Benim için önemli olan gelinimin sevgisini, ailesinin de güvenini kazanmaktır. | Open Subtitles | هذا مهم بالنسبة لي لأحوز على عواطف زوجتي و ثقة عائلتها |
Benim için önemli olan tek bir şey olduğunu anladım. | Open Subtitles | لقد أكتشفت بانه يوجد شيء وحيد مهم بالنسبة لي جونير |
Geçen gece sana Benim için önemli olan bir şeyi göstermeye çalışıyordum. | Open Subtitles | الليلة الماضية كنت أحاول أريك شيئ مهم بالنسبة لي |
Bu çocuğun sevgi dolu bir evde olması benim için çok önemli. | Open Subtitles | إنه فقط مهم بالنسبة لي أن يكون هذا الطفل في منزل محب. |
Ama uzun ömürlü ampul Benim için önemli. | Open Subtitles | تحيا ، ليندا لكن المصباح طويل الأجل مهم بالنسبة لي |
Aslında benim için... Benim için önemli. | Open Subtitles | حسناً، في الواقع هو كذلك أمره مهم بالنسبة لي |
Sen Benim için önemli biri değilsin ve aramızda bir şey yok. | Open Subtitles | أنت لست شخص مهم بالنسبة لي وليس هناك شيء بيننا |
Üzgünüm senin tersine ben işimi seviyorum. Benim için önemli. | Open Subtitles | معذرة، ولكن بخلافك، أنا أحب عملي، إنه شئ مهم بالنسبة لي |
O zaman Benim için önemli olan şey şimdi değerini kaybetti. | Open Subtitles | لأن أهتماماتي تغيرت ماكان مهم بالنسبة لي في الماضي لم يعد يهمني في الحاضر |
- Ama Benim için önemli. | Open Subtitles | ليس هناك مقارنه في الأهتمام مهم بالنسبة لي |
Benim için önemli olan tek efsaneden bahsediyorum, dostum. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي مهم بالنسبة لي , أصدقائي |
Paskalya tatilini istiyorum. Benim için önemli. | Open Subtitles | أريده أن يكون معي في عيد الفصح هذا الشي مهم بالنسبة لي |
Jean-Michel Basquiat Benim için önemli çünkü o benim ne ve kim olacağımı görme şansını yakaladığım ilk zenci sanatçı. | TED | جان ميشال باسكيات مهم بالنسبة لي لأنه أول فنان أسود في الوقت الحقيقي الذي أظهر لي إمكانية من و ما كنت على وشك الدخول فيه. |
Altının Benim için önemli olduğunu sana söyledim. | Open Subtitles | قلت لك أن الذهب كان مهم بالنسبة لي |
Bunun benim için çok önemli olmasının nedenlerinden biri, dünyanın dört bir yanından aldığım tepkiler. | TED | واحد أهم الأسباب في أن ذلك مهم بالنسبة لي ، هو ردود الأفعال التي عشتها في جميع أنحاء العالم. |
benim için çok önemli bir şeyi aramak için dünya kadar yol yaptım. | Open Subtitles | لقد قطعت نصف الكرة الأرضية لأحصل علي شئ مهم بالنسبة لي |
Ve kız kardeşime neden benim için önemsiz olan şeyler için bile sürekli bağırıyorum? | Open Subtitles | ويصرخ في وأختي، على الرغم من أنها غير مهم بالنسبة لي. |
Yoksulluğa karşı mücadele, benim için çok önemlidir. | Open Subtitles | محاربة الفقر شيء مهم بالنسبة لي |
Yeniden bir iş bulmanın benim için ne kadar önemli olduğunu anlamıyor kimse. | Open Subtitles | لا أحد يدرك كم هو مهم بالنسبة لي أن أحصل على عملٍ مرة أخرى |
Benim için eder. | Open Subtitles | هذا مهم بالنسبة لي |
- Ne önemi var ki? - Benim için önemi var, Frank! | Open Subtitles | هذا ليس مهم- أنه مهم بالنسبة لي يا فرانك- |
Benden önemli bir şey almayı deneyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنك ستود أن تأخذ شيء مهم بالنسبة لي |
Güvenliğiniz benim için oldukça önemli. | Open Subtitles | آمنك مهم بالنسبة لي |