Büronun kaynaklarını teröristleri izlemek için kullanması gerektiğini sanıyordum, ...ikinci balayılarına çıkan memur çiftleri değil. | Open Subtitles | من المفترض أن يستخدم المكتب موارده لتعقب الإرهابيين وليس موظفين مدنيين في شهر عسلهم الثاني |
Penisilyum küfü, kendisini kaynaklarını tüketebilecek yakın bakteri kolonileri gibi tehditlerden korumak için sürekli penisilin üretir. | TED | يفرز عفن البنيسيليوم باستمرار مادة البنسلين ليحمي نفسه ضد التهديدات، مثل المستعمرات البكتيرية القريبة التي قد تستهلك موارده. |
Datak tüm kaynaklarını bu kampanyaya sokuyor. | Open Subtitles | تعرفين أن "ديتاك" وضع كل موارده في حملته الإنتخابية. |
Birinin kendi kaynaklarına güvenmesi daha iyi. | Open Subtitles | من الأفضل للشخص ! الإتكال على موارده الخاصة |
Bölüm'e ve tüm kaynaklarına karşı sadece tek bir sığınağımız vardı. | Open Subtitles | في مخبأ، ضد (ديفيجن) بكامل موارده. |
Adamın Mali durumunu kontrol ediyor sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقدتُ بأنها تتحرى في موارده المالية |
kaynaklarını gizli bir bilim cemiyeti kurmaya harcamıştı. | Open Subtitles | استخدم موارده لـ... لينشأ أساساً، مجمعاً علمياً سرياً |
Dahası, buradaki devlet savcısı Adalet Bakanlığı'nın bütün kaynaklarını uyuşturucunun yasal olduğu bir coğrafi oluşuma mani olmaya kullanacaktır. | Open Subtitles | ...بالإضافة ، المدّعي العام سيستخدم كل موارده من وزارة العدل لمنع وتدمير ...أي محاولة لإنشاء كيانٍ جغرافي حيثُ ..المخدرات مشرعنَة |
Maddi kaynaklarını tamamen tüketmişti. | Open Subtitles | استنزف موارده المالية تماما |
Mali durumunu iki kere kontrol etmelisiniz. | Open Subtitles | عليكم إعادة مراجعة موارده المالية |
Mali durumu? | Open Subtitles | أم لك كلامٌ آخر ؟ موارده ؟ |