sana değer veren biri olarak başına neler gelebileceğini öğrenmeni istemem. | Open Subtitles | آمل, بما أنّي شخص مهتم بك أن لا تعرف ذلك أبداً |
Sadece sana değer veriyorsa... senin Lyle ile evlenmene izin vermesi gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | ببساطة قلَت بأنّ إذا هو مهتم بك حقاً فيتركك وشأنك وويدعك تواصلين حياتَكَ وتتزوجين لايل |
Dinle, birazdan yapacağım şeyi, sana değer verdiğim için yapacağım. | Open Subtitles | اسمعي اي شيء اعمله لاجلك ,لاني مهتم بك جدا. |
seninle ilgileniyor. | Open Subtitles | و هو جداً مهتم بك |
Yani gerçekten şu Jones denen çocuğun sadece Baze dedi diye mi seninle ilgilendiğini sanıyorsun? | Open Subtitles | وأنت تعتقدين أن جونز مهتم بك فقط لأن بايز طلب منه ذلك |
Efendimizin neden seninle ilgilendiğini görebiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني أن أرى لماذا سيّدنا مهتم بك. |
Fahişelerle ilgilenmiyorum. Seninle ilgileniyorum. | Open Subtitles | أنا غير مهتم في الداعرات أنا مهتم بك |
Hikâyeyi istediğin kadar evirip çevirebilirsin ama sana değer veren herkes durumu çok çabuk anlayacaktır. | Open Subtitles | بإستطاعتك أن تلفقي القصة بالطريقة التي تريدين أي شخص مهتم بك سوف يدرك ذلك بسرعة |
Bunu sana anlatmamın tek nedeni sana değer veriyor ol... | Open Subtitles | السبب الحقيقى لإخبارك بهذا لأنى مهتم بك |
Sadece sana değer verdiğimi bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك فقط أن تعرفي أنني مهتم بك |
Bana telefon numaranı verdin plan yaptık ve bana "Seninle ilgileniyorum." dedin. | Open Subtitles | وقمنا بوضع خطط وانت بالحقيقة قلت الكلمات "أنا مهتم بك" |