| Uğurlu kırmızı şapkam çift oluklu, 8 kıvrımlı, 14 cm çaplı bir kutunun üstünde duruyor. | Open Subtitles | هذه قبعتي الحمراء موضوعة على صندوق كرتوني من مقاس 14 |
| Noel ağacının altında duruyor. | Open Subtitles | و هي الآن موضوعة بأمان تحت شجرة الكريسماس بالبيت |
| Burada kocaman para dolu bir çanta duruyor. | Open Subtitles | هناك حقيبة قديمة من المال . موضوعة هنا تماماً على مضمد |
| Festival, büyük kazıkların üzerine yerleştirilmiş levhalar olan atölyede gerçekleşmişti. | Open Subtitles | عقد الإحتفال في الورشة, على ألواح طويلة موضوعة على حوامل |
| Sadece sanatasalca yerleştirilmiş boya birikintileri vardı | TED | كان هناك فقط قليل من النقاط موضوعة بشكل فني على اللوحة |
| Birinin evine hediye almadan çok nadir giderim ve köşebaşındaki meyveler çok güzel duruyordu. | Open Subtitles | نادرا ما أدخل بيت شخص ما لأول مرة بدون جلب هدية وهناك القليل من المنتجات الرائعة موضوعة بالجانب |
| Bir daha ki sefere zincirin takılı olduğuna emin ol. | Open Subtitles | تأكدي مرة اخرى ان السلسلة موضوعة مرة اخرى |
| Benimki dolabımda bir yerlerde bir kutuda duruyor. | Open Subtitles | الـتي لي كـانت في خـزانتي فـي مكانٍ ما و موضوعة في صندوق. |
| Rastgele seçilmiş 20 iskambil kartın hepsi ters biçimde duruyor. | Open Subtitles | إذاً... 20 بطاقةً عشوائية موضوعة جميعها في صف مقلوبة الوجه |
| Senelerdir çalmadım, dolapta boş boş duruyor. | Open Subtitles | لم أعزف عليها منذ سنين إنها موضوعة في خزانتي و حسب |
| Henüz değil ama kızla ilgili bilgi masasında duruyor. | Open Subtitles | ليس بعد، لكن المعلومات عنها موضوعة على مكتبه |
| Şimdi ise Kraliyet Asa sının üzerinde duruyor. | Open Subtitles | و الآن موضوعة في رأس الصولجان الملكي |
| Bunu genelde kalçaya yaparlardı bu ise beyinzarının tabanına yapılmış gibi duruyor. | Open Subtitles | أنها غالباً توضح في المفصل وهذه تبدو أنها موضوعة في قاعدة قشرة الدماغ -إذن؟ |
| yapay bir elektrik alanı oluşturmak için bir alan jeneratörüne eklenen harici olarak yerleştirilmiş transdürler kullanılır. Hücresel uzay istasyonu | TED | الحقول المعالجة للورم تستعمل محولات طاقة موضوعة خارجيا موصولة بموّلد حقل لتخلق حقل كهربائي اصطناعي في محطة الفضاء تلك. |
| Bu, filtreye lazerle yerleştirilmiş havalandırma deliği sıralarını görebilmeniz için gösterilen bir resim. | TED | إنها مجرد صورة يمكنك رؤية صفوفٍ من فتحات التهوية المثقبة بالليزر موضوعة على المنقي. |
| Ama aynayı sevdim. Uygun yerleştirilmiş, değil mi? | Open Subtitles | لكنني أحب المرآة بالرغم من ذلك إنها موضوعة بموقع ملائم، أليس كذلك |
| İhtiyacımız olan tek şey stratejik olarak yerleştirilmiş bir koku bombası. | Open Subtitles | كُلّ ما نَحتاجُه قنبلة نتنةَ واحد موضوعة بشكل إستراتيجي |
| Beyler, şifresi çözülen dosyalardan bir istihbarat aldık. Konsey Odasının tam altına bir kundaklama aracı yerleştirilmiş. | Open Subtitles | سادتي، لدينا معلومة من الملف المشفر بأن عبوة ناسفة موضوعة مباشرة أسفل المجلس |
| Telefonlar öylece duruyordu ve dikkatlice düşünmedim. | Open Subtitles | الهواتف كانت موضوعة هناك ولم أفكّر بالأمر ملياً |
| Bu kibrit kutuları böyle duruyordu. | Open Subtitles | علب أعواد الثقاب هذه كانت موضوعة هكذا |
| Bak,seni küçük kunduz.Hiçbirşey çalmaya çalışmadım, Araba orada öylece duruyordu. | Open Subtitles | اسمع يا ابن عرس العربة كانت موضوعة هنا |
| Nasıl yanlış takabilirim ki? Kancaya takılı. | Open Subtitles | كيف يمكن أن أقوم بهذا الأمر إنها موضوعة على خطاف |