"من مجموعة من" - Traduction Arabe en Turc

    • bir grup
        
    • bir avuç
        
    bir grup Amerikan askerinin adamlarımın yakınında olduğunu fark ettim. Open Subtitles ..نحن كنا مدركون ان وحدات أمريكية صغيرة كانت بالقرب من مجموعة من رجالى
    General dedikleri, bir grup sadakatsiz ödlekten daha fazlası değil. Open Subtitles إنّ الجنرالات ليسوا أكثر من مجموعة من الخونة الجبناء
    Sonuçta, yanınızda bir grup arkadaşınız varsa her şey ile başa çıkabilirsiniz. Open Subtitles تستطيع التعامل مع أي شيء بقدر مالديك من مجموعة من الأصدقاء يجولون معك حول المكان
    Akılları çalışmayan, evlerini özleyip duran bir avuç insan daha mı önemli? Open Subtitles من مجموعة من مدعي الثقافة الذين يتذمرون أشتياقا للوطن هل ستهينيني هكذا؟
    bir avuç savaş düşkünü gönüllü, bana dört nala koşan atları hatırlatıyor. Open Subtitles يالهم من مجموعة من المتطوعين المتحمسين لقد جعلوني أركض كالجياد
    bir avuç çekik gözün maaşlı elemanı olmamın imkanı yok. Open Subtitles من المستحيل أن أتقاضى راتباً من مجموعة من اليابانيين
    Hiç tanımadığım bir grup insan bana bağlılığı bilmeyen "eşcinsel adam"mışım gibi kızgınlar diye bana kızgın olamazsın. Open Subtitles لا يمكنك أن تغضب مني كوني غاضب من مجموعة من الناس لا اعرفهم يتصرفون كأني المنحرف الذي لا يمكنه الارتباط
    Affedersin. Sebepsiz yere bir grup Meksikalı peşime düştü. Open Subtitles آسف، إني ملاحَق من مجموعة من المكسيكيين بدون سبب
    bir grup yabaniden korkuyorsan nasıl oldu da bir ak gezeni öldürmeyi becerebildin? Open Subtitles إذا كنت خائفا من مجموعة من الهمج كيف بحق الجحيم السبع استطعت أن تقتل ميتاً سائراً
    1919'da, bir grup değersiz suçlulardan başka bir şey değildiler. Open Subtitles في عام 1919 لم يكونوا رجال العصابات أكثر من مجموعة من صغار السن المجرمين
    1919'da, bir grup değersiz suçlulardan başka bir şey değildiler. Open Subtitles في عام 1919 لم يكونوا رجال العصابات أكثر من مجموعة من صغار السن المجرمين
    Buraya gelirken rastladığım bir grup gözcüden aldım. Open Subtitles آنتشلتها من مجموعة من كلاب الحراسة عندما كنت في طريقي إلى هنا
    Bir deneyde, bir grup hamile kadına hamileliklerinin 3. trimestırı boyunca çok miktarda havuç suyu içmeleri istenirken bir başka hamile kadın grubundan yalnızca su içmeleri istenmiş. TED في إحدى التجارب، طُلب من مجموعة من النساء الحوامل شرب الكثير من عصير الجزر خلال الثلاثيّ الأخير من الحمل، في حين طلب من مجموعة أخرى من النساء الحوامل شرب الماء فقط.
    Bir gazeteci şunu yazdı: "Yaygın olarak bilinen bir gerçektir, Beatles döneminden bu yana bu dünyada bir grup heyecanlı kızdan daha korkutucu bir şey yok. TED قرأت أحد الصحفيين يقول، "هذا الأمر شائع الحدوث منذ عصر البيتلز وأنه لا يوجد شيء أكثر إخافة في هذا العالم من مجموعة من الفتيات المراهقات المتحمسات."
    Sadece bir grup kürk topu tarafïndan korkutuldum. Open Subtitles لقد تلقيت مكالمة من مجموعة من الحثالة
    Gerçekten de kimsenin bir avuç piskopostan korkacağını sanmıyorum. Open Subtitles . كنيستي ستعمل البيت المسكون انا لا اعتقد بأن احداً سيخاف . من مجموعة من الاساقفة
    ..arkadaş hariç her şey olan bir avuç mızmız insan yerine. Open Subtitles بدلا من مجموعة من المتذمرين الذين يدعون أنفسهم أصدقاء
    Daha dün bir avuç çocuk tarafından taşlandım. Ve birisi Sarah'yı bıçakladı. Open Subtitles لقد تم رجمي من مجموعة من الأطفال و شخص ما
    Eğer ciddiye alınmak istiyorsanız, bize Jeff McArdle'ın bir avuç komplo teorisinden daha fazlasını vermelisiniz. Open Subtitles إن كنت تريد لهذا أن يؤخذ على محمل الجد يجب أن تعطينا شيء أكثر من مجموعة من نظريات المؤامرة لجيف مكارديل.
    Onun için biz, keskin sopaları olan bir avuç aptaldan başka bir şey değiliz. Open Subtitles بالنسبة له، نحن لسنا أكثر من مجموعة... من الحمقى الخائفين بعصيان حادة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus