Hiç, Teğmen. Müvekkilimin söylemeye çalıştığı şey-- | Open Subtitles | لا شيء,لاشيء, حضرة الملازم الذي يحاول قوله موكِّلي.. |
Müvekkilimin söyleyecek bir şeyi yok. Eğer onunla daha fazla konuşmak istiyorsanız onu bir şey ile suçlamanız gerek. | Open Subtitles | ليس لدى موكِّلي ما يقوله هذه المرّة إن أردتَ التحدُّث معه إلى حدّ أبعد |
Yüzbaşı. Müvekkilimin ve kız arkadaşının fotoğraflarının neden sandalyelere yapıştırıldığını açıklayabilir misiniz? | Open Subtitles | أيها النقيب، أيمكنك تفسير سبب لَصْق صورتيّ موكِّلي وصديقته بهاذين الكرسيين؟ |
Sizinde bildiğiniz gibi dedektif, müvekkilim görüşmeyi kabul etti, ama dokunulmazlığından kesinlikle vazgeçmeyecek. | Open Subtitles | كما تعلم, أيها المحقق موكِّلي وافق على هذه المقابلة و لكنه أبداً لم تُرفَع عنه الحصانة |
Sayın Yargıç, müvekkilim Bay Ethan Mascarenhas her şeyin farkında olarak ötanazi talebinde bulundu. | Open Subtitles | حضرة القاضي، هذا موكِّلي (السيد (إيثان ماسكريناس قدَّمَ التماسًا للموت و هو في كامل وعيه |
Sayın Yargıç, müvekkilim Bay Ethan Mascarenhas her şeyin farkında olarak ötanazi talebinde bulundu. | Open Subtitles | حضرة القاضي، هذا موكِّلي (السيد (إيثان ماسكريناس قدَّمَ التماسًا للموت و هو في كامل وعيه |
Müvekkilimin iki cinayet sırasında da tanığı olduğunu unutuyorsunuz. | Open Subtitles | لقد نسيتي أن موكِّلي لديه عذر لكلتا الجريمتين. |