Bu, bu dünyadan, benim dünyama açılan bir kapı gibi. | Open Subtitles | فهو يشبه الباب الذى ينقلك من هذا العالم إلى عالمى |
Savaşçılar bu dünyadan kaybolup gidecek mi diye merak ediyorum. | Open Subtitles | أتساءل عما إذا كان المحاربون سوف يختفوا من هذا العالم. |
Hastalık beni bu dünyadan aldı ve geri dönmek için savaştım. | Open Subtitles | مرض أخذنى من هذا العالم وأنا قاتلت لأعود له |
Güven bana. Bu dünyanın bir parçası olmayı istemezsin. | Open Subtitles | ثق بي، انت لا تريد ان تكون جزءً من هذا العالم |
bu dünyada başka bir şeye ihtiyacım yokmuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | اشعر و كأنني لا احتاج لأي شيء من هذا العالم |
Seni bu dünyadan kurtarmıştım. Sana sonsuz hayatı vermiştim. | Open Subtitles | أنا حررتك من هذا العالم مرة أعطيتك الحياة البدية |
Bak Piper, gerçek dünyaya karışmamı istiyorsun ama ben bu dünyadan değilim. | Open Subtitles | اسمعيني، إنكِ ترغبين بإندماجي مع الواقع، لكنني لست من هذا العالم |
- Bildiğim kadarıyla öyle. - Hatta bu dünyadan bile olmayabilir. | Open Subtitles | ليس بقدر ما أعلم قد تكون في الحقيقة ليست من هذا العالم |
Ağabeyin ile ablan, bu dünyadan öğrenebilecekleri şeyleri öğrendi. | Open Subtitles | أخوكِ وأختكِ تعلموا ما يستطعيون القيام به من هذا العالم |
Ama Mars'a ve diğer Tanrılara eşini ve kızını bu dünyadan ayıranlardan hızlı ve korkunç bir intikam almaları için dua edeceğim. | Open Subtitles | ولكنني لن اصل إلى المريخ ، وجميع آلهة ستنتقم وسيكون سريعا ورهيب أن يأتي إلى أولئك الذين مزقو زوجته وابنته من هذا العالم |
bu dünyadan bir sonrakine geçmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أُحاولُ المضي من هذا العالم إلى الآخر يا أخي أسمع ما تقول. |
Korkuyordu, eğer bu dünyadan benden önce giderse, onun eski karısı ve kızı benden kurtulmaya çalışabilirlerdi. | Open Subtitles | وهو خائف من أن يذهب من هذا العالم قبلي ومن ثم زوجته السابقة وابنته يؤذونني |
Bunu yapmasına izin verirsen bu dünyadan gitmiş olacağım. | Open Subtitles | سوف اذهب من هذا العالم اذا سمحت له بالاستكمال |
İçinde düşenlerse bu dünyadan ayrılacak. | Open Subtitles | إسقُطوا ورائهم وسوف تُستبعدون من هذا العالم. |
Güven bana. Bu dünyanın bir parçası olmayı istemezsin. | Open Subtitles | ثق بي، انت لا تريد ان تكون جزءً من هذا العالم |
Yaradılışına yardım ettiğim Bu dünyanın bir parçası olmak... | Open Subtitles | بِكونِيّ جزء من هذا العالم الذيّ صنعتهُ. |
Bu dünyanın bir parçası olmak istiyorsan eski liderini bana getireceksin. | Open Subtitles | و إذا كُنت تود أن تكون جزء من هذا العالم إذًا،فأنت سَتُحضر لي قائدتك السابقة |
bu dünyada oluşturduğumuz şeylerin gerçek anlamı çıkmaz. | TED | المفاهيم الذي نصنعها من هذا العالم غير موجودة. |
Ama okyanus ve ay bu dünyaya gelmek için ölümsüzlüklerini terkettiler. | Open Subtitles | ولكن القمر والمحيط تخلو عن خلودهما ليكونوا جزء من هذا العالم |
Tam anlamıyla kostümlü gösteri yaptığımızı söyleyemeyiz, ama o dünyanın bir parçası olmak güzel. | Open Subtitles | نحن لا نعتبر أنفسنا cosplayers بأي وسيلة، ولكن من الممتع أن تكون جزءا من هذا العالم. |