Bu sırada, denizciler Melbourne'e yaklaşırken başarılarının haberi onlardan önce duyulmuştu. | Open Subtitles | في هذه الأثناء عندما وصل المارينز إلى ميلبورن سبقتهم أخبار نجاحهم |
Melbourne'e 160 kilometre yol yapıp Avustralyalı sevgililerinizin kollarına döneceksiniz. | Open Subtitles | ستمشون 100 ميل عائدين إلى ميلبورن إلى أحضان رفيقاتكم الاستراليات |
600 mil uzakta Melbourne'de hayata gözlerini yumduğunda ben Sydney'deki bir otel odasında duş alıyordum. | TED | كنت استحم في غرفة في فندق في سيدني في الوقت الذي ماتت فيه على بعد 600 ميل في ميلبورن. |
Melbourne'de yaklaşık her üç kişiden biri kendi evleri için yağmur suyu toplayan depolar satın aldı. | TED | تقريبا واحد من كل ثلاثة من مواطني ميلبورن استثمر في تركيب خزانات حافظة لمياه الأمطار كلّ من أجل عائلته. |
Melbourne'ne LA uçağına binmek için gitmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن تذهب أولاً إلى ميلبورن بأستراليا كي تصل إلى لوس أنجلس |
Melbourne'a gitmen gerek ancak oradan Los Angeles'a uçabilirsin. | Open Subtitles | يجب أن تذهب أولاً إلى ميلبورن بأستراليا كي تصل إلى لوس أنجلس |
Melbourne'da ılık bir yaz sabahı, programı dinleyenler tahmin edebilirler. | Open Subtitles | وهو صباح صيفي دافئ في مدينة ميلبورن الذين يستمعون الى برنامجى يعرفون |
Kuşlar karnataka'ya göç etmek zorunda kaldı, Melbourne göçtü. | Open Subtitles | الطيور أجبرت للهجرة إلى كارناتاكا, هاجر إلى ميلبورن |
Ambar Melbourne sever ve kalmaya karar verir. | Open Subtitles | وقعت أمبار في حبّ ميلبورن قرّرت البقاء و |
Birisi dışarıya çıkıp taksicilik yapmasını önerdi, ve böylece Melbourne ulaştı. | Open Subtitles | إقترح شخص ما ان يسافر للخارج ويقود سيارة أجرة ولذلك وصل إلى ميلبورن |
Geçen hafta içinde rotamızı iki kez kontrol ettim ama Melbourne Dağına sezon başından beri hiç gitmedim. | Open Subtitles | كنت علي هذا الطريق مرتين الأسبوع الماضي ولكن لم أذهب إلي ميلبورن منذ بداية الموسم |
Geçen hafta iki kere güzergâhın ötesine geçtim fakat sezon başlayalı hiç Melbourne'e gitmedim. | Open Subtitles | كنت على طريقنا مرّتين في الإسبوع الأخير، لكن لم اصل الى ميلبورن منذ بداية الموسم. |
Ocak 1943'de Guadalcanal Savaşı'nda hayatta kalanlar Avustralya, Melbourne'e götürüldü. | Open Subtitles | يناير 1943 الناجون من معركة غوادالكنال أُخذو إلى ميلبورن في استراليا |
Melbourne'e vardığımız zaman ne Avustralyalıların, ne de ülkenin nasıl olacağını hiç bilmiyorduk. | Open Subtitles | عندما وصلنا إلى ميلبورن لم يكن لدينا فكرة عن الاستراليين أو كيف كانت بلدهم |
Ama özel, çok özel bir adam, burada bizimle olacaktı, ama o şu an Melbourne' da. | Open Subtitles | لكن هنالك رجل، رجل مميّز جداً ويفترض بأن يكون هنا، لكنهُ في ميلبورن. |
Mülteci kampındaki üç aydan sonra, Melbourne'de karaya çıktık. | TED | بعد ثلاثة أشهر في معسكر اللاجئين, وصلنا الى "ميلبورن" |
Bizler yakışıklı Canberra çocukları buraya çirkin Melbourne çocuklarını görmeye geldik. | Open Subtitles | (نحن الوسيمون شباب حي (كانبرا . اتينا لنرى شباب (ميلبورن) البشعين |
Nick Melbourne mühendis olmak için geldi. | Open Subtitles | هرب نيك إلى ميلبورن ليصبح مهندس |
Milburn Çocuk Islahevi'ne tek başına gel. Tecrit odası 17 mi? | Open Subtitles | مدينه ميلبورن المبنى الخامس تعالى وحدك |
Sevgili Lord M, oldukça nazik. Ondan iyi bir akıl hocası bulamazdım. | Open Subtitles | اللّورد (ميلبورن) العزيز، إنه طيّب جداً لم أكن لأحصل على معلّم أفضل منه |
Aynı evde kalıyorlar artık. Melburn'da. | Open Subtitles | لقد انتقلا مع بعضهما في مكان ما في ميلبورن |
Millburn Hayatta Kalanlar Kampı. | Open Subtitles | ميلبورن الناجين من معسكر. |