Babam bir göçmen ailesinin çocuğu buraya geldiğinde hiçbir şeyi yoktu. | Open Subtitles | أجل ، حسنا ، ابي إبن مهاجر وهم جاؤوا من لاشيء |
Aslında kendisi Fransa'da vize ile çalışan göçmen bir işçi. | Open Subtitles | في الواقع، انه عامل مهاجر وموجود في فرنسا بتأشيرة عمل |
Bahamalarda aşırı yüklü tekenin devrilmesi sonucu yaklaşık 13 Haitili göçmen boğuldu. | Open Subtitles | حوالي 13 مهاجر هاييتي غرقوا بعد ان انقلب قارب مزدحم في الباهاماس |
Yalnızca düşleriyle birlikte göç ettiği Amerika'da, bir yabancıydı. | Open Subtitles | كان اجنبيا مهاجر , وصل لامريكا معه فقط احلام |
İllegal Japon göçmeni ve eski bir denizcinin itibarı ulusal güvenlik için çok önemli değil. | Open Subtitles | مهاجر ياباني غير شرعي وسمعة جندي مارين سابق تهدد الامن القومي ؟ |
Dondurulmuş Muz, onları dava etmekle tehdit eden Koreli bir göçmenin buluşuydu. | Open Subtitles | الموز المثلج ذات نفسه كان من بنات أفكار مهاجر كوري هدد بمقاضاتهم |
Çevrede biraz varlar. Genetik olarak bant kuyruklu güvercin zaten büyük oranda yaşayan bir göçmen güvercin. | TED | جينيا الحمام ذو الذيل المخطط هو فعليا حمام مهاجر. |
Akla şu soru geliyor, yavrulara göçmen güvercin olmayı öğretecek göçmen güvercin ebeveynleri olmayacak. | TED | لكن ذلك أثار مسألة أن هذا الحمام المهاجرلن يكون له أبوين ليعلمانه كيف يعيش كحمام مهاجر. |
Ve hiçbir göçmen o tehlikeli yolculuğa kalkışmazdı eğer kendilerine ve çocuklarına yetecek kadar yiyecekleri olsaydı. | TED | ولا يوجد مهاجر يمكن أن يسلك هذه الرحلة الخطرة إذا كان هناك طعام كاف لأنفسهم ولأطفالهم. |
Bugüne dek, bu yıl içinde, 2100'den fazla göçmen Avrupa yolunda hayatlarını kaybetti. | TED | هذا العام حتى الآن، فقد أكثر من 2100 مهاجر حياته في طريقه إلى أوروبا. |
Dünyada çeyrek milyar göçmen var; doğmadıkları ülkelerde yaşayan, orayı seven ve orada öğrenen insanlar. | TED | يوجد ربع مليار مهاجر في العالم؛ أناس يعيشون، يحبون ويتعلمون في بلاد لم يولدوا فيها. |
Ve ayrıca orada, günün her saati binanın altındaki soğuk ve pis beton hücrelere kapatılmış 800 kadar göçmen oluyor. | TED | وهي أيضاً في مكان، يوجد فيه حوالي ثمانمئة مهاجر محبوسين في زنزانات باردة وقذرة، تحت المبنى نفسه. |
"Aşk çılgını göçmen senatörün kızını öldürdü" şeklinde bir başlıkla geldiler, | TED | فاقترحوا العنوان " مهاجر مجنون بالحب يقتل ابنة عضو مجلس الشيوخ" |
60 yaşındaki Alman göçmen çocuğu sinemaya ve beyzbol maçlarına götürür. | Open Subtitles | مهاجر ألماني بعمر 60 سنة الذي يأخذ الولد إلى ألعاب البيسبول والأفلام |
İndir onu. Yarı meşru göçmen olarak, posterin başıma bela açabilir. | Open Subtitles | أنزليها ، بما أنني مهاجر شبه قانوني فملصقك هذا قد يدخلني بالمتاعب |
Uzay mühendisliği konusunda doktora yapmış Rus bir göçmen kendisi. | Open Subtitles | هو مهاجر روسي مع دوكتوراه بالفلك الفضائي |
Kötü hava koşulları göç eden her kuş için zalim ve ölümcüldür. | Open Subtitles | الأجواء القاسية هي الشيء المُميت الذي لا يمكن ان يتنبأ به آي طائر مهاجر |
Evet bir avuç okullu çocuğa satranç konusunda ilham veren Ukraynalı bir göçmeni oynadım. | Open Subtitles | نعم، لقد لعبت دور مهاجر اوكراني متخلف الذي يلهم حفنة من اطفال المدارس في بروكلين بلعب الشطرنج |
Birgitte. Svend Age, 13 yaşında bir göçmenin saldırısına uğramış. | Open Subtitles | طفل مهاجر بعمر 13 سنة للتو هاجم سفند اغي |
28 yaşında bir göçmendi. | Open Subtitles | مهاجر في ال 28 من عمره |
ABD'de yaşayan Ugandalı bir göçmenim ve sığınma başvurumun onaylanmasını bekliyorum. | TED | أنا مهاجر من أوغندا وأعيش بالولايات المتحدة في انتظار أن تتم الموافقة على طلب اللجوء الخاص بي. |
Hayır, sen fırsatlar ülkesinde, iyi şeyler yapmaya çalışan gizemli ve egzotik bir göçmensin. | Open Subtitles | أنت مهاجر غامض وغريب ترغب بالأفضل في أرض الفرص |
birine dönüştüm. Herhangi bir göçmene yeni ülkelerindeki ilk günlerini sorun, her şeyi hatırlıyor olacaklardır, tıpkı arka planında müzik olan bir film gibi. | TED | اسأل أي مهاجر عن اليوم الأول من وصوله إلى الدولة الجديدة. ستجد أنهم يتذكرون التفاصيل كاملة، كـفيلم مع خلفية موسيقية. |
Henüz evliliğe hazır değilim... ama bir göçmenle birlikte yaşayabilirim. | Open Subtitles | انا لست مستعدة للزواج بعد ولكني سأحب أن أعيش مع مهاجر |
Los Angeles'ta yaşayan kanun kaçağı bir göçmenmiş. | Open Subtitles | مهاجر غير شرعى يعيش فى لوس أنجلوس,يعمل لدى رجل |
Burada birkaç saat içinde ehliyetini alabileceğini düşünen bir göçmenimiz var. | Open Subtitles | لدينا مهاجر هنا يعتقد انه يمكنه الحصول على رخصته في بضع ساعات |
2 aydan daha kısa bir sürede 30 yaşındaki Charles Luciano ve çetesi fakir göçmenlerden, New York'taki en güçlü gangster Joe Masseria'yı öldürmeye hazır New York suçlularına dönüştüler. | Open Subtitles | في أقل من عقدين تشارلز لوتشيانو) البالغ) من العمر 30 عاما وعصابته لقد انتقل من مهاجر فقير |