Çalışanlarınızdan biri olan Bay Howard Hunt'la ilgili bazı bilgileri doğrulamak istiyordum. | Open Subtitles | كنت أتسائل إن كان بإمكانك تأكيد بعض المعلومات عن أحد موظفيك.. السيد هوارد هنت |
Ya da belki Çalışanlarının önünde bağırmayı kesmelisin. | Open Subtitles | أو ربما يجب عليك أن تتوقف عن الصراخ امام موظفيك |
Jüriye çalışanlarına bundan çok daha azını vermeleri için bir düzine neden verebilirim. | Open Subtitles | سأعطي هيئة المحلفين الكثير من الأسباب لمنح موظفيك أقل من هذا بكثير |
Sonuçta Çalışanlarından bir tanesi canım arkadaşımı böyle üzüntüye soktu. | Open Subtitles | بما أن أحد موظفيك تسبب بضرر جسيم إلى أعز صديقة لي |
Kırk iki çalışanınız zaten yeterli değil. | Open Subtitles | موظفيك لا يستطيعون تغطية ، كلّ بنـايـاتك |
Siz de kendinizi; güzel takım elbiselerle, saçma sapan sanat eserleriyle gösteriş için koyduğunuz o kitaplarla ve çalışanlarınızı fotokopi odasında pompalayarak doldurmaya çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | لذا , تحاول ملىء ذلكَ الفراغ ، بالحِلاّت الجميلة. و الفنون الغبية ، و تأليف الكُتب و بالإمساك على موظفيك بحجرة النسخ. |
Ancak bölgede, çalışanlarınız askeri hiyerarşiye göre cevap veriyorlar. | Open Subtitles | ولكن في ساحة الحرب، فإن موظفيك يخضعون لسلطة الجيش؟ |
Eğer Bay Baxter bugün ofise gelecekse siz ve çalışanlarınızın burada olmasını istemiyoruz. | Open Subtitles | اذا قرر السيد باكستر الحضور لانريدك انت او موظفيك ان تكونو هنا لماذا؟ |
Peki, Bay Clay Çalışanlarınızdan biri, eline geçen bir tehdit nedeniyle size ulaşan oldu mu...? | Open Subtitles | سيد كلاي هل قام أي من موظفيك بإبلاغك عن أي تهديدات تلقوها ؟ |
- Hayır, ...burada ağır olan şey Çalışanlarınızdan birinin işlediği suçtan ötürü mahkemede yüzleştirmekten kaçınmaya çalışmanızdır. | Open Subtitles | كلا، الإهانة هي أنك تحاول حماية أحد موظفيك من مواجهة الشخص الذي يتهمه أمام المحكمة |
Fabrikayı alacaksın , ama Çalışanlarının evlerini öne sürüyorsun. | Open Subtitles | قد تحصل على المصنع لكنك تضع بيوت موظفيك على المحك |
Çalışanlarının fazla yükselmesini istemiyor olmalısın. | Open Subtitles | افترض انك تريدين موظفيك أن لا يرتفعوا عن طول معين |
Bununla birlikte, kişisel veritabanınızda eski şirket çalışanlarına ait birçok istifa dilekçesi olduğunu gördüm. | Open Subtitles | واكتشفت في قاعدة بياناتك الخاصة استقالات للعديد من موظفيك السابقين |
Çalışanlarından biri seni uzay battaniyenin içinde kıvranıp yatarken bulacak, hastaneye götürecek sonra seni o bipleyen, öten makinelere bağlayacaklar, canın yanacak. | Open Subtitles | وأحد موظفيك سيجدك مستلقيًا في تلك البطانية، ويأخذك إلى المشفى، يربطوك بتلك الأجهزة التي تصدر ضجيجًا وأنت تتألم. |
Hem sizin çalışanınız, hem de kabul edin benden kat kat iyi. | Open Subtitles | إنها ضمن موظفيك ودعنا نعترف بالأمر يمكنها أن تكتب أحسن مني |
O bir insan evladı ve eminim ki çalışanlarınızı motive etmek için daha iyi bir yol bulabilirsiniz. | Open Subtitles | إنه إنسان، وأنا متأكد أنه يمكنك إيجاد طريقة أفضل لتحفيز موظفيك حسناً. |
Bir maaş yerine, çalışanlarınız sınırsız izin ve rapor günleri alsa? | Open Subtitles | ماذا لو بدلا من زيادة الراتب تلقى موظفيك عطلة غير محدودة وأيام مرضية؟ |
Siz çalışanlarınızın ne istiyorsanız onu yapmalarını dilersiniz, ve eğer ki bunu bitirmişlerse, daha fazlasını da yapabilirler. | TED | موظفيك تريد أن تفعل ما كنت أطلب منهم أن يفعلوا ، و ان أكملوه تطلبون منهم عمل المزيد |
Emriniz altında öyle bir çalışan var, değil mi? | Open Subtitles | هل يوجد هذا الرجل ضمن موظفيك ؟ أليس كذلك ؟ |
Personel kayıtlarınıza bakıp, Personel bölümünden biriyle konuşmak isterim. | Open Subtitles | أود أنظر فى سجلات موظفيك و أتكلم مع أحدهم ، إذا لا تمانع |
Mesai saatlerinde arkadaşlarla vakit geçirmek... çalışanın üretim gücünü gasp etmektir. | Open Subtitles | الوقت الذي يضيع مع الأصدقاء أثناء العمل يسرق من معدّل إنتاج موظفيك |
Eğer Çalışanların kendine hakim olamıyorlarsa hiç olmazsa evcil olmalarına dikkat et. | Open Subtitles | إذا كان موظفيك لا يستطيعوا ضبت أنفسهم على الأقل تأكد بأنهم يتحلوا بالأدب يتحلوا بالأدب؟ |
Aslında, tek bir çalışanınızla işimiz kaldı. | Open Subtitles | في الواقع، نحن لدينا عمل فقط مع واحد من موظفيك |
Çalışanlarını kontrol edemiyorsan, sana karşı nasıl güven duyabilirim? | Open Subtitles | إذا لم تتمكن من السيطرة على موظفيك كيف يمكننا أن نضع ثقتنا فيك؟ |
Forbes'de hakkınızda, işe aldığınız tüm elemanlarınıza tek tek mülakat yaptığınızı ve onların sizin için aile gibi olduğunu anlatan bir yazı okumuştum. | Open Subtitles | أتعرف، قرأت مقالاً عنك في فوربس قال أنك قابلت كل واحد من موظفيك شخصياً |