Hepimize ara sıra biraz sihir lazım, öyle değil mi? | Open Subtitles | كلنا بحاجة إلى السحر من وقت لأخر ألا تظنين ذلك؟ |
ara sıra ona hediyeler getirirdim... onu hala sevdiğimi bilmesi için. | Open Subtitles | أحضرت لها هديا من وقت لأخر لكي أُعلمها أنني ما زلت أحبها |
Mmm, ben, yukarıda iyi değilim biraz küçük atlayışlarda iddialıyım, ara sıra. | Open Subtitles | لا أمانع بالتعدي على أملاك الغير من وقت لأخر |
Herkes zaman zaman keyifsiz hisseder. | TED | غالباً الجميع يشعرون بالحزن من وقت لأخر |
Lideriniz olarak, her zaman saygılı olmanız koşuluyla, zaman zaman mantığımı sorgulamanızı istiyorum. | Open Subtitles | كرئيستكم هنا أشجعكم من وقت لأخر و مع خالص احترامى |
Yuva sahibi, bazı zamanlarda beslenmek için yuvasını terkeder ve bu da davetsiz misafire açılan bir kapı demektir. | Open Subtitles | يتوجب على حامي العش أن يغادره من وقت لأخر لأجل الغذاء . وهذا يعطي الفرصة للدخلاء |
Annen bana düzenli olarak yemek yapar becerikli bir şekilde ara sıra beni tatmin ederdi. | Open Subtitles | أمك كانت تطبخ بشكل جيد لقد كانت تشبع رغباتي من وقت لأخر |
- Beraber içeriz, ara sıra bana çalışır. | Open Subtitles | انه رفيق شرابى, و هو يعمل لأجلى من وقت لأخر |
ara sıra aklıma gelen, ilk cinsel tecrübemin fon müziğini! | Open Subtitles | موسيقى لأول تجربة جنسية لي والتي افكر بها من وقت لأخر |
Onları gözlemleyip ara sıra bize olanları rapor edeceksin. | Open Subtitles | أنت سوف تضع عينك عليهم ،و . وتقدم تقريراً من وقت لأخر |
Sadece ara sıra banyolarını kullanıyordum. Temizlenmek için. | Open Subtitles | فقط لأستخدم الحمام من وقت لأخر |
Sadece ara sıra banyolarını kullanıyordum. | Open Subtitles | فقط لأستخدم الحمام من وقت لأخر |
Sanki, ara sıra bilincimi kaybediyorum | Open Subtitles | إنها مثل أنى أفقد الوعى من وقت لأخر |
Lideriniz olarak, saygılı bir şekilde mantığımı sorgulamanız için sizi zaman zaman teşvik ediyorum. | Open Subtitles | كرئيستكم هنا أشجعكم من وقت لأخر و مع خالص احترامى |
zaman zaman yardıma ihtiyacı olabileceğini düşünüyorum. Hepsi bu. | Open Subtitles | أعتقد إنها تحتاج بعض المساعده من وقت لأخر |
zaman zaman yüzeye çıktığı oluyor. | Open Subtitles | تأتي للأسفل من وقت لأخر قبل أن تعود لعملها |
zaman zaman sincapları bazen ise bir geyiği koşarken görebilirim. | Open Subtitles | ارى السناجب تجري من وقت لأخر أحيانا الأيل يجري |
Berbat bir fikir değil ki. İnsanlar hâlen, zaman zaman yapıyor bunu. | Open Subtitles | هذه ليست بفكرة رهيبة، الناس مازالوا يقومون بها من وقت لأخر. |