"مواجهته" - Traduction Arabe en Turc

    • yüzleşmek
        
    • karşı
        
    • yüzleşemem
        
    • karşısına
        
    • yüzleşmeye
        
    • yüzleşmen
        
    • yüzleşebilirim
        
    • yüzüne
        
    • yüzleşme
        
    • yüzleşmeyi
        
    • yüzleşmemiz
        
    • yüz yüze
        
    • yüzleşmesi
        
    • yüzleşmekten
        
    • yüzleşebilir
        
    Bilinmeyen yüzleşmek konusu onlar için halen en büyük korku. Open Subtitles يتبقى شك مقلق شيء مجهول لا يقدرون مواجهته أعظم مخاوفهم
    Benimde hatırlamadığım birşeyler varsa bilmemiz gerek, ve bence ... yapabileceğim en güzel şey bununla yüzleşmek. Open Subtitles نحن نحتاج أن نعرف إذا ما كان هناك أي شىء لا نتذكره نحن نشعر أن أفضل شىء من الممكن أن نفعله هو مواجهته
    Düşünmeden bazı şeyler yaparsın çünkü karşı karşıya olduğun şeyi kabul etmek istemezsin. Open Subtitles فستفعلين أشياء بلا تفكير لأن الذى يتوجب عليكى مواجهته لا يمكن تصوره إطلاقا
    Ve karşı karşıya olduğumuz şeyin ne olduğunu tanımlamak için çok az harcıyoruz. TED بينما بالكاد ننفق فيما يخص تحديد ما نحن بصدد مواجهته
    Onunla yüzleşemem. Beni kovar. Open Subtitles أنا لا أستطيع مواجهته بشكلٍ مباشر، سيطردني وحسب
    15 metre gittikleri için ejderhanın karşısına geçip atmalısın. Open Subtitles لذا عندما تطلق النّار, يجب ان تكون فى مواجهته
    Bununla yüzleşmeye karar verdik. Open Subtitles قررنا مواجهته و ترك الأمور كما هي
    Hatırlamadığım bir şey var mı öğrenmek istiyoruz ve yapılacak en iyi şeyin bununla yüzleşmek olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles نحن نحتاج أن نعرف إذا ما كان هناك أي شيء لا نتذكره نحن نشعر أن أفضل شيء من الممكن أن نفعله هو مواجهته
    Ölmeden bir gece önce onunla yüzleşmek için odasına gitmiştim. Open Subtitles ذهبتُ إلى جناحه بالليلة السابقة لوفاته من أجل مواجهته
    Evet, yüzleşmek istersen polis merkezinde. Open Subtitles أجل، حسنًا، يحتجزونه في القسم إذا ترغبي في مواجهته
    Senin anlamadığın ve politikacılarımızın kabul edip yüzleşmek istemediği şey, aslında Amerikalı'ların ilk vuruşu yapacak kapasiteye sahip olduğudur. Open Subtitles ما لا تفهمه و ما لا يريد ساستنا قبوله أو مواجهته أن لدى الأمريكان أكبر قوة نووية
    Ama halk onun peşinden giderken... kimse ona karşı gelmeye cesaret edemiyordu. Open Subtitles ولكن عندما يتبعه الناس، لن يكون أحد قادراً على مواجهته ولا حتى أنتِ
    Ama halk onun peşinden giderken... kimse ona karşı gelmeye cesaret edemiyordu. Open Subtitles ولكن عندما يتبعه الناس، لن يكون أحد قادراً على مواجهته ولا حتى أنتِ
    Bu vahşet ve güvenliğimize karşı yapılan bu benzersiz saldırı savunmasız kalmayacaktır. O nerede? Open Subtitles هذا العنف و الإضطراب الذي يعبث بأمننا لن يتم من دون مواجهته
    İki saat içinde hapisten çıkıyor. Tek başıma yüzleşemem. Open Subtitles انهم سيفرجون عنه في خلال ساعتين لا أستطيع مواجهته لوحدي
    Yetkililer onu ya da başka bir vahşi hayvanı görürseniz karşısına çıkmamanızı öneriyorlar. Open Subtitles تنصح السلطات عند رؤيته أو .أي حيوان آخر وحشي، بعدم مواجهته
    Belki de yüzleşmeye ihtiyacı vardır. Open Subtitles ربما مواجهته هي ما تحتاجه بالضبط
    Elbet bir gün onunla yüzleşmen gerekecek, ve yüzleştiğin zaman eminim o da barışmak için senin kadar istekli olacaktır. Open Subtitles عليك مواجهته في وقت ما وعندما تواجهه، أنا متأكدة بأنه سيسعى أيضاً للصلح.
    Ortaya çıkmaya zorlayacağım böylece yüzleşebilirim. Open Subtitles سأرغمه على الخروج يمكنني مواجهته
    Baxter cezalarında çifte standart uyguluyor, ama kimse yüzüne vurmuyor çünkü hepimiz yine karşısına çıkmak zorundayız. Open Subtitles على مواجهته لأننا مجبرون على العودة إليه
    Artan merakın anlamı... tehlikelerle yüzleşme zamanı yakın demektir. Open Subtitles فإن الفضول المتنامي يجعل مواجهته لها وشيكة
    Tüm hayatımı kaçarak harcamaktansa onunla ve her şeyle bir kez yüzleşmeyi tercih ederim. Open Subtitles أفضل مواجهته بنحو نهائي بدلاً من قضاء بقية حياتي بالهرب
    Ama çoğumuz için, yüzleşmemiz gereken korkunun kendisidir. Open Subtitles ولكن لمعظمنا فهو الخوف الذي نخشى مواجهته
    Onunla bir daha asla yüz yüze gelemem. Open Subtitles لا أستطيع أبدا مواجهته مرة أخري
    Yağmurlar geri döndüğünde konseyin yüzleşmesi gereken bir soru vardı. Open Subtitles عندما عاد المطر كان هناك سؤال على المجلس مواجهته
    Onu yüzleşmekten başka şansımız kalmayana kadar.. ..sorun çıkarmaya devam edecek. Open Subtitles إنّه ينخس عشّ الدبابير ريثما لا يبقى لنا خيار إلّا مواجهته.
    Ama bir daha onunla yüzleşebilir miyim bilmiyorum. Brian ne yapmalıyım? Open Subtitles لكني لا أعلم هل بإمكاني مواجهته ثانية براين، ما الذي يجب عليّ فعله؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus