtitles | حسنا, الكلمات جد سيئة لكنها تبدو رائعة وهي تخرج من فمه |
Jürideki kadınlar onun ağzından çıkan tek bir kelimeyi bile denlemiyor olacak. | Open Subtitles | إن النساء في هيئة المحلفين لن يستمعن إلى مجرد كلمة تخرج من فمه |
Okyanusta gezinmekte olan Zararsız Köpekbalığı'nın, peşine takılan bir gurup Tirsi Balığı, onun ağzından uzak kaldıkları müddetçe, birlikte yolculuk yapabilirler. | Open Subtitles | غيمة من سمك الشابل تظلّل في أثر قرش الحوت... أثناء دربه في عرض المحيط تحاول ما استطاعت عدم الإقتراب من فمه |
Çarşının ortasına yığılıverdi ağzı köpükler içinde, ses çıkaramaz oldu. | Open Subtitles | لقد سقط أرضاً وخرج الزبد من فمه وفقد القدرة على النطق |
Sadece ağzından köpükler çıkıyordu. | Open Subtitles | لأنه أصبح يُخرج زبداً من فمه عندما أصيب به |
onun ağzından çıkan herhangi bir şeyin doğru farz edilmesi beni şok etti. | Open Subtitles | وهذا يفجر رأسي ان اي احد يصدق اي شيئ يخرج من فمه |
Lütfen silahı onun ağzından çeker misin? | Open Subtitles | هلا أخرجت المسدس من فمه ، رجاءً ؟ |
Cüce, kuyudaki yüzler onun ağzından kurbağa çıkmasına sebep olan büyücü benim. | Open Subtitles | العفريت الوجوهفيالبئر... أنا الساحر الذي اخرج الضفادع من فمه |
onun ağzından çıkan tek kelimeye bile inanamazsın. | Open Subtitles | ما كان لي ان اصدق اية كلمة تخرج من فمه |
Gerçeği onun ağzından dökülürken duymalıyım. | Open Subtitles | أود أن أسمع الحقيقة تُنطق من فمه |
-Ağzından köpükler çıkıyor. -Nerdeyse hapishanedeyiz. | Open Subtitles | ـ أنه يرغي من فمه ـ نوشك علي الوصول |
VX'i üzerinde kullandıkları adamın ağzından ve burnundan köpükler çıktı. | Open Subtitles | خرجت رغوة من فمه وأنفه |